IK-1

26 2 0
                                    

Elbiselerimi olabildiğince küçük yer kaplayacak şekilde katlamaya çalışıyordum.Tüm arkadaşlarım akşamdan her şeyini hazırlarken,sorumsuz ben gideceğimiz saatten bir saat önce hazırlıyordum.Katlama işi bitince düzenli bir şekilde yerleştirdim.Kozmetik eşyalar,kulaklık gibi eşyalarımı da büyük sırt çantamın önüne koydum.Siyah dar pantolonumu ve hardal sarısı gömleğimi giymiştim.Saçlarımı tarayıp yana atmıştım.Biraz kendimden bahsedeyim ben;
Adım İrem soyadım Dinçer.Lise son öğrencisiyim.Kahverengi saçlarım ve yeşil gözlerim var.Uzun boylu,orta kiloluyum.Hayata pozitif bakmak pek tercihim değil.Bu kadar acı çeken insan varken ben hayata pozitif bakamıyordum.Başka insanlarıda düşünüyorum.Ama çok suratını asan biri değilim tabiki.Yine gülerim yine eğlenirim sadece her şeye pozitif bakmam.Tuna ile 8 aydır sevgiliyiz.O da benim gibi yeşil gözlü ve kumral.Boyu benden biraz daha uzun.Ciddi bir insandır.Herkes ile kaynaşmaz.Ben bu düşüncelerdeyken Damla aramıştı.Damla benim en sevdiğim kız arkadaşım.Onunla ayrı bir samimiyiz.
"Efendim Damla?"
"Hazır mısın kenks?Herkes hazırmış."
"Tamam bende hazırım."
"İyi sen kapının önüne çık.Araba Mert'de.O herkesi alacakmış."
"Tamam kenks hadi şimdilik görüşürüz."

Dünden hazırladığım bir çanta dolusu yiyecek ve suyu alıp evden çıktım.Bu arada annem ben doğumdayken ölmüş babam ise intihar etmiş.Ben de babaannem ve dedem ile yaşıyordum.Kiraladığımız karavan gelince içinden Tuna indi.Yanıma gelip yanağımı öptü ve çantalarımı aldı.Karavana bindiğimde Çiğdem,Sinan ve Damla vardı.Kaan ve Tuğçe'yi alıp yola çıkacaktık.Bu iki elemanıda alınca bir köşede durup araba düzeni yaptık.Allah'dan araba temizdi.Şoför koltuğunda aramızda en iyi araba süren Mert,yanındaki iki kişilik koltukta ise Tuğçe ile Çiğdem oturacaktı.Diğerleri arkadaki koltuklara.Aslında arkada koltuk yoktu.Buzdolabı,birkaç mutfak eşyası ve bir tane yatak vardı.Sadece üç kişilik koltuk vardı.Ben,Damla ve Tuna koltuklarda oturduk,Kaan ve Sinan'da yatağa uzandılar.Aralarına yastık koyup uyudular.Arada yer değiştirecektik tabii.Ben herkesin getirdiği yemek ve suları dolaplara yerleştirdim.Bir haftadan fazla bize yeterlerdi.
"Gençler hazır mıyız?Yolculuk başlıyor!"
Mert'in sorusuna herkes gülerek evet yanıtını verdi.Mert arabayı çalıştırırken ben de karavanı düzenliyordum.Toplam sekiz tane el feneri,dört kutu kibrit,iki tane de büyük çadırımız vardı.Mert biraz daha ıssız yolları tercih ettiği için taşlı yollardan geçiyorduk ve araba sürekli sallanıyordu.Umarım düşündüğüm şey olmazdı.
"Tuna,bana şu kamp yerinin haritasını versene kardeşim."
Tuna,haritayı Mert'e verdi.Mert biraz inceledi ve şaşırdı.Hepimiz sorarcasına Mert'e bakıyorduk."Arkadaşlar sanırım kaybolduk ama endişe etmeyin.Burada kamp yapabiliriz."Hepimizin ağzından "ne" sözcüğü çıktı."Kardeşim ne demek kaybolduk?"Sinan'ın sorusuna Tuğçe yanıt verdi,"Tamam sakin olun.Mert haklı burada yapabiliriz."Bu sefer ben söze girdim,"İyi de burası çok ıssız.Hiç insan gelmemiş sanki."Aramızda en şakacı ve pozitif düşünen Kaan "E biz geldik biz insan sayılırız."dedi.Birkaç kişi bu saçma espriye güldü.Daha sonra Tuna "Tamam o zaman burada kamp yapacağız."diyince herkes onayladı.

Mert,arabayı uygun bir yere park ederken bizde eşyaları taşıyorduk.Şimdi ıssız bir yerde kamp yapacağız ve tehlikeli hayvanlarda olabilir.Umarım her şey iyi ve yolunda gider.Sinan ve Kaan çadırları kurarken Tuna ve Mert yakacak bir şeyler arıyordu.Biz kızlardan ise Tuğçe ve ben yardım ederken diğer kızlar yani Damla ve Çiğdem telefonun çekeceği bir yer arıyorlardı.Kaan ve Sinan çadırları kolaylıkla kurmuşlardı.Tuna,Mert,Tuğçe ve ben yakacak epey şey toplamıştık.Herkes bir yerde buluşunca ben hızlıca karavana gidip kibrit almalıydım.Karavana geldiğimde çantaları karıştırırken bir ses duydum.Karavandan çıkıp etrafa göz attım.Biraz korkmuştum.Etrafa biraz daha bakarken Sinan'ın sesini duydum.
"İrem!Nerede kaldın?Hadi!"
"Geliyorum,geliyorum!"
Hızlıca kamp yaptığımız yere geldim.Odunların üzerine bir kibrit yakıp attım.Daha sonra herkes kamp ateşinin karşısında oturdu.
"Bence burası çok güzel.Tertemiz doğa havası,balta girmemiş ormanlar,kuş cıvıltıları..,İyi ki kaybolmuşuz ve gelmişiz."
Yağmur anlaşılan burayı çok sevmişti.Ben de sevmiştim ama o sesten sonra..tam emin olamadım.
"E ne zaman yemek yiyeceğiz?Acıktım ben"
Kaan'ın sorusuna herkes "bende acıktım" diye cevap vermişti.Karavana gidip yemekleri almamız lazımdı.Tek gidemezdim çünkü hava kararmıştı.Ben,Tuna,Sinan ve Damla karavana doğru gittik.Dolaptan yiyecekleri alıp karavanı kilitledik.Çalılardan bir ses daha duyunca herkes oraya baktı.
"Ulan ne pısırık çıktınız,doğdayız fare falandır."
"Aynen abi!Hadi gidelim."
İçimde kötü bir his vardı.Umarım hislerim de yanılıyorumdur...Herkes yemeklerini yedi.Biraz daha ateşin etrafında durup çadırlarımıza geçtik.Kızlar bir çadırda,erkeler bir çadırla kalacaktı.
"Brolar bence iki erkek iki kız kalalım.Böyle daha güvenli."
Herkes Tuna'ya hak verdi.Ama bence Tuna benimle uyumak için böyle yapıyordu.Alttan alttan sırıtıp çadıra geçtim.Ben,Damla,Tuna ve Mert bir çadırda kalacaktık.Damla ve Mert sevgiliydi.Ben ortaya uzandım yanıma Damla geçti.Damla'nın yanına Mert benim yanıma Tuna geçti.Herkese iyi uykular dileyip gözlerimi kapattım.Birkaç saniye sonra boynumda bir nefes ve bana sıkıca sarılmış kolları hissettim.Tuna'nın saçlarından öpüp uyudum...
Sabah kalktığımda ben ve Tuna yine aynı pozisyondaydık ama yanımızda Damla ve Mert yoktu.Tuna'ya seslenerek onu uyandırdım.
"Günaydın."
"Günaydın hayatım."
İkimizde çadırdan çıktık.Tuğçe endişeli bir ifade ile yanımıza geldi.
"Aramadığımız yer kalmadı,Çiğdem yok!"

Birinci bölümün sonuna geldiniz.Bir hatam varsa lütfen bildiriniz:)Keyifli günler.Kendinize iyi bakın!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Issız KampHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin