Nefti (Ara Verildi)

#5#

Medya Elif Çağlar - Circus Love.

"Bu nasıl olabilir?"

Slughorn'a neler olduğunu anlatmıştık. Benim kim olduğumu biliyordu, ona kendimi nasıl bu bedende, Elena'nın bedeninde bulduğumu anlatmıştım. Tahmin ettiğimden daha fazla üzülmüştü Slughorn. Söylediğine göre Elena çok sevdiği birkaç nadir öğrenciden biriydi. Hırslı olması ve safkanlığa önem vermesinin yanı sıra, mükemmellik takıntısı da vardı.

Torunum olabilecek yaştaki Elena'yı istemsizce sevmiştim. Belki de gençliğime benzetmiştim.

Cressida sorusunu tekrarladı.

"Bu nasıl olabilir?"

Slughorn kaşlarını çattı.

"Hiçbir fikrim yok. Sanırım Elena'nın ruhu kayboldu ve yerine bir ruh gelmesi gerekiyordu. Anladığım kadarıyla da en uygun seçenek Methistopheles'ti."

Onu düzeltme gereği duydum.

"Bana Profesör Davies deyin lütfen. Bir öğrencinin bedenine hapsolmuş olsam da ruhum hala yaşlı ve laubalilik de katlanamadığım birçok şeyden birisi."

Joseph, kendisi ve Cressida için daha önemli bir noktaya değindi.

"Elena'nın ruhu kayıp mı oldu? Anlamıyorum, Horace."

"İnan bana Joseph, ben de anlamıyorum. Fakat Profesör Davies'in Elena'nın vücudunda olmasının başka nasıl bir açıklaması olabilir? Ruha sahip bir bedene başka bir ruhun girmesi, size mantıklı geliyor mu?"

Slughorn bana tuhafça bakarak bir süre durdu. Gözlerini benden çektiğinde sayıklamaya benzer bir şeyler söylemeye başladı. Ne söylediğini anlayamamıştım.

"Tekrarlayın lütfen, Profesör Slughorn."

İrkilerek ellerine baktı. Tüm bunların sadece bir rüya olmasını diliyor gibiydi. Sesini yükseltti ve en baştan aldı.

"Bunu ne Bakanlığa bildirebiliriz, ne de Dippet'a. Şu ana kadar hiç böyle bir şey olmamıştı, bir daha olacağını da sanmam. Ayrıca, size kim inanır, Profesör Davies? Sonuçta Elena gibi görünüyorsunuz ve anlattığınıza göre kişilikleriniz de çok benzer. Neredeyse aynı kişisiniz."

Durdu ve son söylediğini tekrarladı.

"Neredeyse aynı kişisiniz. İşte bu!"

Ona anlamsızca baktım. Dile getirmediğimi Cressida söyledi.

"Ne demek istiyorsun, Horace?"

"Demek istediğim şu Cressida, bunu kimse bilmemeli. Bunu sağlamanın en iyi yolu da Profesör Davies'in Elena gibi davranması."

Kaşlarımı çattım.

"Söz konusu bile olamaz. Bu yaştan sonra yeniden öğrencilik yıllarıma dönmeyeceğim. Hiçbir güç bunu bana yaptıramaz."

Cressida olaya daha duygusal yaklaşıyordu.

"Buna dayanamam Horace. Kendini benim yerime koy! Kızım çok uzun bir süre baygın kaldı. Neden bayıldığını bilmiyordum, onun için endişeliydim. Hogwarts revirine bile güvenmeden onu St. Mungo'ya getirttim. Daha sonra kızımın uyandığını, artık iyileştiğini düşünerek sonsuz bir sevince boğuldum fakat uyananın benim kızım olmadığını, onun bedenine hapsolmuş bir Muggle olduğunu anladım. Şimdi de sen çıkmış diyorsun ki, 'Methistopheles Elena gibi davranmalı.' Bunu kaldıramam."

Konuşması bittiğinde Cressida'nın gözleri dolmuştu.

Slughorn ona yaklaşarak kolunu sıvazladı.