Selaamm.. Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın, öpüldünüz
Yeraltı dünyası farklıydı. Karanlık onları baştan sona tanımlayan tek kelimeydi. Girdikleri yerlerde hepsinin birer lakabı vardı ve dışarıdan kimse onların asıl kimliğini bilmezdi. Çünkü hiçbir ışık onları yenemezdi..
---------
Soyunma odası olduğundan daha sıcak olmaya başlamıştı. Birbirine karışan nefes sesleri odanın sessizliğine eşlik ediyor ve iki beden o sessizliğin içinde kayboluyordu.
Jimin ellerini karşısındaki adamın belindeki kemere attığından beri iyi şeyler olmamıştı. Kemer orijinal deriden oluşuyordu ve önündeki tokası kesinlikte bir mücevherden yapılmış olmalıydı. Jimin de bu kemeri kesinlikle çok sevmişti ve kendi üzerinde denemek için can atıyordu.
Jungkook Jimin'in hareketleri karşısında ne kadar şok yaşasa da tepki veremiyordu. İstese verirdi halbuki, ama tanrım bu adam şuan eriyordu ve eli kolu bağlanmıştı. Karşısındaki bedenin elleri rahat durmuyor ve kimsenin dokunamadığı bedende rahatça geziniyordu. Şu anı biri görse sanırım asla gördüklerine inanmazdı. Koskoca lider bir dansçının ellerinde mi kaybolacaktı?
Jimin bir elini Jungkook'un boynuna diğerini ise o çok beğendiği kemerin tokasına attı. Çekiştirerek açmaya çalıştığı kemer fazlasıyla ağırdı ve bu da ne kadar pahalı olduğunun kanıtıydı. Jimin kemeri açmaya çalıştıkça daha çok heyecanlanmaya başladı ama bu anı bozan karşısındaki adam olmuştu.
Jungkook bir elini pahalı olan kemerinin üzerinde olan ele attı ve Jimin'in durmasını sağladı. Bu kadar terlemesi normal miydi bilinmez ama durmazsa hiç iyi şeyler olmayacaktı. Pişmanlık olacağı kesindi..
Jimin elini çekmek istemediğini belli eder gibi ufak mırıltılar çıkardı. Elini kemerden çekmiyor fakat karşısındaki adamın da eli de onu rahat bırakmıyordu. Jimin de bu sefer boyunun yettiği yeri, liderin boynunu ısırmaya başladı. Bir yandan ısırıyor bir yandan öpüyordu. Adamdan hiçbir ses çıkmıyordu ama elinin üzerinde titreyen bir el de beklemiyordu.
Nefes nefese konuştu en sonunda siyah adam..
''D-dur artık.''
Jimin duyduğu cümlenin tam aksini yapıp bu sefer olduğundan daha sert ısırdı karşısındaki boyunu. Daha sonra sulu bir öpücük bıraktıktan sonra konuştu..
''Neden durayım? Vücudunuz benim için yanıp tutuşuyor bayım..''
Jungkook bunun farkındaydı. Ama durması gerekiyordu. İlk defa gördüğü bir dansçıyla bir soyunma odasında sevişmeye hiç niyeti yoktu. Üstelik o liderdi. Bir erkekle onu burada bu şekilde görseler kesinlikle insanların gözündeki imajı silinirdi. Bunu yapamazdı.
''Etkilendiğim falan yok. Ama sen durmazsan benim etkileneceğim türden şeyler yapacağım.''
Jimin dalga geçer gibi kıkırdadı adamın karşısında.
''Ne olur? Yoksa beni vurur musun?''
Sondaki cümleyi o kadar tahrik edici bir şekilde söylemişti ki Jungkook sadece yutkunmakla yetindi. Yutkunmakla yetinmeliydi..
''Her gördüğün adamla böyle sevişir misin dansçı?''
''Her gördüğüm adamla değil, ben efendi gördüğüm insanlarla sevişirim bayım.''
Jimin bu cümleleri Jungkook'un kulağına eğilerek söyledi ve buda Jungkook'un titremesine sebep oldu. Jimin bu anı aklına kazırmışçasına karşısında eriyen adama baktı ve dudaklarını yalayarak bir gülüş bahşetti.
