Merhabaaa! Hepinizin bayramı kutlu olsun arkadaşlar, hepinize iyi bayramlar :-) . Arkadaşlar yepyeni bi bölümle karşınızdayım... Umarım beğenirsiniz iyi okumalar ..:-)
Yeni eve taşınalı 2 gün olmuştu. Yarın yeni okulumun ilk günüydü. Heyecanlı mıyım? Sanırım bana bu soruyu sormak hakaret etmek gibi bi şey. Her neyse bugün öylesine geçecek işte diğer her günler gibi.
Örtümü fırlatıp yataktan kalktım. Kahvaltıyı hazırlamam babamı kaldırmam ve alışverişe çıkmam gerekiyordu. Bu dediklerimi yapmam 2 saatimi aldı diyebilirim. Neyse ki okul sabahları böyle olmayacak. Hazırlanıp çıkarken düşündüm de alışverişe beraber çıkabileceğim bir arkadaşım bile yok. Tamam,burda yeniyim ama sorun şu eskiden yaşadığım yerde de böyle bir arkadaşım yoktu. Aşağıdan babamın o ahenkli sesini duydum (!) ;
"Duruuuuu, ben çıkıyorum seni bırakmamı ister misin?" İstemem ama lazımsın babacık.
"Tamam, geliyorum". Arabada giderken babam ;
"Burayı sevdin mi?" dedi. Ona dönüp ;
"Sence sevebiliyor muyum?" dedim. Kabul, çok pis laf yapıştırmıştım.
"Offffff, daha ne kadar sürecek bu?" .
"Bunu senin değil benim sormam gerekiyor baba".
" " .
Sessizlik . Her zaman ki gibi. Babam işte. Klasik. Offfffffff ! Bıkamıyorum bile! Babam arabayı sert bir frenle durdurunca ona bakıp ;
"Kendini de böyle durdursan iyi olur" dedim ve arabadan indim. Ben ne demiştim az önce ? Salağın tekiyim. Kabulll ! Alışverişi atlamak istiyorum ama bu imkansız. Beğenmenin verdiği o muhteşem hazzı tadamayıp diğer tüm kızlar gibi 'ayyyyy bu çok tatlı' diyemediğim için ordaki görevliye sormaya karar verdim.
"Afedersiniz, acaba öneriniz var mı?
"Elbette, bunlar yeni modeller bakıp beğenin". Sorun da bu ya işte.
"Siz gösterseniz?"
"Hanfendi, hoşunuza gideni seçin işte"
"Tamam".
Madem hepsi hoş ve babamın kredi kartı beni bekliyor o zaman elime geleni alırım ben de. Başlıyoruz. Yüzüme yapışan şeytani gülümsemeyle kıyafetlere daldım. Sonucu biliyoruz sanırım.
Alışveriş sonunda elimde otuz çantayla yürümeye uğraşırken sert bir vücut bana çarptı.Çantaların yarısı yere düştü.İçinde iç çamaşırlar bulunan çantadan beyaz sütyenin bir kısmı görünüyordu.Bu anda çok utanıp içimden 'siktir' demem gerekiyordu ama yapamıyordum işte.Ben çocuğa boş boş bakarken çocuk yere eğildi ve çantaları toplamaya başladı. Benim köşeli jetonumda düşünce yere eğildim ve çocuğa yardıma başladım.Bu arada çocuğa bir bakış attım. Siyah saçlı,siyah gözlüydü. Çok yakışıklıydı. Tamam hisstetmiyordum ama yakışıklı olduğuda 50 km öteden görülebilirdi.
"Affedersin " dedi.
"Sorun değil" dedim.
Var ya diğer günlere nazaran daha ilginç bi gündü. Eve gelince çantalardakini dolaplara yerleştirdim.Yorgunluğu dahi hissedemediğim için evi temizlemeye karar verdim. Ancak babamın gelmesine yakın işim bitmişti. Tamam, yorgunluğu hissedemiyorum ama vücudumu da düşünmeliyim. Babam geldiğinde cips yiyerek televizyon izliyodum. Babam beni bu halde gördüğüne sevinmiş olmalı. Yanıma gelip;
"Keyif ha!"dedi. Aslında bu yaptığım keyif için değildi. Zaten bi keyif de almıyordum ama bunu babama söylemedim. Yanıma oturunca;
" Alışveriş nasıldı?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
Teen Fictionİnsan... Hissedebilen varlık. Bana göre bu böyle değil. Ben hissetmiyorum. İnsanlar yanımdan geçiyor ama onlara karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Öyle ki bana bunu yapanlara nefret dahi hissedemiyorum. Benden duygularımı çaldılar. Böyle daha ne kadar...