Parti gecesinden sonraki gün Jaehyun da ben de okula gitmemiştik. Çok yorgun ve bitkindik ikimiz de.
jung_jae: Eee bütün gün evde
oturmayı mı planlıyosun?t_yong: Evet nolmuş yani?
jung_jae: 5 dakikaya ordayım
kapıda bekletilmek istemiyorum.t_yong: Jaehyun kafayı mı yedin?
Yorgun olduğumuz için
okula gitmedik bı de dışarı
mı çıkıcaz?jung_jae: Ben yola çıktım bile.
Zaten dün de hiç gelmedin
yanıma. Artık bugün kaçışın
yok.(Çevrimdışı 16:37)
Jaehyun'un artık alıştığım hallerine çok fazla şaşırmamıştım. Kaç gündür bana ne oluyordu bilmiyordum. Dün partiye gidip gitmediğim belli bile değildi, belki de bu yüzden bugün de çıkmayı kabul etmiştim. Daha doğrusu Jaehyun yine benim yerime karar vermişti.
Birkaç dakika sonra Jaehyun kapımda arabasıyla beni bekliyordu. Büyük ihtimalle bütün günlerimizin geçtiği kafeye gideceğimizi bilerek arabaya binmiştim. Çok geçmeden kafeye gelmiştik bile.
Gözlerim oturabilmemiz için boş bir masa ararken Jaehyun çoktan birkaç erkeğin oturduğu büyük bir masaya gitmişti bile. Hem de orda oturanlarla el sıkışıyordu. Anlamsız bir şekilde ona bakarken yüzünü bana dönmüştü.
Jaehyun: Partiye beraber geldiğim arkadaşlarım. Dün tanışamadınız.
Jaehyun'un söylediklerinden sonra masadaki kişilere daha yeni bakmıştım ve gördüğüm şey çok fazla şaşırmama sebep olmuştu. En başka köşede oturan çocuk dün partide baktığım çocuktu.
Jaehyun: Gelsene Taeyong. Bunlar Ten, Mark, Yuta ve Jungwoo. Bu da arkadaşım Taeyong.
Dün kestiğim çocuğun adının Ten olduğunu öğrenmiştim. Mesajlaştığım Ten olabilme ihtimalini düşünmüştüm de baya yüksekti. Sonuçta bana onun numarasını veren kişi de zaten Jaehyun'du.
Ten: Memnun oldum Taeyong, diyerek gülümsemişti.
Ben de ona ve masadakilere gülümseyerek tek boş olan sandalyeye oturmaya gitmiştim. Ten'in yanındaydım. Diğer yanımda da Yuta vardı.
Şaşkınlığımı hala üzerimden atamamıştım. Kafamdaki kişi ve burdaki Ten birbirinden çok zıt kişilerdi. Ama hala onun o kişi olduğundan emin değildim. O yüzden tuvete gitmek için müsaade isteyip masadan kalmıştım.
Ten ile bayadır konuşmuyorduk ama merakıma yenik düşemezdim.
t_yong: Konuşmayalı nasılsın?
Cevap beklediğimden daha çabuk gelmişti.
brigh_ten: İyiyim, teşekkürler?
t_yong: Sadece nasıl olduğunu
merak etmiştim.Ve aklıma takılan birkaç şeyi
kesinleştirmek istemiştim.brigh_ten: Nedir onlar?
t_yong: Bu kadar zaman sonra
biraz saçma gelebilir ama...Dış görünüşünü bilmek istedim.
brigh_ten: Neden birden bire
böyle bir şeyi merak ediyorsun?t_yong: Hayır, lütfen beni yanlış
anlama.Sadece...
Belki ilerde karşılaşırsak diye
sordum. Kim olduğunu anlamak
isterim.brigh_ten: [Medya]
Bunu yapmıştı. Gerçekten fotoğrafını göndermişti. Kendisi az önce tam yanımda oturan kişiydi. Hatta attığı fotoğrafı da az önce çekilmişti.
brigh_ten: Sen de atar mısın?
Ben de tanımak isterim.
(Görüldü 17:12)
Hey!
(Görüldü 17:13)
Ten'e cevap veremezdim. Versem bile sahte birisinin fotoğrafını atmak zorundaydım. Zaten benim bir kız olduğumu sanıyordu. Ama şuan kim olduğumu ona açıklayamazdım. Onunla daha çok karşılaşmak istiyorsam artık Jaehyun'la daha fazla takılmam gerektiğini düşünerek masaya geri dönmüştüm.
üst üste bölüm attım mucize galiba .dd gerçi saat gece yarısını geçti. neyse boş yapmim.
NCT ile kalın 💚
20052019
Monday
ŞİMDİ OKUDUĞUN
is that you? あ taeten •texting•
Fanfictionbelki başka bir şekilde karşılaşırız. işte o zaman ikimiz için de her şey güzel olur. limsoul7 © •|• ten x taeyong [nct]