Bilinmeyen Numara :merhaba 👋 (9.10)
Rosé:merhaba(9.10)
Bilinmeyen numara:bugün sizi gördüm. Dördünüz kütüphaneye girmiştiniz.(9.10)
Rosé:evet dördümüz kitap okumayı çok severiz.(9.10)
Rosé:aslında bugün ders malzemelerini getirmedik ve hoca sıfır verdi(9.10)
Bilinmeyen numara :ne! Cidden mi?...peki siz ne yaptınız?(9.11)
Rosé:hiçbir şey yapamadık.(9.11)
Bilinmeyen numara :jisoo üzüldü mü?(9.11)
Rosé: beni kim sorsun ki boşuna umutlanıyorum.(9.12)
Bilinmeyen numara:üzgünüm...Hadi söyle(9.12)
Bilinmeyen numara :rosé hadi inat etme(9.13)
Bak ya şimdi de ismim inatçıya çıktı. Sen niye rolleniyorsun ki rosé. Yine jisoo'ya çıkma teklifi geldi.
Beni kim sevsin ki daha önce hiç sevgilim de olmadı.
Telefonumu cebime attım ve sınıfa yöneldim. Asla, fazla alıngan değilim ancak sadece jisoo'yu sorması zoruma gitti.
Sınıfın yanındaki bankta. Üç kız oturuyordu. Onları önemsemeden sınıfa girdim.
Sınıftaki sıramda herzamanki gibi insan birikmişti. Ha yani götlerini koyacak başka yer bulamıyorlar.
Çocuğun omzuna dokundum ve arkasını dönüp bana baktı. Tabi gayet doğaldı.
"kalkar mısın? "
Yüzüne baktığımda, bizim sınıftan olmadığını anlayabilmiştim.okula yeni gelen öğrencilerden sadece birisiydi.
Okulumuza beş altı kişi gelmişti başka okuldan.
Çocukla uzun bir süre bakıştıktan sonra sinirli bakışlarıma dayanamayıp sıramdan kalkıp sınıfına gitti.
Zaferin verdiği mutlulukla sırama oturdum.Aslında kızgın olmamı gerektiren bir durum yoktu. Zaten sinirli de değildim. Sadece tavrımı belli etmek istemiştim.
Telefonu cebimden çıkardığımda bir sürü mesaj gelmiş olduğunu farketmiştim.
Ve hepsi de bilinmeyendendi.
Bilinmeyen numara: rosé lütfen cevap ver.(9.14)
Bilinmeyen numara:Bu kadar hassas olduğunu düşünemedim.(9.14)
Bilinmeyen numara :lütfen beni affet 🙏(9.15)
Rosé :ayh tamam daha fazla yalvarma.(9.18)
Bilinmeyen numara :😀😀(9.19)
Rosé:ders zili çaldı hadi telefonunu kapat.(9.21)
Bilinmeyen numara:tmm☺(9.21)
'Bilinmeyen numara ' kulağa pek hoş gelmeyen birşeydi.
İsmini 'Xman' olarak değiştirdim.
Of tamam ama napayım başka bir isim gelmedi aklıma. Normalde olsa yaratıcı bir kişiyim diye gezerim ama neyse.Telefonumu sessize alıp arka cebime sokuşturdum.
Açık sınıf kapısından Jisoo'nun geldiğini gördüm.
Hızlıca geldi ve yanımdaki yerine oturdu.O kadar yumuşak oturmuştu ki.Onu görmeseydim birisi oturdu demezdim.
Omzuma başını yasladı ve gözlerini sınıftaki tahtaya dikerek konuştu.
"niye yanımıza gelmedin pikachu?"Ardından biraz bekledi ve aklına gelen seçenekle konuştu.
"yoksa seni birisi mi üzdü?"Başımı ona çevirdiğimde, omzumda olan kafasını kaldırdı.Ona gülümsedim.
"hayır jisoo unnie, mesajlaştığım birisi var. Ona tavır koymuştum aslında meğerse fazla rollenmişim."
Son cümlemi söylemem ikimizin de hafifçe gülmesine neden olmuştu.
Ardından jisoo olayları başka yöne vurmaya başladı.
"birisini mi seviyordun ha?"Derken, bana omzuyla vuruyordu.
Yorgun olduğum için Onun bu imasına karşın sadece göz devirmekle yetinmiştim.Hoca dersi anlatmaya başladığında,herzamanki gibi düşünceler gözümün önüne serilmeye başlamıştı.
Dersteyken kafam düşüncelere gidiyordu.Derse kafamı vermeye çalıştım aklımdan hep Xman geçiyordu.
Onun Jisoo'yu sevdiğinden pek emin değilim.Neyse yeter bu kadar rosé sınavlar yaklaşıyor. Ders dinle!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REALLY? ✔ |JiRosé
FanfictionBana Jisoo'yu sevdiğini söylüyordu ancak hislerim bunun yalan olduğunu söylüyordu. Onunla mesajlaşırken kalbim kırılıyordu Jisoo'ya olan aşkı yüzünden. Meğerse gerçekler onun beni sevdiğiymiş. Şimdi kahvesini içiyor ve ben de onun karşısında limonat...