4#

215 9 2
                                    

ahh ! okula geç kaldım off. Ama bir dakika ben yataktayım beni kim yatırdı ki ?! Sanırım gece jack'le konusurken uyuya kaldım beni yatağa o yatırdı demekki.

Üstümü giydim ve aşağıya indim. Oturma odasında kimse yoktu, mutfağa gittiğimde jack masanın başında beni bekliyordu "sonunda uyandın hadi kahvaltını yap ve okula gidelim" dedi sonra masadan kalktı. "sen kahvaltı yaptın mı,yani şey beslendin mi "

"evet sen beni merak etme"dedi ardından da güldü. "kim ben mi seni neden merak ediyim" diyerek elime çatalı aldım. O da bir süre sonra çıktı mutfaktan. Gerçekten onu merak ediyor muydum? yada sadece normal bir soruydu dimi başka ne olabilir ki.

Kahvaltımı bitirip dışarı çıktım. Arabada beni bekliyordu bende hemen yanına oturdum sonra arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. Bir süre sonra okulun önünde durduk. "jack şimdi herkes bize bakacak ayrı yürüsek iyi olmaz mı" dedim çekinerek. "baksınlar" dedi hafiften gülümsedi. Hiç umrumda değilmiş gibiydi . Beraber okula girdik herkes işini bırakmış bizi izliyodu tabi aralarında konusmasalar olmazdı. Kendimi biraz tuhaf hissettim ama bu güzeldi yani dikkat çekmek hoşuma gidiyordu.

Ders zili çaldı herkes sınıfa gelip kitaplarını açtı. Jack yanımda oturuyordu etrafa bakıp insanları izliyordu. Kitaplarımı çantamdan çıkarıp sıranın üstüne koydum. Çantam yanımdayken rahat oturamıyorum.en iyisi sandalyenin arkasına asmak. Yan tarafa döndüm çantamı düzgünce astım işte şimdi iyi oldu.Önüme yavaşça döndüm. Ahh, pat diye bir ses geldi sanırım dönerken kitap yere düştü. Almak için yere uzandım kitabı tam tutmustum ki bir el daha tuttu kitabı. Yavaşça başımı kaldırdım. İki mavi göz ve ben bu gözleri çok iyi tanıyorum. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu heralde, çünkü bir nefes kadar yakındık birbirimize ve hiç konusamıyorduk çünkü konuşsak dudaklarımız birbirine dokunacaktı.İkimizde aniden afalladık bu ,bu çok yakındı. Aman Allahım kalbim niye hızlı atıyor? heyy kalbim sana onun yanında bunu yapmamanı söylediğimi hatırlıyorum. Hızlı atmasana ya !! Ben kalbimle kavga ederken o tahtaya dalıp gitmişti. Acaba ne düşünüyordu o da böyle hissetti mi acaba?.

Ahh,tenefüs zili çaldı sonunda ! kalbim biraz rahatlayabilirdi.Çok tuhaf onun yanındayken kendimi çok güvende hissediyorum ama bir o kadar da korkuyorum peki bu korku ne ? Ya beni korumak istemezse ya giderse diye mi korkuyorum yoksa vampir olduğu için mi beni öldürmesinden mi korkuyorum. Hayır ben ondan bu yüzden korkmuyorum başka bişey var ne olduğunu tanımlayamıyorum bu çok sinir bozucu !

Son derste bitti artık eve gidip dinlenme vakti.Jack çoktan sınıftan çıkmış. Bende acele etmeliyim. Çantamı aldım ve sınıftan çıktım. Arabaya doğru yöneldim kapıyı açtım ve oturdum. Jack hiç konuşmuyordu yüzünde hiç bir ifade yoktu. Ne olduğunu merak ediyordum ama sormaya cesaret edemedim.

Arabadan indik eve girecekken jack önümde durdu "bugün normal yemek yemeyeceksin biraz kan icmelisin güçlenmen lazım" dedi gözlerini bana dikerek. "avlancak mıyım? Bu çok heyecanlı ama yapabilir miyim ?" dedim çok sevinmistim gülüyordum. "yapabilirsin sana inanıyorum ufaklık"

"ufaklık mı sensin ufaklık aynı yaştayız bay ukalâ". Ukalâ lafı ona yakışmıştı. ikimizde gülüyorduk ama o çok güzel gülüyordu.

"Evet ufaklık şimdi ilk olarak koşmayı öğrenmelisin ama çok hızlı olmalısın Annabeth odaklan ve düşün hızlı olmalıyım demelisin ve inan hazır hissettiğinde derin bir nefes al ve koş ben peşinde olacağım" dedi gayet ciddiydi. Bende tamam diyip gözlerimi kapattım. Evet yapabilirim bunu yapabilirim jack bana inanıyor. Hadi Annabeth şimdi !!

Aman tanrım koşuyorum çok hızlı koşuyorum. Saçlarımın geride olduğunu rüzgarın saçlarımı okşadığını hissedebiliyorum. Ah, jack o nerde etrafıma baktım yan tarafta bana doğru geliyordu. "vayy be çok hızlısın yetismekte zorlandım diyebilirim" dedi gülerek.

"tabi yani ne sandın "

"bak bak hemen de bir havalar "

"her zaman sen ukalâ olma dimi bay ukalâ"

"ben gösteririm sana ukalâ ne demekmis" dedi gülümsedi gözleriyle koşmamı işaret etti. Bende hiç beklemedim ve koştum oda yanımda koşuyordu her ne kadar zorlansada. rüzgarın sesine gülüşlerimiz eşlik ediyordu. bu çok güzeldi..

Yorulduğumu hissedip durdum. jack de beni görüp yere oturdu. "evet simdi av vakti ikimizde acıktık hadi ilk av tavşan olacak" dedi. " heyy bak orda napcam şimdi ah ama çok güzel öldüremem ki ben ya" dedim üzülerek. "Annabeth bunu yapmak zorundazorundasın hadi onu ürkütme ve hızlı ol boynundan yakala" dedi gözleri tavşandaydı. Tamam dedim ve tavşana doğru ilerledim beni farketmeden hızlıca gidip boynundan tuttum."tavşana bakma boynuna odaklan vr ısır Annabeth" dedi bende boynuna odaklandım açlık hissi geldi birden ve ısırdım. Kan, metalimsi bir tadı vardı ama çok güzel geliyordu içtikce güç alıyordum sanki. Bu mutluluk verici.

O kadar kosturmadan sonra eve gittik kendimi oturma odasındaki koltuğa attım. Ahh, cok yoruldum gerçekten.

"heyy ufaklık iyi iş çıkardın bugün"

"sayenizde bay ukalâ"

"kendini korumayı öğrenmen gerek bu da ilk aşama"

"kan gerçekten güç veriyor"

"bakalım güçlü müsün" dedi yanıma geldi ayağa kalmamı işaret etti. ama o kadar yakınıma gelmişti ki ben ayağa kalktığımda çok yakındık yine birbirimize. Gözleri gözlerime bakıyordu. Kalbim hızlı atmaya başlamıştı bile.Ellerini kaldırdı yanaklarıma koydu.benden hafif uzaklasarak "ben hep yanında olacağım Annabeth inan bana" dedi. Gözlerine baktım " sana inanıyorum " dedim yüzünde hafif bir tebessüm oluştu ikimizde huzurluyduk.

Ona inanıyorum...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim ^-^

Yorumlarınızı bekliyorum :)

AnnabethHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin