~2014~

45 3 0
                                    

Taşınalı bir sene geçmiş ve ben 6. sınıfa başlamıştım. Günlerim oldukça sıradandı, arkadaşlarım bile vardı. Sınıftan Elis, Selin ve Ece ile yakınlaşmıştım. Elis ile birlikte oturuyor hatta bilgisayar dersinde bile ayrılmıyorduk. En yakın arkadaşımdı. Aralarından en çok Elis'i seviyordum.

Sınıfımızda bulunan Ayça ve Buse ile arkadaş olmama rağmen yakın değildim. Yakın olmakta istemiyordum çünkü Buse uzun bir süredir Berkay ile sevgiliydi.
Zamanın su gibi akmasıyla Berkay'ı da unutmuştum. İlk dönem bitmiş ikinci dönem başlamıştı. Ama sonra ayrıldılar ve Buse benim bir zamanlar hoşlanmaya başladığım Alperen ile sevgili oldu.

Bu süreçte Elisler ile aram açılmıştı, tabi hala konuşuyor durumundaydık. Sadece artık Merve ile daha yakındım.

Facebook'ta zaman geçiriyor ve arkadaşlarım ile konuşuyordum. Ardından bir durum paylaştım ve durumda "Benim en sevdiğim renk, senin gözlerinin rengi.." yazdım.

Derken, saniyeler geçti birden ve bir mesaj geldi aniden. Buse'nin en yakın arkadaşlarından Seher ile konuşmaya başladım. Bana sevgilim olup olmadığını ve Berkay ile çıkmak isteyip istemeyeceğimi sordu. O an heyecandan delirmek üzereydim.

Ve Berkay bana ilk kez mesaj atmıştı. Mesajına karşılık verdim. Konu konuyu açtı derken bana en sevdiğim rengi sordu, bense "Siyah, senin en sevdiğin renk ne?" dedim. Berkay ise bana "En sevdiğim renk mavi, gözlerimde mavi.." diyip gülen emoji attı. Durumuma gönderme yapması ve profilime bakmış olması beni mutlu etti. Onun bunu demesiyle en sevdiğim renk birden bire mavi oluvermişti. Biraz konuştuktan sonra bana çıkma teklifi etti ve böylelikle sevgili olduk. O gün sabahtan akşama kadar onunla konuştum, o kadar çok konuşmuştum ki espri yaptığımda "Çayı püskürttüm, eyvallah.." diyişinde ne söylediğimi bile hatırlamıyordum.

Hülyalara dalmış, bir hayal dünyasına girmiştim. Aklım yerinde değildi ve yerinde olmasını da istemiyordum. Unutmadığımı, unutamadığımı, sadece bir sineye çektiğimi anladım. Onu seviyordum, onu sevmeyi bile seviyordum..

Gece olup "İyi geceler." dediğimizde birbirimize geceyi nasıl geçirdim, hatırlamıyorum. Bir an önce sabah olup okula gitmek ve onu görmek istiyordum. Zaman geçmiyordu ve bu yüzden uyumaya çalışıyordum. Uyuyunca daha hızlı geçer sanıyor ama bir yandan da korkuyordum. Korkuyordum çünkü rüya ise ne yapacağımı bilmiyordum. Eğer rüya ise bir daha kalbime nasıl laf geçirecektim, bilmiyordum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~•~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sonunda sabah olmuş ve okula gitme saatim gelmişti. Büyük bir heyecan ile hazırlandım ve okula gitmek için evden çıktım. Okula vardığımda kalbim hâlâ küt küt atmaktaydı. Lavaboya gidip üzerimi başımı düzelttim ve eteğimi biraz kıvırdım. Ardından sınıfıma gidip her zamanki gibi Merve'nin yanına geçtim. Olan biteni anlattım, benim kadar o da sevindi bu duruma.

Ders bitip teneffüs olduğunda Berkay ile karşılaştım ve konuşmaya başladık. Konuşurken çok heyecanlandım ama heyecanımı hep bastırmaya çalıştım.

Bir hafta boyunca hep konuştuk ve her teneffüs birlikteydik. Her gece birbirimize "İyi geceler, sevgilim." diyerek uykuya daldık. Her sabah güne birlikte uyandık. Okula biraz daha vakit geçirebilmek için hep erken gittik.

Çarşamba gününün gecesi konuşurken bana hep "Seni yerim." demeye başladı ve sonra beden dersinde sınıfa çıkıp -ki beden derslerimizin iki saati de çakışıyordu- beni öpüp öpemeyeceğini sordu. Başta bunu nasıl algılayacağımı bilmiyordum ve kötü düşünmemek için hep yanağımdandır diye ümit ediyordum. Yine de içimde bir heyecanla bunu en yakın arkadaşım Sude'ye anlattım. Daha bir haftadır sevgili olduğumuzu, hızlı ilerlemek istemediğimi ve eğer tahmin ettiğimse küçük olduğumuzu söyledim. Beni az çok haklı bulmuş olsa da belki dudağındandır diyerekten dikkatli olmam adına dişlerimi fırçalamamı, yemek yemememi ve naneli şeker taşımamı tavsiye etti. Hiç öpüşmemiş olduğum için korkuyordum ama açıkçası bunu yapmakta istiyordum.

Perşembe günü olduğunda Berkay'ın bana söylediğini yaptım ve beden dersinin birinci saatinde sınıfa -sınıfımız en üst kattaydı- çıktım. Arkadaşım Merve de yanımdaydı. Biraz zaman geçtikten sonra Berkay'da geldi. Konuşmaya başladık. Kaş göz işareti ile Merve'ye çık dışarı dercesine hareketler yaptı. Merve sınıftan dışarı çıkayım mı dercesine bana baktı, -ona herşeyi anlatmıştım.- kafamı onay verircesine salladım. Dışarı çıkarken bana baktı ve kapının oradayım dedi. İki sıranın arasında ben ayakta, Berkay sıranın üzerine oturmuştu. İki pencerenin tam ortasında bulunan duvarın oradaydık. Bana doğru uzandı ve eli ile yüzüme düşen saç tutamlarını çekti. Biraz daha yaklaştı ve beni dudağımdan öpmeye başladı. Ne yapacağımı bilmediğim için kendimi ona bıraktım. O beni öpüyor bense ona ayak uyduyordum. Eli ile bazen bacağıma bazense kalçama dokunuyordu. Sonra beni iki pencere arasında duran duvara yasladı ve perdeyi çekti. Kalçama doğru bir baskıda bulunup beni yeniden öpecekken kapı açıldı ve içeri Merve girdi.

Berkay'dan hemen uzaklaştım ve yere doğru bakmaya başladım. Çok utanmış ve kızarmıştım. Ama aynı zamanda yaptığımız şey hoşuma da gitmişti..

Sınıftan çıktık ve bahçeye indik. Kalan dakikalarda Merve ile voleybol oynadım.

İkinci derstte yine sınıfa çıktık. Bizim kızlar sınıfta oturup bahçede olmadığı için Berkay'ın sınıfına -ki bizim sınıfın hemen yanındaydı- geçtik. Yanımızda Efe ve ismini bilmediğim iki kişi daha vardı. Berkay yine beni öptü ve o sırada kapıdan içeri Elis girdi. Benim kolumdan çekip sınıftan çıkardı. Bizim sınıfımıza götürdü.

Zil çalıp teneffüs olduğunda bahçeye indim ve çantamı alıp sınıfa çıktım. Berkay yanıma geldi ve beni kendi sınıfına götürdü.

Sınıfa girdiğimizde Efe gitar çalmaya başladı. Berkay ise "Akdeniz Akşamları.." şarkısını söylerken bir yandan da ellerimi tutuyor ve gözlerimin içine bakıyordu. Şarkı bittiğinde zil çaldı. Sınıflarından çıkarken Berkay da beni sınıfıma bırakmak için yanımdaydı. Utangaç gözlerimi yerden kaldırıp karşıya baktığımda Buse'nin sinirli bir şekilde bize doğru gelişini gördüm.

Uz'ây'ımsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin