Buzlar Ülkesi

Bölüm 1 - İlk Uluma

    Tam tamına 6 saatlik bir uçuş ve devamında sayamadığım saatlerce yolculuk, üniversitenin amacı eğitici bilgiler verip bu yönde insan yetiştirmek olarak düşünürdüm eskiden eskiden dediğim istanbulda uçağın içinde beklerken şu anki durum ise hiç iç açıcı değil. Şöyle anlatıyım 8 kişilik öğrenci ekibinde ben dahil herkesin bir yerleri donmuş ve yorgunlukla beraber sinir, stres hat safhada hocamız ise ben niye bunları seçtim bakışı atmakta çünkü her an kavga çıkabilir.

Bunun sebebi yanımda oturan Ali arkadaşımın eski sevgilisi yani Sude'nin geçen hafta Ali'yi Ata ile aldatması ve şuan bu muhteşem üçlünün aynı grupta olması ki birbirlerine öldürücü bakışlar atmasının yanı Arzu sevimsiz-inin her beş dk bir "yia ama cildim kurudu" demesi diğer 2 kişinin ona motivasyon vermesi benim sinir krizi geçirmeme ramak kalması önümde oturan Cansu nun ise oha Cansu bu arada uyumuş helal olsun kıza demekten alıkoyamıyorum.

Sevgili Serdar hocamızın " çocuklar hazırlanın inceğiz " demesiyle derin bir nefes alıp verdim.Sonunda yere sağlam ayak basabilirim düşüncesiyle öndeki koltuktaki Cansu yu dürtüp "kalk kız geldik" demem ile arabanın durması bir olmuştu. Cansu uyanıp "noluyo ya " diye bağırmasını gözardı edip Aliyi dürttüm "kalksan da bir toprak görsek artık" diye söylenmem ile arabadan teker teker indik.

İndik inmesine de Arzu salağının "Hocam santral nerede " demesi ilk kez beni şaşırttı sonuçta ağzında mantıklı birşey çıkmıştı bunu üzerine Serdar hoca usanmış bir tavırla "Arzucum bugün burada kalıcaz termik santrale haftaya geçicez " demesi ile herkes şok neden mi bu demek oluyo ki yine yola düşeceğiz.

Cansu yandan "oha manzaraya bak bir sigara yakarım" demesiyle bende sırttım. Etrafa bakınca ne demek istediğini anladım küçük bir kasaba da olduğumuzu anladım.Ama bu kasaba bana nedense Harry Potter filmlerinde ki hani şu okuldakilerin gittiği kasaba var ya orayı hatırlattı, kasabanın yanındaki yada çevresindeki orman her ne kadar ürkütücü durması beni korkutsa da yanımda Cansu nun varlığı beni rahatlatıyor.

  Çok fazla insanlarla konuşan biri değilim önce güvenmem lazım sonra severim sonrada gülerim bu yüzden bölümden konuştuğum 2 kişi vardı biri Cansu diğeri Can dı malum ikizler Can afacan çocuk gibi olmasına rağmen Cansu daha olgun gibiydi bunun sebebi ise geçmişte yaşadığı olaylar galiba, bu sebepten Can, Cansuya ne kadar düşkün olduğunu okuldakiler bilir.Bu iki kardeş benim ailem olmayı başarabilmiş insanlar,Cana bakınca bir kardeş Cansuya bakınca bir abla görüyorum  rahat olmamın sebebi de Cansunun varlığı zaten.

Cansunun "uyansana kızım geldik demesiyle" kendime geldim." farkındayım Cansu sadece düşünüyordum " demem üzerine omuz silkip etrafa bakındı bende onu takiben baktığımda havanın soğuk olmasına aldırış etmeden içim ısındı.Alinin " bavulları almaya gelecek misin " diye bağırması üzrine ikimizde göz devirip arabaya ilerledik o sıra Arzunun yanında Zeynebin "sizimi beklicez çabuk olun" demesinin üzerine Cansu nun buz gibi sesiyle " beklicen zaten işin ne " demesinin üzerine Zeynep diğerleriyle konuşmaya dönüp bunun üzerine Alinin yanıma gelip " Allah biliyor ya şu kızın bazen böyle konuşması beni bile kokutuyor" demesinin üzerine sırıttım," hayır anlamıyorum Can gibi bir çocukla bu kız nasıl kardeş hadi onuda geçtim nasıl ikizler anlamıyorum" demesiyle Cansunun bakışları Aliyi buldu . Bunun üzerine Ali direk Serdar hocanın yanına yanaştı bu hareket üzerine Cansunun bana bakıp göz kırpması beni gülümsetirken, yan tarafta Sudenin ölümcül bakışlarına maruz kaldım. Bunun üzerine Serdar hocanın" hadi herkes içeri " demesiyle içeri geçtik. Hocamızın "çocuklar şimdi odalar ayırıyorum Arzu ,Zeynep ,Sude siz bir odaya ,Ata ve hmmm Veli siz bir oda, Cansu ve Güneş siz bir odaya Ali sen tek kişilik odaya" demesinin üzerine Alinin rahat bir nefes verip , hoca "teşekkürler hocam" demesi bir olmuştu. Hocamızın ona göz kırpması ile kıkırdamayı zor tutmuştu çünkü hocada biliyordu bu üçlünün arasındakileri zaten Aliyi de bu vaad ile gelmesi sağlanmıştı.

Herkes odalarına dağılınca Cansu direk camı açıp sigara içmeye başladı.Bakışlarında hüzünü yakalamak zor olmadı, çünkü geçmişte ne yaşadıysa yüzünde maske görevini almıştı.Onu izlemeyi son verip kararan havayla beraber uyku moduna geçmiştim ki bir uluma sesiyle gözlerimi hızla açtım.

Cansunun "korkma orman tarafındayız ondan ses bu kadar net geldi uyumaya devam et " demesi ne kadar yeterliydi bilemiyorum çünkü gözümü kapatmadan önce bir uluma sesi daha duydum bunu üzerine bir ürpertiyle yataktan doğrulduğum sırada Cansunun ormana dikkatle bakıp "tuhaf" demesi dikkatimi çekti " nesi tuhaf" dememle birlikte irkilip " ormanda kurt gördüm, gözlerini dikmiş bakıyordu ama şey hmm... direk bizim odaya bakıyordu Güneş" demesiyle içim bir tuhaf oldu ama sonra camı kapatıp " hadi kafa yormayalım gelmeden önce uyarmışlardı bizi zaten , sadece göz göze gelmek beklenmedikti" deyip kendini yatağa attı. Onun bu davranışı içimi rahatlamasıyla bende gözlerimi rahat bir uykuya teslim ettim.