date room;yugjack+two girl

üç

"Ne yapacağım?Nasıl davranacağım?Elim ayağıma dolaşacak!"

Somin kaldırımda volta atmaya başladı.

"Başım döndü dur artık." dedi Yugyeom onu durdurarak.

"Çok kasıyorsun.Sadece kendin ol.Minji ve bana nasıl davranıyorsan ona da öyle davran."

"Huh,pekala."

"Geliyor."

Yugyeom gözlerini Somin'in arkasındaki bir noktaya dikince Somin de arkasını döndü.

"Geliyor.Cidden geliyor."

"Sadece sakin ol." dedi Yugyeom son kez.Ardından Jackson'la el çakıştırdılar.

"Selam."

"Selam."

Somin'in yüzü şimdiden kıpkırmızı olmuştu ve ne yapacağını bilemiyordu.

"Cafeye geçelim." dedi Jackson arkalarındaki mekanı gösterek.

En köşedeki masaya geçip oturdular.Yugyeom ve Jackson Somin'in karşısına oturmuştu.

Jackson ellerini masanın üstünde birleştirdi.

"Ee nabersiniz?"

"İ-iyi işte,aynı."

Somin kekelediğine içinden lanet etti.O sırada Yugyeom ona bıyık altından gülüyordu.

"Sen biraz,gergin misin?"

Jackson da sırıtmaya başladı.

"Yoo,değilim."

Jackson başıyla Somin'in yüzünü işaret etti.

"Yüzün de biraz kızarmış."

Somin ellerini yanaklarına koyup yüzünü gizlemeye çalıştı.

"Arada oluyor öyle."

Yugyeom o sırada gülme krizine girmişti.Soomin ona uzanıp koluna vurdu.

"Aniden yüzün kızarıyor demek,ilginç."

"Ben Minji'yi arayacağım." Somin durumdan kurtulmak için telefonuna yönelmişti.

"Dur,ben ararım." Yugyeom da cebinden telefonunu çıkarttı.

"Hayır,benim arkadaşım ben arayacağım."

"Aradım bile." dedi Yugyeom telefonu kulağına götürerek.

Somin onun hareketine göz devirirken Jackson da Somin'e gülüyordu.

"Minji neredesin?Tamam,köşedeki cafedeyiz.Görüşürüz."

Yugyeom telefonunu kapatıp Somin ve Jackson'a döndü.