yaşamak herşeyden önemlidir bazen bizim için yürümek bazı insan için koşmak gibidir yaşamak belki nefes alamak için belki bir hedef belki bir umut üzerinden ilerler gökyüzüne baktığımızda o hedefimiz önümüze serilir bazen ise gökyüzü başımıza yıkılır yaşamak denilen koca kavram aslında insanlığa açılmış en büyük savaştır umut ise en büyük silah ,oturduğum koltuktan kalktığımda cama doğru yöneldim Emir aşağıda telefon ile konuşuyordu içimde ki o şüpheler uzun süre benimle kalmıştı fakat bu gün yoktu istemsizce içime dolan bir umut vardı korkutuyordu kötülük peşimde takip ediyordu adım atsam çelme takacak ve yıkılacakmışım gibi hissediyordum camdan ayrılıp kapıya doğru ilerledim Emir'in yanına gidecektim zaman ikimize de iyi gelmiyordu öfkesi ateşli bir kamçı gibiydi dili zehirdi kapıyı açtığımda bahar havası içime doldu kuşlar yavaştan kendini belli eder derecede ötüyordu içime çektiğim temiz havayı yavaş yavaş verirken adımlarım ona tezat olacak derecede hızlı ilerliyordu tam yanına geldiğimde duygularıma koca bir mühür vurmaya hazırlanıyordum gözlerim onun gibi duygusuz baksın istiyordum dilim onun kadar acımasız olsun isityordum benim canımı nasıl acıtıyorsa bende onun canını acıtmak isityordum bir çocuk gibi olmacaktım ve onun canını hiçbir zaman acıtamayacaktım bunu da gayet iyi biliyordum bana doğru hafiften dönüğünde gözlerine baktım.
-Odandan çıkmayacaktın.
bunu söylerken yanında olmam sanki onu rahatsızetmişti.
-Hava çok güzel ama rahatsız olduysan gidebilirim.
çarpık bir gülümse ile bir adım yaklaştı.
-Küçük bir çocuk alınganlığımı yoksa.
-Asla.
-Şuan benden bir istek hakkın olsaydı ne isterdin Burcu?
adım ağzından dökülürken içimde ki umut bir adım geriledi.
-Neden sordun,dileğim senin için ne kadar önemli olabilir ki.
boynunu hafif yana doğru eğdi ve yüzüme uzun bir süre baktı.
-Eğer önemsemeseydim sormazdım.
-Pekala,düşünmek için vaktim var mı?
-İlk aklına gelen eminim ki isteklerinden biri hep öndedir.
sanki zihnimi okuyordu gözlerim sağa doğru kayarken.
-Mutlu olamak uzun süredir unuttuğum bu duyguyu her hücremde hissetmek,bu isteğimi gerçekleştirebilir misin bunu cidden yapar mısın?
-Hazırlan o zaman.
yüzümde hafif bir tebessüm belirirken.
-Güneş bu gün senin için son bulacak bu gün senin için,git ve hazırlan.
sözlerini beynime ince ince işlerken arkama dönüp eve doğru yürüdüm anlamsız bir tebessüm belirirken masanın üzerinde duran saatli takvim duraksamama sebep oldu bu gün doğum günümdü takvimi pusulu gören gözlerim bedenimde ince bir titreme bırakmıştı o gün cılız bir mum gibi yandı zihnimde ve tüm geçmişi aydınlattı üstüne binlerce karanlığı koyduğum o anım bir an için apaydın oldu ben ise o küçük çocuk oldum küçük Burcu insanın en çok mutlu olacağı gün benim en kötü günüm olmuştu zaman on yaşıma götürürken acı bir kez daha bedenimi titretti adım attığım o sokak beni kötülüğe götüreceğini bilmeden yürüyordum arkadaşlarım ile oyun oynamış artık eve gitmenin vakti geldiğini anlamıştım apartmanın kapısı açıktı evimizin önüne geldiğimde kapının tam kapanmadığını fark ettim tam açmaya yeltendiğimde içerden ince tiz bir çığlık duyuldu gözlerim yuvalarından çıkacak derecede büyürken bu sesin anneme ait olduğunu anlamıştım ve ardından babamın öfke ile anneme bağırışını duvara doğru sinerken aralanan kapıdan o sesleri dinledim titreyen bacaklarım pusulu gören gözlerim on yaşıma çok ağırdı bir süre sonra iç geçiren bir beden kaldı kesik kesik hatırladığım sözler kalbimi paramparça etmeye yetmişti o kızı hiçbir zaman istemedim bir evladımız varken o uğursuz kızı doğurdun. içimi söküp kavuran cümleler artık yoktu gözlerim saatteen kaymıştı hıçkıra hıçkıra ağlıyordum yanımda ise Emir vardı gözlerim onu zar zor seçerken onun bedenine çoktan sarılmıştım kolları bedenime dolanırken yüzümü kapatan saçları eli ile çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA İLE AŞK
Teen Fiction-Beni öldürme yalvarırım,hem ben sana ne yaptım. Silahı alınma koydu. -son sözlerin nedir? -Yapma Ve kurşunun korkunç sesi kulakları sağır edecek derecedeydi. Bir kaç saniye durdum acı yoktu ölmüşmüydüm gözlerimi yavaş yavaş açtığımda ben...