23.BÖLÜM

107 17 1
                                    

3saat sonra;
Eve geldiginizi arabanın durduğunda anladın. Çünkü 3 saattir yolda hiç durmadan geldiniz. Hemen arabadan inip arka bagajdaki tatlıları aldın.

Eve girdiğinizde hemen mutfağa koştun. Çünkü gelene kadar zor dayanmistin. Hemen eline bir çatal alıp kutunun birini açıp yemeye başladın. Tabi o arada RM seni şaşkınlıkla ve tebessüm ile izliyordu.

1. Kutu 2. Kutu derken bütün tatlıları bitirdin. Sandalyede arkana yaslandiginda;
- oh be rahatladım valla.
Tam o sırada RM;
- hayatım valla az daha benide yiyeceksin sandım.
- seni niye yiyeyimki?
- eee malum bende şekerpare gibi adamım yani ondan.
- ya niye öyle dedin canım çekti şimdi şekerpare.
- dur sen ben hemen alıp geliyim o zaman.

RM tam kapıya yoneldigi an sen hemen yerinden kalkıp RM in kolundan tuttun. Ve dedinki;
- ben o şekerpare den değil sen olan şekerpare den istiyorum.
- hmm öyle mi diyorsun?
- evet.

Sen bu son sözü söyledikten sonra RM in dudaklarina küçük bir öpücük bıraktın. Bu opucukten tahrik olan RM seni belinden tutup kendine çekti. Ve;
- seni çok özledim Rümeysa.
- bende seni cok özledim ama bebeğimiz izin vermiyor.
- oooo o küçük şey daha şimdiden izin vermiyorsa doğduktan sonra hiç yaklastirmaz bizi valla.

Bu konuşmanın ardından bu sefer RM seni öpmeye başladı. O kadar ozlemissinki kocan ile opusmeyi nerdeyse hiç soluksuz bir müddet opustunuz. Sonrasında RM opucuklerini boynuna yönelince içinde sanki kıyamet kopuyor gibiydi. Bi muddette boynunu öptükten sonra senden ayrıldı. Ve;
- valla biraz daha devam edersem sonumuz hiç iyi olmayacak.
- bence de.
- seni çok seviyorum hayatım
- bende seni çok seviyorum kocacım.

Bu sobetin ardından sen ne kadar aciktigini fark ettin. RM e;
- hayatım bugün yemeği dışarıda yesek olurmu?
- olur tabiki ama noldu iyimisin biseyinmi var?
- yok hayatım iyiyim sadece yemek hazırlamak istemedi canım.
- peki öyleyse.
- ben yarım saate gelirim.
- tamam canım.

Sen hemen yukarı çıktın ve üzerini giyinmeye başladın. Yarım saat bile geçmeden hemen hazırlandın. Aşağıya indiğinde RM e seslendin. RM de üzerini değiştirdikten sonra hemen evden ciktiniz. Lokantaya geldiğinizde senin üzerine birden bire bir yorgunluk çöktü. Sen rm e farkettirmemeye uğraşırken. RM;
- hayatım iyimisin? Benzin solmuş iyisin demi?
- iyiyim hayatım sorun yok hadi oturalım.
- tamam.

Böyle konuştuktan sonra bir masaya oturdunuz. Hemen yemekleri sipariş verdiniz. Sen hala üzerine çöken yorgunlukla uğraşıyordun. Yemekler geldiğinde hemen yemeğe koyuldun. Her lokmanda üzerine çöken ağırlık biraz daha hafifledi.

Yemeğin sonunda sen tam tatlı istiyecektinki RM;
- hayatım bence tatlı sınırını bugün baya bi aştın. Doktor ne demisti. O yüzden şimdi tatlı yiyemezsin.
- AMA RMM.
- olmaz dedim hayatım uzatma istersen.
- of iyi tamam hadi sende yede gidelim.
- tamam.

RM de tatlısını yedikten sonra hesabı ödeyip lokantadan çıktınız. Sen yürümek istediğini söyleyince RM ile birlikte sahil kenarına doğru yürümeye başladınız. Yürürken sen;
- RM bebegimizin cinsiyetinin ne olmasını istersin?
- ben aslında erkek cocukları cok severim. Ama bu bebek ikimizin olunca erkek kız farketmez her ikisine de razıyım. Sen ne olmasını istersin?
- bende kız bebekleri çok seviyorum ama sonuçta bu bizim bebeğimiz ne olursa olsun farketmez.
- o zaman şöyle birşey yapalım erkek olursa ismini ben koyayım kız olursa ismini sen koy olurmu?
- nasıl yani?
- şöyle erkek olursa ismi Koreli ismi olsun eğer kız olursa sen ne istersen ya türk ya koreli diyorum.
- hmm tamam anlaştık o zaman
- anlaştık.

Hem yürüyüp hemde bu konuşmayı yaptınız. Konuşmada bitince ikinizde isim bulmaya basladiniz...

Selamlar
Sizleri çok beklettim biliyorum ama artık geri döndüm inşallah hergun yeni bölüm atmaya calisicam inşallah beğenirsiniz.

İyi okumalar...

MOONİE❤{KNJ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin