2.bölüm

11 2 1
                                    

bora

sabah alarm sesiyle uyandım Allahın cezası bi sus artık gerizekalı yiğit şunu niye kuruyor ki

"lann!! şunu sustur"dedim

"ne bağırıyosun ya kafeye kim gidicek tek ben değil sen ve burcu dimi canım kardeşim"dedi yiğit.

"ulan bi uyku bırakmadınız insanda bir kerede siz gidip açsanız"dedim

"zaten hep biz açıyoruz sen genelde öğlen geldiğin için"dedi

"ya ne demessin"

o sırada kapıdan annem içeriye girdi.

"oğluşlarım uyandınız mı canlarım hadi bir an önce giyinin kahvaltınızı edin aşağıda bekliyoruz"dedi annem

"tamam geliyoruz hemen anneciğim"dedi yiğit annem gülümsedi ve kapıya doğru yöneldi.

"al sana" elimde ki yastığı ona doğru fırlattım.

burcu

sabah güneşin yüzüme vurmasıyla öten kuş sesleriyle uyandım bugün hava harikaydı saat 08:00 hemen giyinmem lazım saat 09:00 da kafeyi açmamız lazım.Hemen yatağımdan doğrulup giysi dolabımı açtım spor giyinmeyi çok seviyordum yırtık kot dar pantolunum ve üstten beyaz tişörtümle güzel ve sade gözüküyordum.Saçlarımı tarayıp serbest bıraktım sonra hemen yiğitle boranın odasına doğru yöneldim malum beyfendileri ben uyandırıyordum da gelki sadece borayı ben uyandırıyorum yiğit kendi alarmıyla direk uyanmış olurdu.

yiğit

odaya burcunun girmesiyle dona kalmıştı "buranın ne hâli var?"dedi burcu şaşkınca "yastık savaşı yaptık da biraz dağılmış olabilir"dedi bora "biraz mı ? annem görmesin bence" dedi burcu ve sonra odadan çıktı biz de hazırlanıp aşağıya indik.

"oo raziye sultan yine döktürmüşüz"dedi bora.

"afiyet olsun kuzum benim"

"ellerine sağlık annecim"dedi burcu

"afiyet olsun güzel kızım hiç bişey yemedin ama ayak üstü 2 lokmayla olur mu öyle şey"dedi annem

"annecim ben giderken simit falan birşeyler atıştırırım kafeyi açmamız lazım hadi çabuk sizde kalkın yeter o kadar dıkındığınız"dedi burcu.

"annemm benim prensesim valla çok güzel doydum hadi biz kaçtık seni seviyoruz"dedim

burcu

sabah evden çıkmamızla bora motoruyla gitti bizde yiğitle beraber kafeye doğru yürüdük tam o sırada arkadan gelen yiğit sesiyle arkamıza doğru döndük yeşil gözlü kıvırcık saçlı 1 90 boylarında kaslı wooww bu kim ya resmen ateş ediyorum diyor.Gözlerini gözlerime sabitlemişti ve öylece sessiz kaldık sonra yiğit kulağıma eğilerek "kızım bari ağzını kapa çocuğun içine düşüceksin"dedi.Sonra yiğit ortamın sessizliğini bozarak.

"ee naber atakan"dedi yiğit demek adı atakanmış ne diyim ki Allah sahibine bağışlasın taş gibi çocuk valla oda cevap verecek gibi oldu ki telefonu çıkardı "efendim canım tamam geliyorum"telefonda konuştuğu sevgilisiydi herhalde ee olur böyle taş gibi çocuğu kim bırakır bende hemen konuyu dağıtmak için "hadi yiğit geç kaldık kafeyi açmamız lazım"dedim.

yiğit"aynen bencede gidelim hadi dostum görüşmek üzere"dedi el sıkıştıktan sonra yürümeye başladık acaba arkamı dönsemmi ordamıdır arkamı döndüm ve bana baktığını gördüm bende hemen başka bişeye bakıyormuş gibi yürümeye devam ettim. kafeye vardığımızda bide ne görelim bora kapının önünde masada uykuya kalmış tabi ya anahtar bendeydi sonra hemen kafeyi açıp içerden su getirdim tabikide bunu yapıcaktım.suyu başından aşağıya güzel bir döktüm olduğu yerden hemen sıçradı "kızım sen salakmısın"dedi öfkeli bi şekilde baya sinirlendirmiştim onu hemen tatlıya bağlamam lazımdı yoksa ağzından durulmaz bunun

"oy oy sen korktun mu gel buraya salak şey"dedim sarılarak ve yanağına buse kondurdum o benim herşeyimdi kardeşlerim benim herşeyim.

yiğit "kıskanıyorum ama"

bora"gel buraya kardeşim"

üçümüz de sımsıkı sarıldık ve öylece kalakaldık ne kadar kavga etsekte bizim bağımızı kimseler koparamazdı.sonra birbirimize bakıp, durduk yere kahkahalara boğulduk.Arkadan gelen sesle hepimiz bir an arkamızı döndük

"öhöhöm"dedi bu atakandı ne işi vardı ki burda.

"atakan hayırdır kardeşim"dedi yiğit.

"öyle bi uğradım ya bi kahvenizi içerim hem arkadaşımda gelcek"dedi.

"iyi yaptın kardeşim gel içeri geçelim"dedi. yiğit bora ve atakan muhabbet ediyorlardı beni takan yoktu bende kafeyi paspaslıyordum arada gelen müşterilerle ilgileniyordum.Bazen atakan ile göz göze geliyorduk ben hemen kafamı çeviriyordum ama gözlerini üstümde hissedebiliyordum.Daha sonra bora bana seslendi

"burcumm"dedi

"efendim bora"

"bize 3 tane çay ver"dedi

"müşterilerim var kalkıp kendin alabilirsin"dedim sinirlenerek atakanda güldü. "ne gülüyorsun ya komik mi ?" "evet komik"dedi ukalaca.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 21, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

3 kardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin