İki gün sonra mezun oluyorum. Üniversiteye gitmeyi şu son 4 yıldır bekliyorum. Benim için üniversite = özgürlük. Nedenmi üniversite hayatı başka... Ehliyetine kavusuyosun sonra kendi evin fln oluyo taş çocuklarda ordaysa keyfine diyecek yok. Ben daha elbise almadım . Biliyorum çok aptalca. Ama bu gün alicam. Hazırlanıyorum aşağıda beni Gökçe bekliyor. Zaten çok sabırsız. Şimdi bi de onun dırdırını çekemem. Aynı lisede okuyoruz onla. Daha doğrusu OKUYODUK. Şimdi üniversiteli olduk. Hemde ikimiz de Hacettepe Üniversitesinden tıp fakültesini kazandık. Neyse birçok erkek birlikte gitmemiz konusunda bana yalvardı. Ama ben Tabisi mertinkini kabul ettim. Mert çok tatlı bi çoçuk. Böyle sapsarı uzunnnn saçları ela gözleri var. Oha lan göt Gökçe yi unuttum. Ağzıma etçek hanii. Aşağı formula yarış arabaları kadar fantastik ve hızlı bir şekilde iniyorum. Gökçe tam ağzını accakken işaret parmagimi ağzına dayayıp
-Ssssshhhhhhhh
Sesi çıkardım. Gökçe gerçekten çok Sinirliydi ama ben bu siniri yatistirmanin yolunu biliyorum tabiki.
- Gökçe hadi Starbucks a gidip bi kahve içelim. Sonra alışveriş yaparız.
-Ciddi misin seni seviyorum.
Gerçekten bu kızın damarlarını biliyorum. Ordan bi dolmuşa atladık ve 15 dk sonra Kızılaydayız. Starbucks a geldik. Hava güzel olduğu için dışarıdaki masalardan birine oturduk. Daha doğrusu ben oturdum. Siparislerimi Gökçe ye verdim. Gökçe sıraya doğru gitti. Ordan 20 dk sonra Kahvelerimizi alıp geliyordu ki. Hesapta olmayan bir çocuk ( Çocuk dediğim çok tatlı bi oğlan meteor ) aniden bizim Gökçe nin üzerine çıktı. Gökçe elindeki Kahveleri tutamadı. Elindeki Kahveler yere düştü. Gökçe tam çocuğa sövmeye başlamıştı ki
- Ben senin...
Çocuğun taş olduğunu görünce birden durdu.
-Ben senin ceketini seveyim. DİYE mal bi cümle ortaya çıktı. O anda Gokceyi orda terk etmek istedim. Tanimiyomus gibi yapmak felan. Çocukta şaşırmış olmalı ki bisey diyemedi. Saf saf baktı Gökçe ye... Gökçe de onun büyüleyici su yeşili gözlerine bakmaktan kaçamadı. Gökçe yi 11 yaşımdan beri tanıyorum amk kimseye boyle baktığını görmedim. Daha Doğrusu bi erkeğe...!
- Kahveler için Üzgünüm. Ben Ege . diyerek elini uzattı çocuk. Gökçe de sanki yıllardır bu anı bekliyormus gibi hiç beklemeden elini tutuveedi Ege nin.
- Bende Gökçe . Şeyy kahveler önemli değil. Derin üç tane daha aliverir.
O anda Gökçe ye içimden bütün kufurleri derken Ege
-3 kişi mi ? Bir arkadaşınız daha mı var ?
- Yani sende bize katilirsin dimi ?
- Ahh tabi neden olmasın ?
-Peki
-Peki
-Peki
Lan malmisiniz siz yhaa beni deli ediyorlar. Olan var olmayan var hani. Ordan hemen atladım.
- iğrenç. Hani benimde sefgilim oldu ama biz böyle değildik...!
Cümleyi tamamladıktan sonra koluma bir dürtük yedim.
- Neyden bahsediyorsun anlamadım. DEDİ Gökçe .
- Üfff aman neyse canım. Madem o kadar döktün Ege hiç ayağa kalkamam bi centilmenlik yapıp sen al kahveleri.
- Tamam. Dedi Ege. Ege masadan kalkar kalkmaz Gökçe konuşmaya başladı.
- Ayy Derin çok tatlı bu Ege yaaaa. Sanırım aşık oldum.
- Ohaaaaaa Çüşş len daha 5 dakka olmadı mal ne sevmesi ?
- Ya kızım ilk görüşte aşk derler yaa benimki o işte.
- Aşkını yesinler senin. Ama Gökçe bak daha tanimiyosun. Hemen karar verme askisi. Bi bak düzgünmü felan.
- Ufff be iyi tamam.
- SSSSSHHHHHHHH. DEDİM tekrar. Ege beyefendi geliyordu. Hiç gözüm tutmadı bu çocuğu! Neyse Gökçe işte nerde mal var kendine çekiyor. Mıknatısı durduramiyorumm. Herneyse bizim Gökçe yine o büyülü gözlerin büyüsüne kapıldı.
- Ben geldim kızlar !
- Hoşgeldinnnnn. Dedi Gökçe hevesle. Sonunu bildiğim halde durduramiyorumm. Kendini gerçek aşka inandirmis bence saçma. Gerç ek aşk diye bişey yok. True LovE mış aptalca... Konumuz bu deil. Gökçe yi Ege den kurtarmam lazım.
- Neden geldin ki? DEDİM. Ki demekle koluma bir dürtük yedim yineeee.
- Neden bu kadar çabuk geldin demek istiyor arkadaşım. DMİ ?
- HEEEEE ondan ondan.
-SHUT UP MAN....! Dedi. Bana. Bana. Bana. Bana. En yakın arkadaşına . Kardeşine.... Kirilmamam gerekirdi ama alinmistim gerçekten. Bana kapa ceneni dedi. Dükkanını kapa dese Ege nin yanında bu kadar utanmazdim. Ya daaaa utanırdim.BANA KAPA CENENENI demesi üzerine masadan hiddet ve şiddetle kalktım. Hemen taksiye atladım. Koştu ama yetişemedi. Cok basit bi kelimeydi. Zaten o soze alınmadım. Ona da alındım . Ama bi erkek için bana kötü davranması acı verici... Eve gidiyorum. Ki aklıma balo kıyafetini almadığım geldi. Üffff geri dön !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
Novela JuvenilSadece 18 yaşında küçük bir kızın maceralarını ve aşk dolu hayatını ele almış bi kitap... Okurken bazen ağlayacak bazen kahkaha atacak bazende egleneceksiniz... (BU BENİM İLK KİTABIM. ANLAYISLI OLURSA Sevinirim) Sizi seviyommmm.