Karşımdaki masada oturmuş Bora-yani sevgilisi- ile konuşuyordu. Onları gördükçe sinir krizlerim başlıyor kendime hakim olamayarak ortalığı yıkıyordum. Acı veriyordu bana tam 1 aydır sevgililerdi. Mutlu olduğu muammaydı. Yüzü gülmüyordu. Sadece konuşuyorlardı. Ama Bora için aynı şeyi söyleyemeyecekti çocuk mutluydu hemde hiç olmadığı kadar gözlerinin içi gülüyordu. Artık bu durumdan sıkılmıştı bir çare bulmalıydı sevdiği kızı göz göre göre başkasının dokunmasını, başkasına gülmesini kaldıramıyordu. Aklına gelen fikirle hemen cebinden telefonunu çıkardı
0533***: Özlemedin mi beni Aşkımm
0533***: Ben seni çoook özledim Birtanemm
Mesajı attıktan sonra direk karşı masaya baktı. Piraye telefonunu alacağı zaman Bora ondan önce davranıp Piraye'nin telefonunu eline aldı ve mesajları okudukça kaşları çatıldı.
"Piraye! Bu kim?!" diye kükremesiyle ellerimi sıktım nasıl bağırırdı ona!
"Bora ne saçmalıyorsun?"
"Kim bu mesajlaştığın kişi."
"Ben tanımıyorum onu."
"Tanımıyorsun ama ne mesajları silmişsin ne de oruspu çocuğunu engellemişsin."
Bunu duymamla sevinçten neredeyse çığlık atacaktım. Demek ki hala bir şansım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğanlı Pasta
Short Story0533***:Daha yatmadın mı soğanlı pastam. 0533***:Heyy! Neredesin? Senin bu saatte yatmayacağını biliyorum soğanlı pastam.