Yağmurlu bir gündü kasabada kapalı kara bir hava hakimdi.
İş makineleri direnen halkın üzerine doğru gidiyordu
son defa taşladılar küreklerle sopalarla saldırdılar
belediye görevlileri zabıta ve polisler halkı bastırdı
yapılabilecek hiç bir şey kalmamıştı artık. Evler yıkılmaya başladı.
Göz yaşları ve haykırışlar bitmek bilmiyordu.
Bu bölgede yaşayan insanlar kendi ektiğini biçmeye,
topraktan yaşam almaya istedikleri saatte işe başlayıp
istedikleri saatte işini bitiren, hava karardığında yatan,
gün doğduğunda kalkan bağımsız insanlardı.
Evleri ve iş yerleri aynı alandaydı başka bir dünya düşünemezlerdi
bu topraklar sahipli gözüktüğü için ve halka ait olmadığı için
belli bir miktar para karşılığında Recep Durmaz tarafından satın alındı.
Yıkım işlemi sona ermek üzereydi gölün yanındaki
beyaz çitli son evdeydi sıra...
Ama bilmedikleri bir şey vardı, çünkü seslere kulak asmıyorlardı.
Evde yaşlı yatalak bir kadın vardı kocası şehir merkezinde çalışıyordu
ve oğlu okuldaydı bu kasabada dışarıda çalışan ve okula giden tek kişi onlardı.
Turan o gün okuldan erken çıkmıştı evleri yıkıldığı sırada oraya varmıştı
çığlıklarını duyan olmadı duvarlar parçalanırken
yaşlı Türkan Hanım yığınlar arasında ezilerek acı çekerek can verdi
iki ay sonra Hamdi, oğlunu bu travmayı daha çabuk atlatabileceğini düşünerek
Londraya, askerlik arkadaşının yanına gönderdi öğrenimini de orada tamamlayacaktı.
Aynı gün Hamdi kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Oğlunun bundan hiç haberi yoktu babasına ulaşamıyordu
babasının ondan kurtulmak istediğini sanıyordu
zamanla umursamamaya, unutmaya başladı.
On yıl sonra fabrika kurulduğundan beri işler çok hızlı ilerlemişti.
***
ece: hayatım artık bir iş bulman gerekiyor yoksa yiyecek ekmek bulamayacağız
attila: üzerime gelme uğraştığımı biliyorsun hem bugün aramaları gerekiyordu beni
ece: nereden arayacaklar eski iş yerinden ise hiç çalışma daha iyi
attila: hayır izmir de bir fabrika on yıldır faaliyette cv göndermiştim
bir saat sonra beklenen telefon gelir
recep durmaz: merhaba attila bey bizimle hala çalışmak istiyorsanız
yarın 08:00 da vereceğim adreste olun
attila: tamam recep bey
attila: beklediğim haber geldi toparlanın akşam izmir e gidiyoruz
mete: yaşasın izmir çok güzel baba
attila internetten bulduğu kemal paşa da olan kiralık, eşyalı