Savaş

1.6K 78 130
                                    

Bunu hastane odasından yazıyorum siz buna ulaştığınızda evde savaş oyunu oynuyor olucam. Liç atmayın Temmuz ayında hastaneden çıkamadım. Karnımda katater var ve onda bir sorun çıktığı için endoskopi ve biyopsi oldum. 2 haftadır hastanedeyim düşük gb internetimle bildirime bakıyorum annem bana kızıyor. Bu arada 15 Ağustos ta ablama telefon alıcaklar annemin telefonu benim olucak. Zzaaa! Mutluluk! Yazım hatası varsa affola! Medyadaki pislik, haysiyetsiz, tembel, sorumsuz, at hırsızı benim. Ve evet net fotoğraf paylaşmadım. Çünkü kendimi sevmiyorum. Hiç özgüven aşılamayın gerçekten.

Okul bittikten 1 hafta sonra

Okulun bitmesine üzülmezdim ama bu okul Hogwarts'sa depresyona girebilirdim.
İşin komik tarafı herkes işini bulmuştu . Visi Gazeteci olmuştu. Pietro bakanlıkta çalışıyordu. Mia ve Filede bakanlıktaydı.

Ama ben ne kadar başvuru yapsamda bir şey olmamıştı. Grindelwald savaşı başlanması bekleniyordu. Peki ben ne yaptım? Hiçbir şey?! İşsizlikten hiç bir şeyi yapamamak cidden çok zor. Aslına bakarsanız konu para değil! İşsizlik!

Depresyonun dibine vuruyorum. Tom'sa işten gelince benimle uğraşıyor ve iyi olmama yardım ediyordu. Ama pek başarılı değil. Dumbledore 'un mektubuyla onun yanına gidip görüşmem gerekirken. Riverdale izliyordum.

Kalkmak zorunda olmak çok kötü! Dumbledore beni bekliyordu. Ayağa kalkıp bir büyüyle saçımı hallettim. Ve tepeden topuz yaptım. Sırt çantamı alıp çıktım.

Makyaj mı? Kullanmıyorum... Hogwarts'ın yanına cisimlendim. Ama bu bir saat yürümemi engel olamadı. Emin adımlarla Hogwarts'a giricekken kalkan beni engelledi. Hay! @###@'#&"% ( ella okursa diye.) Dumbledore bana yaklaşıp geçmemiş sağladı. Dumbledore müdür olmuştu.

" Meyan kökü şekeri yer misiniz Bayan Aksekili? "

" Teşekkür ederim ama buraya konuşmaya geldim. "
Riddle' la sevgili olmanın bedeli.

" Peki Bayan Aksekili. Lafı dolandırmayacağım Size Karanlık Sanatlara Karşı Korunma Öğretmenliğini teklif ediyorum."

İçtiğim suyu püskürürken. Beynim olaya çözmeye çalışıyor.

Ben! Öğretmen! Oluyorum! Ayrı ayrı bile kelimeler mantıksız dururken. Sorumluluk sahibi olmak zorunda olmam cabası. Kurumuş dudaklarım itiraz sözcüklerini hazırlarken... Zihnimde şu soru dönüyordu. Bu adam bunu kabul etmeyeceğimi bile bile neden soruyor?

" Reddedeceğimi bile bile neden soruyorsunuz?"

Nefesimi verirken Riddle nasıl döverim? Adlı planımı geliştiriyordum.

" Riddle mı?"

Onaylamayan bakışlar sinir seviyemi %100000 katlıyordu. Bakanlıktan erken çıkacağını bildiğim için kalkanın dışına çıktım. Oydu biliyorum..

Hogmesd doğru giden sert adımlarım. Sinirimle kapışamazdı. Duyduğum kesin sinirin bana zarar verme oranı dahası bize zarar verme oranı yüksekken, umursamazlığımla harmandanlandı. Bu en zehirli silahtı.

Adımlarım aldığı ortalama büyüklükteki ev kapıyı kırarcasına açmamala inledi.

" SEN Mİ DUMBLEDORE RİCA ETTİN?"

Karşımdaki koltukta oturuyor ve boş gözlerle beni süzüyordu. Anlamaz bakışlar öfkemi hiddetlendirdi.
Sakimce bakıp bana düz bir sesle soru yöneltti.

" Ne saçmalıyorsun sen?"

Öfkemi bastırarak. " ÖĞRETMENLİK DİYORUM??? HAYATIMI SENİN İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAYAMAM!!!" Bu kadar bastırmıştım. Yoksa özenli küfürler gelicekti.

DeğişkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin