Bölüm {2}

5.8K 216 69
                                    

Vote sınırı: 60+
Yorum sınırı: 10+

Geçen bölüm yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar :) şimdiden belirtiyorum bu hikaye de 18+ sahneler olacak. Ama daha tam o bölümlere gelmedik. :D
Ve bir hatırlatma daha: 1 bölüm hikayeyi Bade'nin ağzından anlatmıştım, bu bölüm Batuhandan..ve böyle de devam edecek. Bir bölüm Badeden diğer bölüm Batuhandan.

Keyifli okumalar

Batuhan

"Aşkım gitmek zorunda mısın?" Yine saçma sapan konuşmaya başlamıştı bu kadın! Kendini ne sanıyordu da bana karışabiliyordu hala anlamış değilim?

"Evet!" Bana ters bir bakış atıp yataktan çıkıp yanıma geldi. Yine bana masal anlatmaya başlayacaktı. O yüzden elimden geldiğince daha seri hareketlerle eşyalarımı bavulumun içine diziyordum, pardon tıkıyordum! Bana arkadan sarıldığında yüzümü buruşturdum ve kollarından hızlı bir şekilde kurtulmuştum.

"Neden böyle davranıyorsun Batu?" Bu kadın laftan anlamıyor muydu acaba? Hiç bir şey söylemiyorum diye mi yüz buluyordu? Yüzümü ona doğru çevirdiğimde kaşlarımı çatıp o boyalı suratına baktım. Tehtid edercesine parmağımı ona doğru gösterip konuşmaya başladım.

"Bana bir kere daha BATU dersen seni doğduğuna pişman ederim kaltak! Şimdi çık dışarı! Eğer beni ararsan seni fare deliğine bile girsen, ordan çıkarır kendi ellerimle öldürürüm!" Yüzündeki şaşkın ifade, korkuyla kaplanmıştı. Yerden eşyalarını toplayıp hemen dışarı çıktı. Yüzümü buruşturdum. Telefonumun melodisiyle cebimden telefonu çıkartıp 'cevapla' tuşuna basıp kulağıma götürdüm.

"Ne var?"

"Batuhan bey bilet hazır. Yarım saat sonra uçağınız kalkıyor."

"Tamam." Telefonu tekrar cebime yolladıktan sonra. Bavulumun fermuarını kapatıp, elime ceketimi, bavulumu alıp evden çıkmıştım. Dışardaki adamlar başıyla selamlayıp tekrar önlerine döndüler. Arabaya binip havaalanına doğru sürmeye başladım.

Türkiye-İstanbul uçuşu için son 10 dakika

Bavulumu alıp, ceketimin cebinden de pasaportumu çıkarttım. İstanbula yolculuk vakti...

4 saat sonra

Uçaktan indikten sonra direk Otele gitmiştim. Eve gitmek istemiyordum, ki telaştan beni görmeyeceklerine adım gibi emindim. Telefonumu elime alıp açmıştım çünkü uçaktaki, güzel, hostesi kıramayıp kapatmak zorunda kalmıştım. Telefonun şifresine girdiğimde direk telefona mesaj yağmuru yağmaya başlamıştı bile. Annem, babam, abim ve çok saygı değer arkadaşlarım da benim hasretime dayanamayıp beni bir kaç kere rahatsız etmişler. Bu kadar salak olduklarına inanamıyordum! Uçakta telefonun kapalı olduğunu hiç kimse bunlara söylemedi mi? Neden 100 kere arama niyetine girmişlerdi ki? İlk önce arkadaşımı aradım, tabi neden aileni aramıyorsun diyeckseniz, hiç sormayın! Onlar benim sadece kağıtta ailem! Evet, onlar benim gerçek ailem değil. Ve bildim bileli kendimi bir Batuhan KILIÇ olarak hissetmiyordum.

"Mert oğlum yüz kere arayınca ne oluyor?"

"Çok özlemişim abicim, hasretine dayanamayıp yüz kere arayım dedim."

"Sus lan!"

"Geliyor musun?"

"Nereye?"

"Oğlum senin kafa da mı gitti? Abinin düğününe tabii ki."

"Onu mu diyordun, Otele yerleştim. Birazdan orda olurum. Bana düğün yerini mesaj olarak at. Bir de bana takım elbise yolla."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 30, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saat 6'yı BANA kalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin