Medya Larisa Ciortan - Smells Like Teen Spirit.
Neler oluyordu burada?
Şokla bana bakan yüzlere döndüm.
"Niye aval aval bakıyorsunuz? Hayatınızda hiç mi trafik kazası geçiren insan görmediniz?"
Bana ballı çöreğim diyen kadın konuştu.
"T-trafik k-kazası mı? Elena, iyi misin?"
"Sen ne cüretle bana böyle terbiyesizce bir soru sorabilirsin? Ben artık kazazede sayılırım ayrıca. Doktorla konuşmak istiyorum!"
Orada duran iki adamdan biri öne doğru bir adım çıktı.
"Doktor benim, Elena."
Sözünü kestim.
"Elena da kim? Siz araba kazası yapan insanların kimlik bilgilerini edinemiyor musunuz? Ben Cambridge Üniversitesi profesörlerinden Methistopheles Davies. Sosyal güvencem de var. Hemen buradan kim sorumluysa onunla görüşmek istiyorum. Bana başhekimi çağırın!"
Odadaki öbür ikisi birbirlerine baktı ve aynı anda bana dönerek konuştular.
"Elena, saçmalama!"
"Elena, saçmalama!"
Şaşkınlık içinde onlara baktım ve küçümser bir bakış attım.
"Ben mi saçmalıyorum? Atmış beş yıllık hayatımda böyle bir saçmalık daha işitmedim!"
Kadın korkudan gözlerini açarak konuştu.
"Atmış beş mi?"
Tek kaşımı kaldırdım.
"Kulaklarında bir sorun mu var, neden söylediğimi tekrarlıyorsun?"
Bakıştığı adam sözü devraldı.
"Elena, sen on altı yaşındasın."
Neyin içine düşmüştüm ben böyle? Kamera neredeydi, el sallamam gerekiyordu.
"Haydi ama, saçımdaki bu beyazlarla, yüzümdeki kırışıklıklarla hafızamı kaybetsem bile on altı yaşında olduğuma inandıramazsınız, ki hafızamı bile kaybetmedim! Ufak atın da civcivler yesin."
Kadın delirmiş gibi odada dolanmaya başladı.
"Elena'ya bir ayna verin! Joseph, bir ayna bul!"
Adının Joseph olduğunu öğrendiğim adam dışarı fırladı.
Doktorla konuşmaya başladım.
"Kendimi çok dinç ve sağlıklı hissediyorum, hiç de bir trafik kazası atlatmış gibi değilim. Ne zamandır uyuyorum?"
Doktor bir süre sustu. Gergin gözüküyordu, ne kadarını anlatması gerektiğini düşünüyor gibiydi. Onu rahatlatmak için konuştum.
"Her ne olduysa, anlatabilirsin doktor. Bunu kaldırabilecek kadar yaşlıyım."
Kadın dalga geçercesine homurdandı.
Doktor tam ağzını açmıştı ki kapı ardına kadar açıldı. Joseph elinde küçük bir cep aynasıyla içeri girdi. Yatağıma yaklaşarak aynayı elime verdi.
Ona alay edercesine baktım ve aynayı yavaşça yüzüme kaldırdım.
"Gördünüz mü, hiçb..."
Bu ben değildim.
Aynada gördüğüm yüze baktım. Siyah dalgalı saçlarla çevrelenen yüz güzeldi, gerçekten çok güzeldi. Küçük, belli belirsiz çiller çıkık elmacık kemiklerini çevreliyordu. Mavi gözlerinin içinde kor rengi benekler dans ediyordu. Hafif kemerli burnu yüzüne tam uygundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefti (Ara Verildi)
FanfictionTom Riddle kurgusudur. Bir trafik kazası sebebiyle öldüm ve kendimi on altı yaşında bir kızın bedeninde buldum. Büyü dünyasının varlığından bile habersizken bir cadıya dönüştüm. Peş peşe gelen şokları atlatamadan bir gerçekle sarsıldım. Tom Riddle'ı...