Dudaklarımın üzerinde hareket eden dudaklarını gerçekten hissediyordum. Bir kaç saniye afallamış, sonra ben de öpüşüne karşılık vermeye başlamıştım. Ellerim üzerindeki eteği biraz daha yukarı kaldırdı ve kalçalarını avuçladım. Yoongi gerçekten şu an ellerimin arasındaydı ve tüm vücudum titriyordu. Elim çamaşırından içine girdiğinde Yoongi'nin bir kadına ait cinsel organına dokunuyor olmak beni tam anlamıyla sarsmıştı. Tüm bedenimden bir elektrik akımı geçtiğinde Yoongi kulağıma doğru derince inlemiş, kalçalarını erkekliğime sürtmeye başlamıştı. Saf şehvetle acımasızca sömürdüğümüz dudaklarımızı bir kaç saniye ayırmış, dudaklarıma dudaklarını değdire değdire "içime gir" demişti;
"İçime gir ve beni sertçe becer Jimin!"
***
Rüyada gibiydim. Yoongi'nin söylediği şeyle birlikte bir zevk dalgası baştan ayağa vücudumu sarsmıştı. Kanepemde oturarak onun tüm ağırlığını ve kasıklarıma olan baskısını hissetmek beni derinden şaşırtmıştı. Ellerimi yanaklarına çıkarttım ve bu sefer öpücüğü ben başlattım. Koltuktaki bedenim hafifçe sarsılmıştı. Yerlerimizi değiştirdim ve onu altıma aldım. Boynundan göğüslerine doğru inerken altımda derince inliyor ve kıvranıyordu.
Yüzünde ağlamaklı bir ifade vardı. Dirseklerinden destek aldı ve hafifçe yerde doğruldu. Elleri belimdeki kemeri çözerken gözlerimin içine bakıyordu. Karanlıktı. Tamamen karanlıktı. Heyecanla nefes alış verişlerim hızlanmış, göğsüm şiddetle yukarı kalkıp aşağı inmeye başlamıştı. Pantolonumu yanlarından tutup aşağı çektiğinde ve elini uzunluğuma doladığında göğüslerini sertçe sıkmıştım ve acıyla karışık bir inleme bırakmıştı. Eteğini kaldırıp çamaşırını bacaklarından sıyırdığında başımı iki yana salladım. Üzerime doğru gelen bedenini iki elimi siper ederek durdurdum.
"Siktir! Ne yapıyoruz biz?!!"
Cevap vermesini beklemedim.
Ve oyundan çıktım!
***
Gözlüğü gözümden çıkarttım ve sehpanın üzerine bıraktım. Çipi de alnımdan çıkartmıştım. Üzerimdeki giysiye dokundum ve nasıl bu şekilde hissettirdiğini anlamaya çalıştım. Giysileri de hızla üzerimden çıkarttığımda önümdeki çadırla göz göze geldim. Islanan çamaşırımı hissedebiliyordum. Bir oyun beni bu hale getirmemeliydi. Her şeyi geçiyorum Yoongi beni bu şekilde etkilememeliydi. Yanlıştı, her şey yanlıştı. İçeride yatağımda Seulgi uyurken, benim en yakın erkek arkadaşımla sanal bir oyunda seks yapıyor olmam küresel ısınma gibi bir şeydi. Felaketti.
Fazla ses çıkartmadan banyoya gittim ve kapıyı kilitleyip, altımdaki her şeyden kurtuldum. Çözmem gereken bir sorun! vardı... Klozetin üzerine oturdum ve bana merhaba diyen şeyle bakıştım. Nasıl bu hale geldiğini hatırlamak bile içimi ürpertirken, olumsuz yönde hiçbir etkileşim yapmıyordu. Uzunluğum gururla havadaydı ve çıldıracak gibi hissediyordum! Gözlerimi kapattım ve elimi uzunluğum boyunca hareket ettirdim. Gözlerimi kapattığımda düşündüğüm tek şey ne kadar uğraşırsam uğraşayım Yoongi'nin dudakları, kalçaları ve "beni sertçe becer" diyen, kulağımı gıdıklayan derin sesiydi. Çok kısa bir süre sonra boşaldığımda ise kendimden nefret etmiştim çünkü ilk defa bir erkeği istemeyerek de olsa düşünerek kendimi tatmin etmiştim.
***
Yatağa döndüğümde sessizce yerime yattım ve örtünün açık olan kısmını üzerime kapattım. Seulgi ne kadar uğraşsamda uyanmış ve arkamdan bana sarılarak yerimden zıplamama neden olmuştu. Çünkü bedenim buradayken, zihnen uçup gitmiştim. Düşünebildiğim tek şey Yoongi haline gelmişti. "Ne kadar terledin böyle?" dedi yarı uykulu sesiyle. Tek eli göğsümde daireler çiziyordu. "Kabus mu gördün?" dedi eli tam olarak kalbimin üzerinde dururken. "Evet" dedim; "çok gerçekçi bir o kadar da korkunç bir kabus gördüm." "Zavallı şey" dedi ve bana daha sıkı sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAME
Fiksi Penggemar(slow update) Yıl 2040 Yoongi, en yakın arkadaşı Jimin'in doğum günü için bir hediye alır. Hediye birlikte sabahlara kadar oynadıkları Mortal Kombat oyununun bir sanal gerçeklik versiyonudur. Üzerlerine giydikleri özel giysilerle, gözlükle ve alınla...