Kaybedilen Dost

226 27 69
                                    

Selam!Bu maceraya geri döndüm:)Onları özlediniz mi?Pınar olmadan bir Ergen Yalancılar 3... Aramıza yeni dostlar da katıldı. Neyse başlamak için sabırsızlanıyorum. Sizi de bekletmeyeyim değil mi?Anlatmaları gereken çok şey var🙏

Jale'nin anlatımından...

Geçmiş hiç ummadığımız bir anda çıkar karşımıza. Bazen sonumuz olur. Herkese güvenmemek önemli bir unsur. İnsanın bir arkadaşını kaybetmesinin ne acı bir şey olduğunu bilen herkes beni anlar. Berk'in öldüğüne inanmak istemiyordum. Birazdan gelip"Jale!İyi misin kardeşim?"diyecekti sanki. O mavi gözlerini göremeyecek miydim yani?

Şevval'e ne olmuştu peki?Biz Merve'yle dedikodumuzu onsuz mu yapacağız artık?Dur bir dakika!Ya Merve de ölmüşse?En yüksek sesimle"Merve!"diye bağırdım. Cevap gelmeyince"Merve!Duy sesimi!"diye tekrar bağırdım. Yine cevap gelmeyince kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Erkan ev patlarken yanımdaydı, diğerleri de öyle. Ev tam iplerden kurtulduğumuz zaman patladı. Yatağı alev alan bu odaya gelirken koridorda baygın bir şekilde yatan Meriç'i görmüştüm. Alnı ve dudağı kanıyordu. Meriç benden daha uzun ve ağır olduğu için onu ayağa kaldıramamıştım. Onun için ayaklarından tutarak daha güvenli olduğunu düşündüğüm bu odaya sürüklemiştim. Ama artık güvenli değildi. Henüz alevlerin sıçramadığı kırmızı bir dolabın kapağını açtım. Karşıma üst üste dizilmiş çarşaflar çıktı. Bir tanesini alıp bir kısmını yırttım. Meriç'in alnına sımsıkı bağladım. Bana neden bir şey olmadığını düşününce gözümün önüne bir görüntü geldi. Erkan beni korumak için yerdeki pikeyi üstüme atıp bana sarılıyordu. Ama sonra onun kollarının yok olduğunu fark etmiştim.

"Erkan!"

Dışarıdan itfaiye arabalarının sesi geliyordu. Avazım çıktığı kadar bağırdım.

"İmdat!Yardım edin bize!Arkadaşım yaralı!"

Bunu söyledikten sonra öksürmeye devam ettim. Tek yaralı olan Meriç değildi. Eğer yaşıyorsa Şevval'in durumu daha kötüydü. Pes edip hüngür hüngür ağlamaya kaldığım yerden devam ettim. Ben bu odadan Meriç'i almadan çıkamazdım. Bir arkadaşımın beni bulup yardım etmesi gerekiyordu. Meriç'in ev patlamadan önceki ruh hali hiç iyi değildi. Sanki delirmiş gibiydi. Acaba Pınar'a geçmişte yaptıklarımızdan dolayı bize kızgın mıydı?

"Jale!"

Kapıya doğru döndüğümde yüzü kirli ve ufak tefek yaraları olan Merve'yi gördüm.

"Merve!Bana yardım et, Meriç'i tek başıma buradan çıkaramam."

Koşarak yanıma geldi. Meriç'i bir kolundan o tuttu, bir kolundan da ben tuttum. Yanan kapıya temas etmeden odadan çıkmayı başardık. İkimiz de öksürüyorduk. Çıktığım odanın yanındaki banyo iğrenç bir görüntü kazanmıştı. Cenk'in cesedini orada görünce daha hızlı yürümeye başladım. Bora, Erkan ve Şevval'i bulmamız gerekiyordu. Alt kata inen merdivenler de alevlere teslim olmuştu. Merve"Biz nasıl çıkacağız buradan?!"dedi. Ellerimden kaymak üzere olan Meriç'i son anda tutup"Bora ve Erkan nerede ya?Umarım patlamanın etkisiyle alt kata düşmemişlerdir."dedim.

"Alt kata düşmüşlerse Bora ve Erkan yaşayamaz!"

"Şu merdivenlerden uzaklaşalım."

O sırada arkamızdan bir öksürük sesi geldi. Erkan bir odadan baygın olan Bora'yı sırtına almış geliyordu. İkisinin de yüzünde yaralar vardı. Merve"Bora!"diye çığlık attı. Ben ise kocaman gözlerle olduğum yerde kalmıştım. Daha dün mutluyduk. Sanki uzun süren bir kabusun içindeydik. Her şey çok hızlı gelişmişti. Erkan"Şevval... Şevval'i bulamadınız mı?"dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım. Kendi kendine"Şu odadır belki dedikten sonra koridorun sonundaki odaya girdi. Biz de peşinden gittik. Doğru tahmin etmişti. Şevval bir kan birikintisinin üstünde yatıyordu, hepimizde olduğu gibi onun da yüzünde yaralar vardı. Merve titreyen sesiyle"Ne yapacağız şimdi Erkan?"dedi. Erkan aniden önüne döndü. Baktığı yerde kapısı alev alan balkon vardı. Mavi gözleri önce balkon kapısının, sonra Şevval'in, daha sonrada bizim üstümüzde gezdi. Bize bir şey demeden geri geri gidip balkon kapısının yanmayan bir kısmına tekme attı. Kapı açılınca"Siz Meriç'i götürüp bağırın, ben geliyorum."dedi. Vakit kaybetmeden dediğini yaptık. Meriç'i yere bırakıp ikimiz de aynı anda"İmdat!Yardım edin!Hepimiz buradayız!"dedik. Erkan, Bora'yı bizim Meriç'e yaptığımız gibi yere bırakıp Şevval'i almaya gitti. Dışarıdaki kalabalık arasından itfaiyeciyle göz göze geldim. Kurtulmuştuk ama Berk olmadan olmuştu bu.

Ergen Yalancılar 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin