Kafamı kaldırdığımda karşımda uzun boylu ela gözlü esmer bir çocuk duruyordu. Allahım bu ne tatlılık bu ne daşlıktır. Analar neler doğuruyor işte. Ağlamaktan çocuğu iyice süzememiştim. Üstünde gri üzerine yapışan ve karın kaslarını meydana çıkaran altına kot pantolon ve Lacoste ayakkabı giymişti. Ahh Esin bu tam senin zevkin. Diyen iç sesime hak verip onu susturdum. Çocuk bana öylece bakarken çok mal gibi durduğumu fark ettim. Toparlanıp ayağa kalktım ve elimi uzattım. "Meraba bende Esin. Evet doğru biraz kötüyüm ama kısa zamanda toparlanırım ilgine minnettarım Mert. Iı şey Mert ti dimi?" Diyiverdim bi anda. "Evet Mert doğrusun. Hmm sana kendimi daha net anlatmalıyım sanırım diyip bana oturmamı söyledi. Bende bu daş varlığı geri çeviremezdim tabiki. Oturdum bende."Mert Soyman ben.20 yaşındayım babamın şirketinde Genel müdürüm. Geçen sene bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum fakat babamın şirketinde çalışmaya başladım. Seni burda böyle görünce biraz konuşmak isteyebileceğini düşündüm. Bende dün sevgilim den ayrıldım. Ayrılık acısının ve dış görünüşe nasıl yansıdığını iyi bilirim " dedi. Aa bi dakika şimdi bu çocuk koca Soyman Holding in Genel Müdürü aynı zamanda holding in sahibi Hakan Soyman ın oğluydu yanii. Vay bu çocuk tam benlik ya. "Tanıştığıma sevindim Mert bende iç mimarlık okuyorum. Son sınıftayım ve dışardan okuyorum, annemle beraber yaşıyorum. Babam ben 10 yaşındayken trafik kazasında öldü.bitek annem ve ben kurtulduk. Bende 6 aydır görmediğim beni öylece bırakıp giden ESKİ sevgilimi bi anda karşımda gördüm. Sonra o benden binlerce defa Özür diledi ama ben affedemezdim. Sonra tartıştık. Ve ben bu haldeyim. Peki ya sen neden ayrıldın sevgilinden. " Bana hüzünlü gözlerle bakıp "Beni en yakın arkadaşımla aldattı." Dedi. Ahh kıyamamm seni aldatan her kimse sonra kafasını taşlara vurcak ama fayda etmicek., yaptığı yanlışı örtbaz etmicek farkında değil heralde. Iç sesim valla çok haklı ya. "Biraz kordon a gidip yürüyelimmi. Temiz hava, kordon ve hoş sohbet iyi gelir bence ikimizede" dedi Mert. Kafamla onaylayıp hesabı ödedikten sonra Merti takip etmeye başladım. Az sonra arabanın yanına varmıştık. Beyaz Porsche çok göz alıcıydı. E bi zahmet böyle adamın böyle arabası olmalı yani. Bana kapıyı açtığında teşekkürler anlamında gülümseyip bindim arabaya. Oda bana karşılık "rica ederim prenses" dedi. NEEEE PRENSES Mİİİ DAHA ILK GÜNDEN NOLUYORUZ BEYEFENDİİ. AMA ÇOK NAZİKSİN BEBEĞİM SAĞOLL. Şaşkınlıkla ona bakarken oda sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı kordon a doğru sürmeye başladı. "Radyo yu açsam senin için sakıncası olur mu " dedi." Yo Hayır elbette aç " diye karşılık verdim. " O zaman ilk şarkı ikimizin olsun".BUU İKİİİ MERT BEYYY. Bi tebessümle onaylayarak acaba ilk şarkı ne diye düşünmeye başladım. Veee MY HEART WILL GO ON. OMG bu benim en sevdiğim şarkı Celine Delon a bayılırım. İkimizde şarkıya eşlik edip kordon a vardık. Arabayı musait bi yere park edince ilk o indi arabadan ve kapımı açtı. "Teşekkür ederim "
Kordon da yürüyüşe başlayınca ilk söze o girdi ve bayağı uzun bi süre sohbet ettik. Çok kafa dengi tam benim kavalyem olacak tipteydi. "Esin, seni çok sevdim ve seni üzen o çocuğun çok yanlış yaptığını söylemeliyim" dedi. "Biraz oturalımmı" dedim. Yürümekten çok yorulmuştum. Oda elbette dedi ve oturduk. Biraz denizi izledikten sonra Mert in eli benim elime doğru kaydı ve ben donup kaldım aslında bu olmamalıydı nihayetinde daha 1 saat önce tanışmıştık ama ben öylece kalakaldım. Dudağı dudağıma doğru ilerlerken ben sadece onun o ela gözlerine bakıyordum. Bi anda gözlerimi kapattım. Ve o sıcacık dudağını dudağımda hissettim. Ve çok saçma bi hareket yapıp ona karşılık verdim. Yaklaşık 20 saniye boyunca öpüştük. Sonra kendime gelip geri çekildim ve "Artık eve gitsem iyi olucak" dedim "Esin Özür dilerim bi anlık oldu ama senin o masum güzelliğinden alamadım kendimi. Ben bırakırım seni " dedi. Bende peki diyip arabaya yöneldim. Yol boyunca konuşulan tek şey " Bana numaranı verirmisin " "Tamam veriyim" oldu numaralarımızı aldıktan sonra evi tarif ettim. Eve vardığımızda "Bugün için teşekkürler Mert. Inan bana ben beni öpmenden şikayet etmiyorum. Olabilir böyle şeyler sadece bundan sonra biraz daha dikkat et olur mu? " dedim "Tabiki Esin. Anlayışın için teşekkür ederim. Iyi akşamlar yarın görüşürüz" "Sanada Mert. Görüşürüz" Eve girdiğim de Annem in mutfakta olduğunu gördüm yanına gidip selam verdim. Ama bugün olanları anlatmadım. Öğrenip üzülmesini istemiyorum. Birlikte sofrayı kurup yemeğimizi yedik. "Ee Esincim naptın bugün Damla ile" diye sordu annem. " Napalım anniş öyle Karşıyaka Çarşı ya gittik dolandık öyle bi tur biraz bişeyler yedik bi kahve içtik sohbet muhabbet biraz mağaza derken eve geldim işte" dedim . Söz sonra anlatıcam sana sultanım. Bunlar hep seni üzmemek için. Annem başıyla onaylayıp. "Hadi toplayalım masayı fıstığım" dedi. Bende ona tabiki bakışı atıp yardım ettim. İş
bittikten sonra anneme odama çıkıp uzanacağımı söyledim. Oda onayladı. Üst kata yavaşça çıkıp banyoya yöneldim ve soğuk bi duş aldım. Saçlarımı tarayıp temiz eşortman ve tişört giydim. Telefonumu ve kulaklığımı alıp yatağıma uzandım. Bi yandan müzik dinlerken bi yandan da Damla ile konuşuyordum. Ondan sonra olan herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım. Kız resmen şok geçirdi. Bunu gönderdiği emoji lerden anlayabiliyorum. Sonra benden bugün Ege yi karşıma çıkardığı için çok özür diledi. Bende" önemi yok en azından cevabını aldı " dedim ona iyi geceler diledikten sonra uykum olmadığı halde yatağıma iyice uzandım. Gözlerimi kapatıp yarın neler olucak diye düşündüm, ve gerisini hatırlamıyorum sanırım uyuya kaldım...
