-
Hem bizi kaçırıcaksınız hemde soru sorma gibi şansım olmayacak öylemi söyleyin bakalım derdiniz ne
Nediyordum ben nasıl konuşuyordum böyle ölmeyi bayılmak zannediyordum sanırım .
-Küçük hanımın dili pek de uzunmuş kesmemi ister misin?
Sesini çıkarmamalısın zeynep adamlar kasap çıktı iki dakika da doğranır dilin iyide napıcaktım bu adamların derdini öğrenmeliydim.
-Bizden ne istiyorsunuz.
-Lider çetemize artık üyesiniz bizim dediklerimizi yapmakla yükümlüsünüz ilk görevinizi de konuyu algıladıktan sonra sizlere anlatılacaktır unutma kırmızı çizgiyi geçmediğin sürece iyi bir yaşam sürersin o çizgiyi geçersen kendi kaleminle sonunu getirirsin.
Son sözünü söyleyip cevap vermeme müsade etmeden kapıdan çıktılar. Napıcaktım şimdi ne çetesiydi ne göreviydi bu böyle, sanırım yolun sonuna geldim. Çok tehlikeli adamlar bunlar Allahım bir çıkış yolu göster bana.
Neredeyse sabah olmuştu. Çaresiz ve perişan görünüyordum. Daha dün dışarıda kalırken bugün tanımadığım adamlar tarafından alıkoyuldum ve bir çeteye zorla üye edildim bu hayat bana annemi babamı alırken de evsiz kalmayı da hiç sormamıştı bunuda sormadı. Gözlerimden yaş boşalırcasına akıyordu canım yanıyordu artık bu hayat beni fazlasıyla yormuştu.
-Kısa bir süreliğine serbestsin ufaklık takipde olacağız sonra da görevin anlatılacak sakın kaçmaya çalışma nereye gitsen bulurum seni.
-Peki ya Ali o nolucak
-Ali biraz daha misafirimiz olarak kalacak dediklerimi unutma ufaklık en ufak hatanda senin ve arkadaşının canı yanar.
Beyler ufaklığı aldığınız yere geri bırakın.
Nihayet harabeme gelmiştim annemin ve babamın mezarına gitmeye ihtiyacım vardı. Yola koyuldum bitkindim , bacaklarım bedenimi taşımakta zorlanıyordu.
Kuzeyden
İsmini bile bilmediğim bir kızı neden merak ediyordum.Sanırım zırvalıyordum en son o köprüye kadar arkasından gitmiştim gündüz yine o köprüye gittim ama onu göremedim. En iyisi mezarlığa gitmek şirketten çıkıp arabayla yola koyuldum yol çok uzun gelmişti kalbim çok hızlı çarpıyordu bu normal miydi tanımadığım biri için kalbimin bu kadar hızlı çarpması sanki eski ben değil gibiyim.
Nihayet geldim arabayı uzakta biyere park edip yürümeye başladım mezarlığa az yakın bir yerde etrafa bakındım görmüştüm. Mavi gözleri huzur veriyordu insana,peki karşısına çıkıp nedemeliydim bu kızı tanımayı deli gibi istiyordum.
Evet konuşmalıydım karşısına çıkıp ismini öğrenmeliydim. Tam bir adım atıcakken birden yere yığılıverdi koşarak aldım kucağıma arabaya bindirdim ama uyanmıyordu çok bitkin görünüyordu hastaneye götüremezdim en iyisi evime götürmeliydim Beykozda ki evin yolunu tuttum.
-Selim beykozdaki eve geçiyorum hemen oraya gel
-Tamam abi
Arabayı nasıl sürdüğümün bile farkında değildim. Arabadan inip hemen kucağıma aldım o kadar masum görünüyordu ki yüzündeki siyah lekelerden bile bunun farkına varabiliyordum.
-Abi noldu bu kız da kim
-Oğlum soru sorma kıza bak düşüp bayıldı.
-Tamam yatır abi böyle
Bahçeye inip bir sigara yaktım o sırada Selim geldi
-Abi vücudu halsiz kalmış bakıma ihtiyacı var yüksek dozda iğne yaptım biraz dinlenmesi gerekli sonra kendine gelir. Bu kız kim abi sen buraya bir kadın asla getirmezsin.
-Selim bittiyse işin gidebilirsin.
-Peki abi.
Selim anlamıştı sanırım değer verdiğimi peki ya diğerleride anlarsa hata mı yapıyordum camiada duyulursa hayatı riske girebilirdi kafamdaki düşünceler ve iç sesim bana kafayı sıyırtıcak gibiydi.
-Serap abla yukarıda ki hanımefendi ile ilgilenir misin he bu arada Uyanınca yemek de yedir.
-Peki oğlum ben ilgilenirim sen düşünme buraya getirdiğine göre senin için özel olmalı
-Serap abla dediğimi yap sadece başka da soru sorma bana.
-Bu parayı da al hanımefendinin üzerine kıyafet falan alırsın.
-Tamam oğlum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kelebeğin Dönüşümü
Ficção AdolescenteBizi kendine hayran bırakan bir aşkın yaşam yolculuğuna çıkacağız.💕