Kocamın bebeği

Kına ve talihsiz olay

Melis büyük bir heyacanla uyanmıştı. Gece pek de uyuduğu söylenemezdi. İsteristemz içi içine sığmıyordu. Yataktan kalkıp duş aldı. Daha sonra kahvaltısını etti. Amca kızı ile kuaföre gittiler. Saçını topuz yaptırmıştı. Kırmzı sade elbisesi ile mükemmeldi. Kına yspılacsğı yere götürmek üzere mehmt gelmişti. Melisi görünce çok güzelsin demekten kendini alamamıştı. Kına yerine geldiklerinde mehmet kızları bırakıp arkadaşlarının yanına geldi. Israrlar üzerine Mehmete veda partisi yapmıştı.  Ama kız yoktu. Bir kaç kadeh içmişler daha sonra kına yerine geldikmişlerdi.
Melis çok eğleniyordu. Şarkılar söylenmişti.  Önce göbek atmışlardı. Sonra kna yakılmk için mehmet çağırılmıştı. Melisin yanına otyrmıştu. Kına yakılmıştı. Melis adet gereği elini açmamış mehmetin annesi altını koyunca açmıştı. Kına bitmiş çoğu kişi dağılmak üzereyken salona efsunun kardeşi ebru girmiş ve bağırmaya başlamıştı.
-çok güzel ya ablam öldü iki gün acı çek sonra kalk genç kızı kendine gelin yap sen bu kadar aşağılıkmıydın enişte. Hele sen ne kadar gurursunız seni sevmeyen sadece menfaat için senle ewlenen biriyle evleniyorsun.
Mehmet küplere binmişti.
-sus artık yeter ebru.
-niye sunuyorum.
-ebru senin gurursuz dediğin kız var ya hayallerinde vazgeçti.  Ablan diyarı emanet etti diye. Doktorluktan herşuden kendinden vazgeçti senin dediğine bak.
Melis daha fazla dayanamayıp salonu terketti.
-dur bekle melis.
Melis önüne gelen taksiye bindi ve ewe gitti. Mehmt arabaya bineceği sırada melisin annesi
-tek kalsın rahatlasın oğlum.
Mehmet bişey diyememişti. Öylece çıktı. Kızının yanına geldi. Yatın düğün vardı.
Kızını sevdi kokladı sonra evine geçti.
Melis ise evde baya ağladı sonra öylece uyuya kaldı. Sabah uyandığında melis her yeri tutulmuştu. Duş aldı hazırlanıp kuaföre geçti. Mehmete kızmamalıydı nede olsa o dememişti.