Bölüm {1}

5.5K 162 12
                                    


YENİ HİKAYE, YENİ BİR KİTAP. HEYECANLIYIM,İNŞALLAH "ZORLA EVLİLİK Mİ?" DEKİ BAŞARIYI BU HİKAYEDE DE YAKALAYABİLİRİM. ZORLA EVLİLİK HALA DEVAM EDİYOR. SAKIN YENİ BİR KİTABA BAŞLIYORSUN, ZEM?İ AKSATMA DEMEYİN. İSTESEMDE YAPAMAM SONUÇTA İLK GÖZ AĞRIM 😃
BİR KAÇ BÖLÜM BİRAZ SIKICI OLABİLİR.

KEYİFLİ OKUMALAR

200 VOTE, YORUMM İSTİYORUMM :)

Aynanın karşısında kendimi inceliyordum. Üzerimde harika bir gelinlik vardı. Şimdiye kadar hiç hayal edemeyeceğim bir gelinkti, özel tasarım. Bana kalsa sade bir gelinlik seçebilirdim. Ama Yağız unutulmaz,masallarda ki düğünleri kıskandıracak bir hazırlık yapmıştı. Herşey mükemmeldi. Sanırım tek kusur bendim. Kendimi bu aileye laik görmüyordum. Zaten Yağız'ın annesi bunu açık bir şekilde de dile getirmişti. Sonunda Yağız bu duruma sinirlenince, tabii bir de ilk göz ağrısı olduğu için ağzına fermuar çekmişti. Son 2 haftadır bana sataşmıyordu, ve sanırım düğünden sonra kaynanam'la çok problemlerimiz olacağına dair his vardı içimde. İnşallah yanılıyorumdur... Bu sırada annem odaya girmişti. İlk önce şaşkın bir ifadeyle kapının girişinde kala kalmıştı. Kendini toparladıktan sonra kapıyı kapattı ve yanıma geldi. Gözleri dolmuştu.

"Meleğim...harika görünüyorsun. Peri kızı gibi olmuşsun..."

"Anne..."

"Şşt tamam, bugünü mahvetmeyelim. Bugün senin en mutlu günün."

"Babam?"

Gerildiğini fark etmiştim. Hiç bir şey söylemeden saçımı düzeltmeye koyuldu, ki düzeltecek bir şeyi olmamasına rağmen. Tahmin ettiğim gibi gelmemişti! Gelemeyeceğini biliyordum zaten... En mutlu olmam günde neden kendimi mutlu hissetmiyordum? Şuan oturup küçük bir kız çocuğu gibi ağlayabilirdim, gözlerim dolmuştu. Kendime gelmeliydim! Derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Bu gülümseme tamamen mutlulukla alakası yoktu! Saf acı gülümsemeydi...

"Yağız her an gelebilir...ben sadece bundan sonra çok mutlu bir hayat yaşamanı istiyorum meleğim. Sen bunu hak ediyorsun. Herşey güzel olacak."

Ve bana küçüklüğümden beri hayran kaldığım o gülümsemesini yolladı. Küçüklüğümden hiç güzel bir anım yoktu. Ama annem herşeye rağmen gülümserdi, belki de bize destek olmak için. Üzülmememiz içindi bu gülümse. Anneme biraz daha yaklaşıp sıkıca sarıldım. Ve inanmasam da söylediklerini tekrar ettim.

"Herşey çok güzel olacak..."

Tam o sırada kapı açılmıştı. Gözlerim kapıya kaydığında bu sırada da annem de benden ayrıldı ve üstünü düzeltti.

"Hadi çocuklar biran önce aşağa gelin."

Başımı sallamakla yetinmiştim. Annem odadan çıktığında Yağız arkasından kapıyı kapatmıştı. Bana döndüğünde gözleri parlıyordu resmen. Gülümsedi. Gülümsedim. Bana daha da yakınlaştığında gözlerinin dolduğunu görmüştüm. İnanamıyorum! Yağız nerdeyse ağlayacaktı! Şaşırmıştım. Şimdiye kadar, benim yanımdayken o sert yüzünü gizliyordu, ama genelde yüzü pek gülmüyordu. Sert bir yapısı vardı. Ve açıkçası bazen korkmuyor değilim...ama Yağızı çok seviyordum. Onunla parası için kesinlikle evlenmiyordum. Ne kadar annesi bunu dülünse de, amacım parasına göz koyup kaçmak değildi. Ben Yağızı gerçekten çok seviyordum!

"H-harika olmuşsun..ne diyeceğimi bilemiyorum..üzgünüm."

"Teşekkür ederim, sen de harika olmuşsun."

Aramızda az bir mesafe vardı sadece, o mesafe bile hoşuna gitmemiş olacak ki beni kendine doğru çekti ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Gözleri bir yıldız gibi parlıyordu.

Saat 6'yı BANA kalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin