I.BÖLÜM
Yine normal günlerden biriydi günlük yaptığım işlerin bunaltısında sıkıntıdan ofisimdeki meşe ağcından yapılmış üzerinde küçük çoçukların yapıştırmış olduğu çıkartmalardan iz kalmış bir masada oturuyordum bu masanın daha önceki sahibinin çocukları olmalıydı masam çok eskiydi ama ben onu o haliylede olsa seviyordum çünkü kendimi özel hissetmemi sağlıyordu sonuçta kendinize özel bi masanız vardı üzerinde kişisel eşyalarınızı koyabildiğiniz çok güzel bir masaydı düşünceler kafamın içinde bense ofisimdeydim sıkıntıdan kendi iç sesim odanın içinde hakimiyet sürerken gözlerimle kendime yapılacak bişeyler arıyordum birden gözüme masanın üzerinde duran dosyaların aralarında bulunan siyah renkli bir zarf ilgimi çekti bir an ondan başka bişey düşünemez oldum daha sonra aklımdan faturaların olabileceği bir zarf diye geçirdim ardından uzun zamandır eve uğramadığımı düşündüm geceyi bi barda sızıp sabah kendimi ne yaşadığımı hatırlarken bulduğum aklıma geldi zarf benim değildi bana gönderilmeside düşük bir ihtimaldi bu işte bi yanlışlık olmalıydı zarfı açtığımda bu sorunu çözmüş olcaktım ama eğer başkasına aitse ve başkasına ait bir zarfı açmak hiç iyibir durum olmayabilirdi ben çözüm ararken aradan biraz zaman geçti ve bi sonuca varamadım daha sonra neden gidip bir başka siyah zarf alıp baktıktan sonra aynı şekilde yerleştire bilirdim bu fikir kafama iyice yatmıştı zarfı elimle sıkıca tutup gıcırtılı sandalyemden kalkarken sandalyede asılı olantakım ceketimide alıp hızlı bir şekilde çıktım birden akılma bu zarfın ya bu binadan birine ayit olabileceği aklıma geldi ya elimde görüp onu çaldığımı düşünüp ani hüküm verebileceğini düşünüp hırsız damgasını almamak için yanıma bi el çantası alıp siyah zarfı icine koydum diğer yerleride boş kalmasın diye masada bulunan bi kaç kar zarar dosyasınıda içine koyup yola koyuldum bi anda herkes bana çok farklı görünmüştü sanki dünya güneşin değilde benim etrafımda dönüyormuş gibi kendimi çok özel hissetmiştim sanki özel bir görevdeydimde herkes benim ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu hemen asansöre yöneldim daha sonra yanıma Josef geldi
-Merhaba Carl nereye gidiyorsun bu saatte
-Öğle yemeğini dışarıda yemeyi düşünmüştüm neden sordun ki
-Benimde bir kaç işim var daha sonra köşedeki hamburgercide buluşabiliriz istersen
-Elbette isterim
O anda odama geri dönmüştüm Josef patronun kızıydı uzun zamandır bana karşı bi ilgisi vardı bunu tavırlarından anlıyordum bende ona karşı boş değildim ama benim bi karım vardı yüzünü zor görsemde bi karım vardı ama Josef çok alımlı bi genç kızdı bu binadaki herkes ona karşı bişi hissediyor onun peşinden koşuyordu ama arada potronun kızı olduğunu akıllarına getirince geri adım atıyorlardı patronumuz çok sinirli bi insan değildi yani bana karşı aynı masadan kadeh bile kaldırmışlığımız vardı bu düşünceler kafamdan geçerken siyah zarfı düşündüm daha sonra zarfı aldığımdan beri gözü üzerimde olan Josef'i düşündüm acaba aşk itirafı mı yapmıştı ama neden ergence bi yol seçmişti sonunda zarfı açmaya niyet etmiştim ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bu yazıyı gördükten sonra kafamdaki bütün güzelliklerin yerini doldurmuş oldum"
Historia CortaYazarın ellerinden okuyuculara okurken kafalarında oluşan görsel bir yazıyı amaçlamak istedim.