Zora gelmeyi sevmeyen, başıma ne iş açılırsa açılsın köşeye sıkışmayan bir adamdım ben. Yetiştiğim aile, büyüdüğüm ortamlar hep buna itmişti beni. Zorlanmaya başladığım an annem ve babam yeni bir yol açmışlardı bana. Ne zaman karşıma bir engel çıksa itinayla kaldırmışlar, bana baş etmeyi öğretmemişlerdi.Hayat boyu hiçbir şey için çabalamamıştım. Çaba göstermek nedir öğrenememiştim bir türlü. Hiçbir şey ulaşılmaz olmamıştı benim için. Bir şeyi istediğimi söylesem o akşam kapıya getirilirdi. O şeyi elde etmek için uğraşmama zaman tanınmazdı.
Bencil ve şımarık büyütülmüştüm. Tek çocuktum üstelik. Üstüme titriyordu ailem. Belki de bu yüzden çok şımartılmıştım onlar tarafından. Yaş alıp olgunlaşacağıma yerimde sayıyordum. Bu zamana kadar bundan rahatsız da değildim aslında. Sert bir kayaya çarpmamıştım hiç.
Ta ki odamı basıp, o gece uykularımı kaçıran adamla tanışana kadar. Birkaç kez kendini ele vermişti bana karşı. Birkaç kez yakalamıştım onun ürkek ve yumuşak yanını. Ancak o zamanlar dışında oldukça sert ve agresifti bana olan tavrı. Sadece bana olan...
Benim dışımda tek bir kişiye sesini yükselttiğine, tek bir kişinin gözlerine öldürücü bakışlarını attığına şahit olmamıştım. Dili yalnızca beni yakmaya programlanmıştı sanki. Ve tabii ki teni de...
Ben hayatımda ilk kez bir şey için, birisi için çaba harcamak istiyordum. İlk kez kendi başıma bir işi becermek istiyordum. İlk kez kendi engellerimi kendim kaldırmak istiyordum.
Ben hayatımda ilk kez birisi için karakterimden ödün vermek istiyordum.
Üstelik düşüncesi bile midemi bulandıran bu fedakarlığa kalbim dünden razıydı.
Ben ilk kez kalbimle bir savaşa tutuşmuştum.
İlk kez aklın, kalbe boyun eğdiğini tecrübe ediyordum.
Kimsenin önünde eğilmeyen boynumu onun önünde çoktan eğmiştim ben. Yalnızca o bunun farkında değildi. Henüz...
Odamı basıp beni darmadağın ettiğinden beri atamıyordum aklımdan onu. Gece uyku tutmamıştı. Gün doğumunu izlerken bile aklımda o vardı. Oturuşu, kalkışı, gülüşü, öpüşü... Bir de o şeytani tavırları...
Ben deliydim. O benden de deli...
Kendimden daha delisi hiç çıkmamıştı karşıma. Belki de bu yüzden gardımı indiriyordum ona karşı. Ne sivri dilim değiyordu ona, ne de kendimi tam anlamıyla savunabiliyordum karşısında.
Hayatımda ilk defa biri bana karşılık veriyordu. İlk defa biri benimle alay ediyordu. İlk defa biri beni tehdit ediyordu. İlk defa biri beni tokatlıyordu.
Bana o kadar çok ilki tattırıyordu ki...
Öyle cezbediciydi ki benim için...
Farklılığına deliriyordum içten içe.
Tüm gece uyutmayan düşüncelerim doğan güne nasıl eşlik ettilerse, bu defa da ayna karşısında yakamı düzeltiyor oluşuma eşlik ediyorlardı.
Simsiyahtım.
Tepeden tırnağa siyahlara bürünmüştüm.
Yasta değildim ancak görmek istediğim tek renk de siyahtı. Kemerimi düzeltip son bir kez kendime baktığımda, gördüğüm adam beni her zamanki gibi memnun etti. Parfümümü sıkıp saçlarımı alnımdan geriye ittim. İfadem ortaya çıktığında daha etkileyici bir adam olduğumu söylüyorlardı.
Tamamen hazır olduğumda arabamın anahtarlarını alıp çıktım evden. Çalışanlara söylenilen saatin üzerinden şimdiden 45 dakika geçmişti. Gidene kadar tamamının orada olacağından emin olmuştum böylelikle. Benden sonra partiye katılma patavatsızlığını göstermelerine müsaade etmez, bunu yapacak olana da müsamaha gösteremezdim. Herkesin yerini bilmesi gerekirdi. Hayattaki ilk kural buydu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chapstick ✯ vmin
FanfictionSevimsiz bir heriftim. Dış görünüşümün aksine... Hala sevimsiz bir herifim. Ben bile bana tahammül edemiyorum zaman zaman. Dışım ne kadar meleksiyse içim de o kadar şeytani aslında. Milyarlarca dolar serveti olan bir babanın tek çocuğuyum üstelik. H...