Evden kaçıyoruz!

58 7 0
                                    

Bazen insanların hayatta yapamayacağı şeyler olur,ne bileyim sportif değildir basketbol oynayamaz, tiyatrodan sıkılır oyuncu olamaz. Heh işte bende sevgili olamazmışım. Kelimenin tam anlamıyla bunu anladım. Eda sağ olsun,sayesinde anladım bunu. Kız kaç bin tane sevgili yapmış kendine. Bir de bana bak, çıka çıka 6 malla çıktım.

Gece gece biz aldık cipsleri kolaları. Saatin 12sinde yiyip dedikodu yapıyoruz. Bide bu salağın hiç telefonu da durmuyor bir bana laf yetiştiriyor,bir telefonda mesaj yazıyor. Lan dedim bırak şimdi şunu bana odaklan. Ayy tamam Beray bi sus diye atarlanıyor bide salak. Sonunda bıraktı telefonu. Bizde sıkıldık dedikodu yapmaktan. Hadi film izleyelim dedim. Ay ama gece gece ne filmi diye hayır dedi. Lan mal asıl korku filmi dediğin gece izlenir ya zaten?

"Beray."

"Ha?"

"Yürü lan çıkalım şu evden."

"He Eda çok kolay zaten evden kaçmak. Antalya değil burası,annem ağzımıza sıçar."

"Mızmızlık etme. Burda durup sikimsi şeyler düşüneceğimize çıkıp bi yerlere gidelim."

Ben direndim tabi gitmemek için. Ama ikna etti sonunda. Yani ne yalan söylüyüm bende istiyordum çıkmayı. Lan şu Eda da ne cool bişey. Sevgilisi gelip parkın ordan alacak bizi. Kafe gibi bi yere gideceğiz. Lan ben kaç yıldır bu şehirde yaşıyorum,bir kere olsun sevgilim gelip beni kafelere götürmedi. Ama şöyle bişey var ki Eda benden çok farklı büyüdü. Onun için gece evden kaçmak, bara gitmek normal şeyler. Onun ailesi ya da yaşadığı ortam bunları yapmasına engel değil. Ama benim için koca bir engel.

Neyse işte açtık dolabımızı. Güzel güzel seçtik bir şeyler. Giyinirken de yavaş yavaş giyiniyoruz ki annemler uyanmasın. Biz giyindik her şey tamam, sıra geldi evden çıkmaya. Planımız hazır tabi. Pencereden çarşaf sarkıtmak! Eheh,şakaydı. İnsan gibi kapıdan çıkacağız çıkmasına da,nasıl çıkacağız acaba? Yavaşça kilidi döndürdüm,tuttum kapının kolunu hafif hafif açtım. Oh be! Görev tamam. Ayakkabılarımız ellerimizde çıktık dışarı. İyice üstümüzü başımızı düzeltirken hızlı hızlı yürüyorduk. Berat bey mesaj atıyor, neredesiniz hadi ama sizi bekliyorum falan diye. Ulan mal sanki her gün evden kaçıyoruz,tamam geliyoruz dedik ya. Parkın oraya geldik 5 dakikada.

"Nerde yeaa araba?"

"Ya ben ne bileyim Beray, geldim demişti."

Parkın diğer taraflarınada bakındık falan,sonunda bulduk Berat'ı. Geldi hayvan gibi Eda'yı öptü. Ağzına sıçtıklarım olan var olmayan var dimi? He bu arada araba bulmamış,hakkaten nerden bulacaktı zaten arabayı? Abisinin motosikletini almış,getirmiş.Laaaaan beynini siktiklerim. Bi dakika ya ben nasıl binecem motora? Ya benim motor fobim var. Altıma sıçarım binersem. Hadi korkuyu bırak,kusarım lan ben yetişene kadar.

Yalvardım yakardım motora binmemek için. Sonuç ne? Tabiki onlar kazandı,bindim motora eşek gibi. Tabi anlaşma yaptık.Birinci madde,yavaş gidilecek. İkinci madde, tam ortada oturacam. Eheh ikinci madde çok hoşuma gitti. Eda, Berat'ın arkasına binip beline sarılma hayalleri kuruyordur şimdi ama bütün romantizme sıçtım. Oh olsun gözümün önünde yiyişirken iyiydi dimi?

Herkes mi farklı,ben mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin