𝐒𝐎 𝐅𝐑𝐄𝐒𝐇 . 𝖙𝖆𝖊𝖐𝖔𝖔𝖐✔

•▪13▪•

          Yine yüzüne güneş vuramadan uyanmıştı Jungkook. Gördüğü kâbuslar gün geçtikçe daha da kötü bir hal alırken ona bu konuda yardım edecek birini bulamaması da şanssızlık olmuştu.

2 yıldır abisi yüzünden gördüğü kâbuslar, onun hapse girmesiyle daha da artmaya başlamıştı.

"Jungkook! Sorun ne?" Taehyung'un geldiğini görünce gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başlayan Jungkook, elinde sımsıkı tuttuğu yorganı, kafası görünmeyecek şekilde örttü."Git burdan!"

"Jungkook yardım edebili-"

"G-GİT BURDAN!"

Minik beden yorganın altında titrerken pencerenin kapanma sesini duyduktan sonra yanına yatan sıcacık bedenin onu sarmaladığını hissedince kıpraşmayı kesti. "Jungkook lütfen bana biraz izin ver. Seni kırmayacağıma söz veriyorum. Seni seviyorum. Sadece bir şans ver istiyorum. Verir misin?"

Jungkook kafasını yorganın altından çıkardığı an ona parlak gözlerle bakan Taehyung'u gördü. "Şimdi anlat bana. Sorun ne? Tam olarak ne oldu prensim?"

Jungkook tereddüt etse de tek nefeste söylemeyi başarmıştı. "Abim beni hep geceleri bodruma atar ve vücuduma orada zarar verirdi o yuzden yanımda oyuncak koca ayıcığım olmadan rahat uyuyamıyorum ve yaklaşık 2 yıldır bu kâbusları görüyorum."

Söylediği 'koca ayıcık' lafını idrak edince utançtan kırmızıya dönen yanaklarını saklamak için yorganın içine girecekti fakat girerken sert bir şeye kafasını çarpmıştı.

Taehyung.

Taehyung'un üzerindeki tişörtün açık saçık olduğunu hisseden Jungkook daha da kızarırken nefes alamadığı için yüzünü öbür tarafa çevirip kafasını ordan çıkardı.

"Tanrım, çok şirin." Jungkook artık daha da kızaramayacağını anladığında suratını ona sinirlice çevirdi. Tan konuşacaktı ki ona aniden sımsıkı sarılan ve göğsüne bastıran Taehyung onun lafını kesmişti.

"Jungkook ben kendimi kontrol edemiyorum. Fazla şirinsin ve ben sesnin sadece benim olmanı istiyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki sana zarar verenlere teker teker işkence etmek istiyorum. Sen benim minik prensimsin. Bana inanmıyor musun?"

Birbirlerine bakan ayna gibi iki çift göz, tek noktada buluşan dudaklar ile kırılıp parçalanmıştı.

Taehyung onu öperken saçlarıyla yavaş yavaş oynamaya devam etti. Ağladığını biliyordu fakat bu istemediği kişiyle öpüştüğü için değildi, bu çektiği acı ve zulüm yüzünden birilerine savunma isteğiydi.

Taehyung onu o an hiç bırakmayacağına yemin etmişti ve o an ikisi de sarılarak derin bir uykuya daldılar.

Ama henüz her şey sona ermemişti.
.
.
.
.