0.7

313 31 6
                                    

Ten'le ve Jaehyun'un diğer arkadaşlarıyla olan tuhaf buluşmamızdan sonra gece yarısı yatağıma uzanmış, olanları tekrar gözden geçiriyordum.

Ten'in çevrimiçi olup olmadığına bakmak, belki de mesaj atmak için adına basıp mesaj sayfasını açmıştım. Çevrimiçiydi. Bir şey yazmak istesem bile elim gitmiyordu. Gerçi daha kim olduğumu bile bilmiyordu.

Zaman daha fazla boğucu gelmeye başlamadan önce Jaehyun'a yazmıştım bile.

t_yong: Nerdesin?

jung_jae: Evdeyim.


t_yong: Bize gelsene. Şu
meseleyi konuşmak
istiyorum.

Yoksa başının etini
yerim.

jung_jae: Tamam, birkaç
dakikaya ordayım.

Evlerimizin yakın olmasına dua etmiştim o sırada. Her ne zaman istesek buluşabilmemiz şuan çok işime yaramıştı.

Jaehyun'un sayfasından çıkıp Ten'inkine tekrar girmiştim. Bir çevrimiçi yazısına bir de profil fotoğrafına sürekli bakıp bakıp duruyordum.

Çok geçmeden Jaehyun gelmişti bile. Kapımı tıklayıp içeri girmişti.

Jaehyun: Meraba aşık adam, dedi ben oturma pozisyonu alırken.

Taeyong: Dalga geçme Jaehyun bir de bununla kafamı yoracak gücüm yok.

Jaehyun: Sahiden. Ne olacak bu halin? Daha doğrusu haliniz.

Taeyong: Bana mı soruyorsun Jaehyun zaten senden yardım isteyen benim.

Jaehyun: Dostum benim firkimi sorarsan onunla yüzleşmeni tavsiye ederim. Küçük çocuklar değilsiniz ikiniz de. Gerçi senin yaptığın baya çocukluk ama onu saymıyorum.

Jaehyun'un dediği şeyden sonra ortamda gergin bir sessizlik oluşmuştu. İkimiz de uzandığımız yerde tavana bakar bir vaziyette duruyorduk. Ta ki telefonuma mesaj bildirimi gelene kadar.

Mesajın Ten'den olabilme ihtimaline karşı hızla telefonu elime aldığımda mesajın gerçekten de beklediğim kişiden olduğunu görmüştüm.

brigh_ten: Taeyong'um bugün nasılmış
bakalım ;)

t_yong: Ben gayet iyiyim beyfendi
sizi sormalı.

Aslında iyi falan değildim. Ten'e yalan söylemek hatta hiçbir şey söyleyemek içimi yakıyordu.

brigh_ten: Ben de öyle thank youu.

Ama bende biraz da merak
duygusu  var.

t_yong: Neden?

brigh_ten: Bu güzel hanımefendiyi
çok merak ediyorum.

(Görüldü ✓✓ 01:04)

Ten'in yazdığı şeyleri görmemle beynimden vurulmuşa dönmem bir olmuştu. Artık ne diyeceğimi, ne yapacağımı kestiremiyordum. Şuan Ten'e nasıl cevap vereceğimi de bilmiyordum.

Telefonu kapatıp yatağa atmıştım yavaşça. Yataktan aşağıya, Jaehyun'a baktığımda uyuduğunu görmüştüm. Saate bakılırsa yaptığı şey gayet normaldi.

Ten'i ve olan kafa karıştırıcı olayları düşünmemeye çalışarak ben de uyumaya çalışıyordum ancak her şeyi bir kenara bırakmak çok zordu. Ancak imkansız değildi.

yine bayadır bölüm atmamışım ve ancak bu çıktı şimdilik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yine bayadır bölüm atmamışım ve ancak bu çıktı şimdilik. fikir buluyorum sonra da unutuyom neyse inş aklıma gelir.

18062019
Tuesday

is that you? あ taeten •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin