23~

2.4K 171 64
                                    

Haftasonu...

MiCha'nın partisi için hazırlanmış, Jungkook'u bekliyordum. Onunla beraber gidecektik aynı Tzuyu'nin de partisine gittiğimiz gibi...

Kapı çaldı. Gelen Jungkooktu. Beraber çıktık ve MiCha'nın bize yolunu tarif ettiği evine doğru yürümeye başladık. Neyse ki yakındı.

"Madem MiCha'yı sevmiyorsun neden partisine geliyorsun?" diye sordu Jungkook yüzüme bakarak, aynı anda yürüyorduk.

"Sen ona güvendiğine göre benim de ona güvenmem gerektiğini düşündüm" dedim.

"Belki ben yanılıyorumdur?"

"Sanmıyorum" dedim ona bakıp.

Jungkook'a ve onun düşüncelerine o kadar güveniyorum ki, Seulgi her ne kadar MiCha'nın kötü biri olduğunu söylemiş olsa da sırf Jungkook MiCha'ya güvendiği için ben MiCha'ya güvenmek üzereydim.

MiCha belki düşündüğüm gibi biri değil. Bu yüzden ona bir şans tanıyacağım. MiCha'ya güvenmeyi deneyeceğim, sırf Jungkook için...

"Boşver şimdi MiCha'yı, çok güzel görünüyorsun" dedi Jungkook aniden.

O az önce ne demişti? Tanrım bu çocuk bana ettiği iltifatlarla beni bir gün öldürecek. Altı üstü benim güzel olduğumu söyledi ama bunu demesi benim için paha biçilmez bir şey...

"Teşekkürler, sen de en az bir yıldız kadar parlıyorsun" dedim. Aslında böyle bir şey demek istememiştim direkt ağzıma ne geldiyse söyleyivermiştim, sanırım kendimi rezil ettim...

O güldü "Çok tatlısın" dedi.

Anlaşılan rezil olmamışım. Jungkookla bir aralar aramız açılmış olsa de her ne kadar tartışmış olsakta eski Jungkook geri dönmüştü.

O kadar mutluydum ki.

Çok geçmeden gelmiştik. Içeri girdiğimizde etraf çok kalabalık ve gürültülüydü. MiCha bu kadar insanı nereden bulmuştu? Okula daha yeni gelmedi mi bu be...

Çok geçmeden yanımıza MiCha geldi.

"Sakın bana bu kadar insanı nereden bulduğumu sormayın, Seulgi'den yardım istedim ama bu kadar kişinin geleceğini bilseydim partiyi iptal ederdim" dedi gülerek.

Biz Jungkookla güldük. Aslında bakarsan kafa dengi bir kıza benziyordu. Ama tek takıldığım şey vardı o da Seulgi'den yardım istemiş olması...

Onların arası bozuk değil miydi?

Bu konuyu boşverdim bundan sonra MiCha hakkında olumlu düşünmeye karar verdim.

"Hadi ama sadece eğlencenize bakın" dedikten sonra yanımızdan uzaklaştı.

Jungkook ile ben kalabalığın içinde beraberdik.

"Uzun zaman oldu böyle yerlere gelmeyeli" diyerek söze başladı Jungkook.

"Aslında pek uzun olmadı, Seulgi'nin partisinde ben de vardım" dedim yere bakarak ondan sonra "O gün MiCha'yla çok eğlenmiştin" diyerek sözümü tamamladım.

"Bunu sana nasıl telafi edebilirim" dedi Jungkook yüzüme mükemmel bir şekilde bakıyordu.

Ben cevap vermeden "Benimle dans eder misin?" diyerek bana el uzattı.

Ben donup kalmıştım. Sadece Jungkook'un uzattığı ele bakıyordum. O gün eğlenememiştim, bugün o günün acısını çıkarabilirdim. Hem Jungkook dans etmeyi teklif etmişken onu asla reddedemezdim.

Ben tereddüt etmeden "olur" diyerek elini tuttum.

Filmlerdeki klişe çiftler gibi romantik bir dans yerine daha hareketli ve eğlenceli bir müzikle kafamıza göre eğleniyorduk, böyle daha iyidi.

Çok geçmeden uzakta bizi izleyen Donghae'yi görmemle tüm keyfim kaçmıştı... Seulgi'nin partisinde benim yanımda olup beni yanlız bırakmamıştı ve ben burada ne yapıyordum?

Ben tam bunları düşünürken aramıza MiCha girdi.

"Lisa, Jungkook'u alabilir miyim?" dedi, sanırım sarhoştu fazla garipti. MiCha'ya garip bir şekilde bakıp bir şey demeden Donghae'nin yanına gittim.

Bu sefer Jungkookla MiCha beraber dans ediyordular. Bunu fazla umursamıyordum.

Her neyse Donghae'ye bakarak "Seninde buraya geleceğini bilmiyordum" dedim.

"Böyle partileri kaçırmam biraz sosyalleşmek her zaman en iyisi" dedi, o da bana bakarak.

Gözüm Jungkook ve MiCha'ya kaydı derken, onları göremiyordum. Nereye kayboldular? Daha iki dakika öncesine kadar buradaydılar.

Donghae'ye biraz sonra geleceğimi söyleyip, MiCha ve Jungkook'u aramaya başladım. Tabiki MiCha'nın evine ilk defa geldiğim için ne mutfağın ne de lavabonun yerini biliyordum. Evi çok büyüktü...

Neyse ki sonunda mutfağı bulabilmiştim.

Içeri girdim, bir mutfağa göre fazla büyüktü ve içerisine göre daha az kişi vardı.

Gözlerim onları aramaya başladı. Büyük arama çabalarımın sonucunda onları görebilmiştim, birbirlerine fazla yakındılar...

Birden bire başım ağırmaya başladı. Bana ne oluyordu böyle? Mutfaktan hızlıca çıkıp Donghae'nin olduğu yere geri döndüm.

"Gidelim mi buradan?" dedim aceleyle.

"Gidelim" dedi şaşkın ifadeyle.

Hızlıca kapıya yöneldik, sonunda kalabalıktan ve gürültüden uzaklaşmıştık. Dışarı çıkmıştık.

"Iyi misin birden bire ne oldu öyle?" dedi Donghae hala şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

Ben hala garip hissediyordum kalbim sıkışmış gibiydi... Ama bu ne kalabalıktan ne de gürültüden dolayıydı, orada gördüklerim yüzündendi.

"Önce sahile gidelim mi?" dedim.

O başını olumlu salladı.

O beni takip ediyordu, ben ise hızlı adımlarla yürüyordum. Neyse ki fazla uzak değildi. Birkaç dakika yol gittikten sonra sonunda sahile varmıştık.

Banklardan birine oturduk.

Hava soğuk değildi sadece biraz serin esiyordu.

"Bütün yol boyunca sustun Lisa, neden?" dedi bana bakarak.

Ben üzerine ay ışığının yansımış olduğu dalgalanan denizi izliyordum. Çok hoştu. Ama az önce olanları unutturacak kadar hoş değildi.

Tam her şey yolunda derken bu olan şey, neden?

Kafam iyice karışmıştı, kendimde değil gibiydim, birden bire ağlamaya başladım ve kendimi tutamayıp Donghae'ye sarıldım.

"Bir gün olsun kusursuz olamaz mıydı? Hep bir sorun çıkmak zorunda mıydı?" dedim ona sarılmamın arasında. Göz yaşlarına boğulmuştum, hıçkırıklarımı zor tutuyordum.

Uzun zamandır bu kadar şiddetli ağlamamıştım. Ama her ne kadar ağlıyor olsam da rahatlamamıştım. Normalde ağlamanın rahatlattığını söylerler ama ben gittikçe daha kötü oluyordum...

Gittikçe ağlamam şiddetlenmişti bana ne oluyordu böyle? Normalde hiçbir şeyi umursamayan ben şuan tükenmiş durumdaydım. Bu geceyi nasıl atlatabilirdim ki?

Donghae bu sefer bir şey dememişti. Sadece bana sarılmaya devam ediyordu.

Woow ilk defa böyle bir bölüm yazdım, final bölümüne yaklaştığımız için artık çılgınca şeyler yazmaya başlamayı düşündüm. Tabi final bölümüne daha var, emin değilim aslında.

Desteklerinizi bekliyorum oy atmayı unutmayın sizi seviyorumm ✨

Tell Me You Love Me •Lisa×KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin