Tanıtım

7K 166 11
                                    

Okuduğum mesajla çileden çıkmama az kalmıştı. Bu pislik herif yine neyin peşindeydi?! Sakin olmalıydım, sadece şimdilik! Derin nefes alıp veriyordum. Biraz da olsa kendime geldiğimde, elime telefonu alıp mesajı yollayan şahsiyeti aradım.

Çalıyor...

Çalıyor...

Ama açan yoktu! Tam kapatacağım sıradı o sinir bozucu sesi duymamla kusma isteğim daha da artmıştı. Bu adamdan iğreniyordum!

"Bebeğim?"

Sakin olmalıydım...sadece sakin.

"Mesajını gördüm..."

"Bunu söylemek için aramana gerek yoktu, ama sesimi özlediysen o başka bir konu"

O gıcık gülümsemesini yüzüne yapıştırdığını tahmin edebiliyordum ve bu benim daha da sinirlenmeme sebep oluyordu.

"Ben gelmeyeceğimi söylemek için aramıştım."

"Ne demek gelemeyeceğim?"

"Duymuyor musun? Yoksa anlamıyor musun? Gelmiyorum!"

"Gelmezsen sana ne yapabileceğimi tahmin ediyorsundur?"

"Umrumda bile değil!"

"Demek kocanın da haberi olsa umrunda olmaz?"

"Sakın! Sakın Yağızı bu işe karıştırma!"

"Ama bebeğim, sen kendin kaşınıyorsun."

"Sen tam bir zavallının tekisin! Bu işin sonunda sadece ben değil, sen de biteceksin!"

"Umrumda mı sanıyorsun?"

Benim laflarımla beni vuruyordu aklı sıra. Sinirden ellerim titremeye başlamıştı. Karşımdaki koltuğa oturdum ve konuşmama devam ettim.

"Bu hikayenin sonu hiç iyi bitmeyecek! Beni nasıl yaktıysan, sen de o cehennem de yanacaksın! Sana bunun için yemin bile edebilirim!"

"İşlerim var bebeğim. Yarın saat 6 da hazır ol..."

Saat 6'yı BANA kalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin