A Stingy Feeling

5. BÖLÜM : Yağmurun Biriktirdikleri

Hisagi karşısında gördüğü yüzden gözlerini Soi fon'un onu kolundan tutup odanın öbür köşesine fırlatması ile ayırabilmişti.

Olduğu yerden toparlanarak, "Soi..fon...taicho??!"

"Bugünkü olayın üstüne oturup düşünürsün sanıyordum ama küçük arkadaşlarınla içmeye gittiğine göre, anlaşılan önemsemişsin bile... Senin kaptanın olmadığı zamanlarda yaptıklarına bakarsak (kıyafetinin arasından çıkardığı fotoğrafları ona doğru fırlatır) bunu beklemem gerekirdi aslında."

Hisagi önüne fırlatılan resimlere göz ucuyla baktı. Barda gitar çaldığı anlarda çekilmişti.

"Nasıl?" diye düşündü..." "2. Takımdan da olsa yakınlarda olan herhangi bir shinigaminin reiatsusunu mutlaka hissederdim."

Soi fon Hisagi'ye arkası dönük bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Nasıl olduğunu mu düşünüyorsun? Hıh... seni fark etmeyeceğimi sanman kadar büyük bir aptallık olamaz... Beni dinle Hisagi, takımımdaki adamların aldıkları nefesi dahi bilirim, kaptanın olmadığı zamanlarda yaptıkların beni ilgilendirmez ama artık bana bağlıysan benim kurallarıma uyacaksın, izinsiz dünyaya gitmenin cezasını sana hatırlatmama gerek var mı?" Kafasını döndürerek göz ucuyla Hisagi'ye baktı.

Hisagi başını kaldırmadan olduğu yerde hayır anlamında kafasını salladı.

"İyi... Bunu hatırlasan iyi olur çünkü bu suçu tekrarlamaya çalıştığın an cezamı kendi ellerimle vereceğim." Dedikten sonra kapıya doğru yöneldi ve tam çıkacakken;

"Taicho, neden gittiğimi sormayacak mısınız?"

"Kurallara uyman dışında seninle ilgili hiçbir şey umurumda değil... Ne yaptığını bilmek istemem, neden yaptığını bilmek istediğim anlamına gelmez." dedi ve gözden kayboldu.

Hisagi kendi kendine "Ben de öyle tahmin etmiştim." dedi. "Umurunda bile olmadığım halde yanında olmak zorundayım ve bu senin bir kez bir kez bile ilgini çekmezken, benim hayatımı mahvediyor."

Çıkıp gitarını aldı, rahatlamak için biraz gitar çalmak istedi. Kendiliğinden hareket eden parmakları bir melankolik bir melodi çalıyordu.

Hisagi kendi kendine şarkının sözlerini mırıldanırken, henüz oradan ayrılmamış ve çatısında onu dinleyen soi fon'dan habersizdi. Soi aslında biraz durumu değerlendirmek için orada oturmak istemişti, demin söylediği (Kurallara uyman dışında seninle ilgili hiçbir şey umurumda değil... Ne yaptığını bilmek istemem, neden yaptığını bilmek istediğim anlamına gelmez.) aslında tam da doğru değildi ve bu onu çok rahatsız ediyordu, Hisagi'nin kısık ve hafif çatallanmış sesini duymasıyla irkilmişti.

Soi ne müzikten anlardı ne de sesten, sadece gençken öğrendiği İngilizce ile sözlerini anlamaya çalıştı, buna rağmen tek bir şey gün gibi açıktı... Bu, bu her neyse gerçekten kederliydi...

Sonraki bir iki gün hisagi'nin soi fon odasına gelmeden raporları ve yapılacakları masasına koyması ve onu çağırmadığı takdirde kesinlikle civarlarında görünmemesi ile Hisagi için daha katlanılır bir şekilde geçti.

3. gün sabah içtimasında ise 9. Takım hazır bir şeklide Soi fon'u karşıladı.

Hisagi her zamanki gibi sabah gerekli işlerini halletti, raporları hazırladı ve Soi Fon'a sunmak için konuşmasının bitmesini bekledi. Soi haftalık dövüş egzersizlerinin nasıl olacağını takıma anlattıktan sonra dağılmalarını emretti. Bu sırada;

"Fukutaicho Hisagi, odama !"

Hisagi derin bir nefes aldı, yeni bir gün gene başlıyordu işte, cehennemin dibinde bir gün daha diye düşündü ve çabuk bitmesi için adeta gökyüzüne bakıp yalvardı.

"Buyrun taicho, takımla ilgili istediğiniz bütün bilgileri bulabilirsiniz. Yazışmaları da düzenledim onları da masanızda bulabilirsiniz."

Soi fon evraklara 1-2 saniyede göz gezdirdi, önemli bir şey yoktu.

"Hisagi"

"Hai taicho"

"Gidiyoruz." Dedi ve camdan fırlayıp shunpo ile ilerlemeye başladı. Şaşırmaya bile vakti kalmayan hisagi aceleyle onu takip etmeye çalıştı. Hızına yetişmek için elinden geleni yapıyordu. Çimenlik bir alana geldiğinde Soi durdu ve bağdaş kurarak oturdu.

"Anlat."

"Ha? Tam olarak neyi taicho ?"

"Neden bahsettiğimi iyi biliyorsun, bu durumda olmana sebep olan şeyi, beni daha fazla uğraştırmadan dökül, çünkü karşımda bu kadar dağılmış bir yardımcı kaptan görmek istemiyorum ve bu her neyse daha fazla zamanımı almadan çözülsün."

"Sizi kişisel problemlerimle rahatsız ettiğim için özür dilerim taicho, ama görevlerimi eksiksiz yerine getirmek için çalışıyorum ve bunu yaptığıma inanıyorum. Sizi temin ederim bunda bir değişiklik olmayacak."

"Ondan bahsetmiyorum aptal, görevini yerine getirmediğini bugüne kadar hiç düşünmedim, senin ne kadar görevine bağlı olduğunu biliyorum, peki senin bu kadar dağılmış görülmene sebep olan ne? "

Hisagi duraksadı, diyecek tek bir şey vardı ve onu derse her şey asıl o zaman dağılıp parça parça olacaktı, şimdi yaşadığı cehennem bile ondan iyiydi.

"O gün ki dövüşteki beceriksizliğim için tekrar özür dilerim, daha dikkatli olacağım."

Soi fon keskin bir bakış atarak "Kes zırvalamayı, dünyaya gitmenle alakası var bu durumunun değil mi?"

"Ha-hayır alakası yok, bir arkadaşıma yardıma gidiyordum, sadece gitar çalıyorum, shinigamilikle ilgili bir konu değil."

"Ne yaptığın umurumda değil,her kimse senin gibi birine, bir kaptan yardımcısına, kuralları çiğnetecek kadar önemli bir arkadaş bakıyorum."

"Aslında tam olarak kuralları çiğnemiyorum, boş zamanlarımda dünyaya inip, shinigami faaliyetleri dışında işlerle uğraşıyorum. Bunun için izin almıştım. Ama sizinle bunu konuşma fırsatım olmadı özür dilerim. "

"Hah kılıfını da bulmuşsun... Ama soruma hala cevap vermedin Hisagi, anlatacak mısın yoksa ben kelimeleri tek tek ağzından alayım mı?"

Hisagi yere bakarak bir süre düşündükten sonra;

"Tamam... (derin bir nefes alır) Taicho... ben... ben mümkünse başka bir takıma geçmek istiyorum."