Ağlasam,sesimi duyar mısın mısralarımda?
Dokunsam kalbine,hisseder misin ellerimi?
Peki ya gerçekten gökyüzüne baksam,seni görebilir miyim bir yıldızın ışığında?
İmkansız mısın gerçekten?
Ne olmuştu da bu duruma düşmüştü genç kız?Ne olmuş olabilirdi?
Neydi onu bu kadar derinden sarsan?
Duruuuun!Genç kızın bağırmasıyla abisinin başında silah tutan adam konuşmaya başladı.
Ne var?Yine ne söyleyeceksin?
Tamam.Tamam kabul edeceğim.Yeter ki bırak silahı.
Abisinin başına silahını dayayan genç histerik bir şekilde güldü.
Ne yani gerçekten evlenecekler miydi?
Sıksa silahı şurada ölüp gitse her iş daha kolay olacaktı ki halbuki.Neden kabul etmişti ki?
Bak.Abime bir şey yapma.Tamam mı?Bak istediğin her şeyi yapacağım ama abimi rahat bırak.
Zehra!Yapma bunu kendine.Benim için kendini feda etme.
Abi,abiciğim.Deme böyle...
Zehra...
Ben kabul ediyorum.Ömer Kervancıoğlu ile evleneceğim.
Genç kadının kendisi de inanmıyordu ağzından çıkan sözlere.Neyi kabul etmişti ki?
Sadece abisini kurtarmak için...Sadece abisi için...
Kadının annesinin gözleri şişmişti.Babası ise...Ruhsuzca olanları izliyordu.
Ben ki Yusuf Ağa,kızın babası olarak kızımız Zehra'yı oğlunuz Ömer'e vermeyi kabul ediyoruz.
Babası neler diyordu öyle?Kurduğu cümleler canını yakıyordu.Ama mecburdu.Ne diyebilirdi ki?Bu durumda ne denilebilirdi ki?
Taraflar anlaştığına göre hayırlı olsun.
Kız karşısında konuşan oğlanın babasına bakıyordu.Ne anlaşmaydı ama.Histerik bir şekilde güldü.
Oğlan bu sırada kızın abisini bırakmıştı.
Zehra...Vazgeç.
Hayır abi hayır!
Vazgeç Zehra.
Ne duygusal çıktınız sizde ha!
Oğlanın alayla söylediği şeyden sonra kız kendi içinde ufak çaplı bir kahkaha attı.Bu oğlan kafayı sıyırmış olmalıydı.
Ömer!
Tamam tamam bir şey demedim.
Tüm gözler ondayken o umursuzca omzunu kaldırdı.
E o zaman içeri geçin,bir yemek yiyelim,biraz hasbihal edelim.Hem birbirimizi daha iyi tanımış oluruz.
Kız içinden kahkaha atmaya başlamıştı.Daha yeni abisini öldürecek adamlar şimdi dost gibiydiler.
Gerçekten çok anlamsızdı.Daha tanımadığı birisi ile evlenmeleri konuşulacaktı.Hiçbir şey olmamış gibi.
Gerçekten bunların hepsi şaka olmalıydı.Ya da kabus.
Herkes içeriye geçerken oğlan kıza gözleriyle bir şey anlatmak istiyor gibi bakıyordu.Ama neden anlaşılmıyordu.Gözlerinde ki neydi oğlanın?
Kin?Nefret?
E hadi gelin gençler.
Bu gün ne çok gülmüştü.Kafayı yemek üzereydi.Neden herkes normal bir olay olmuş gibi davranıyordu?
Halbuki az kalsın abisi ölecekti.
Ama bu kimseinin umrunda değilmiş gibi görünüyordu.
Çok düşünme.Hemen kafanı yemeni istemem.
Yanında duran oğlana baktı.Gerçekten şu an sırası mıydı?
Kendin bilirsin.Düşünsen de bir sonuca varamazsın.
Haklı mıydı?Neden bir sonuca varamıyordu?
Sıkıntıyla nefesini verdi.Artık geri dönüşü yoktu.Başlamışlardı yola bir kere.
İçeri geçtiler ve salona oturdular.Ortamda kendini hissettiren soğukluk genç kızın daha da çok üşümesine sebep oluyordu.
Eline damlayan sıcak damlalarla ağladığını anlamıştı.Ama hoş,bu kimsenin umrunda değilmiş gibi gözüküyordu.
Yerinden kalktı ve tuvalete gitti.Şu an burada saatlerce ağlayabilirdi.Ama yapmaması gerekiyordu.
Derin bir nefes aldı.Aynada kendine bakmıştı.Ne çabuk bu hale gelmişti?
Titreyen elleriyle gözyaşlarını sildi.Sonra saçlarını düzeltti ve tuvaletten çıktı.
Bu kabusun bitmesini istiyordu.Ama kendini ne kadar cimciklediyse de bir türlü uyanamamıştı.
Çünkü genç kız uyumuyordu.Bunların hepsi gerçekti.
Odaya tekrar geldiğinde eski yerine oturdu.Herkes hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu işte.Buna anlam veremiyordu.
Bu sırada duyduğu şey ile dünyasından çıkmıştı.
O zaman haftaya düğün tarihi alalım.
Bölüm Sonu
Hepinize merhabaa.Umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlar ne kadar hızlı gelirse yeni bölümde o kadar hızlı gelir.
Hoşçakalın.
Oy:10
Yorum:30
Sınır dolmadan atmayacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You My Black
FanficAğlasam,sesimi duyar mısın mısralarımda? Dokunsam kalbine,hisseder misin ellerimi? Peki ya gerçekten gökyüzüne baksam,seni görebilir miyim bir yıldızın ışığında?