uzun çabalar sonucu annemi ikna etmiş teyzemlerin yanındaki villayı satın aldirmis ve kankitomla amerikaya tasinımıştım teyzemler biz gelmeden eve guzel mobilyalar almış ve olmazsa olmazim interneti bağlamıştı. Uzuuun bir uçak yolculuğu sonrası yeni evimize varmistik,içeri girdiğim anda ilk fark ettiğim wi-fi oluşuydu duru içeri dalıp "kanka gel daha senle duvarlara loki posteri asacaz" dedi çok heyecanlıydı bende gaza geldim tabi..
işimiz epeyi uzun sürmüştü çünkü konu loki ile alakalı birşeydi o yüzden mükemmel yere mükemmel şekilde asilmaliydi,yoksa duru bir güzel benzetirdi en sonunda loki posterlerini asmayi bitirdik ve gezmeye karar verdik
"ormanlık alana gidek mi kurtlar bizi silksin" -ben
"pıcah çekip saldırma işe yaramaz onu söyliyeyim ama istersen 98. kez loki'yi çağırmayı da deneyebiliriz"-duru
"neden olmasın,hadi gidek" -ben
duru'nun cevap vermesini beklemeden koşmaya başladım tabi onuda peşinden sürüklemekte ihmal etmediğim bir şeydi,ormanda 15-20 dakka yürüdük güzel bir nehir kenarı bulunca zaten hava kararmaya filan başlamıştı. Ben mumları yaktım ve diğer gerekli şeyleri yaptım duru'yla yere oturduk ve şimşekler çakmaya başlandı aklıma direk thor geldi acaba bizi görüyor muydu? duru loki'ye seslenmeye başlamıştı bende onun bizi duyması için ona dua etmeye başladım,bir süre sonra bir yıldırım indi ve karşımızda duran kişiye inanamadım,bu yıldırım ve şimşek tanrısı thor'du buraya nasıl geldiğini anlamamış gibi görünüyordu bende ilk anlamadım ama sonradan fark ettim ki dua ederken şimşekler çıktığı için thor'u düşünüyordum düşüncelerimin arasında kaybolurken duru'nun fangirl çığlığı beni ürküttü ve dünyaya döndürdü
"oha!oha!oha!oha!oha!oha! s-sen thor'sun yıldırım ve s-şimşek tanrısı thor!"-duru
thor hafifçe gülümsedi "tam kendisi genç midgartlı" thor elindeki tekici yukarı kaldırdı,büyük ve gürültülü bir şimşek indi ve ortadan kayboldu. Ama sahip olduğu iki güç taşından biri düşmüştü ben bunu fark etmedim duru hemen taşı kaptı ve öpüp cebine koydu,yağmur yağmaya başlamıştı o yüzden eşyalarımızı toplayip eve döndük ben banyo yapmaya gittim duru'da loki'nin çizgi romanını okuyordu küveti doldurup bir köpük bombası attım ve suyun tadını çıkardım
-bu sırada duruyla-
duru cebinden taşı çıkardı ve thor'u düşünüp taşı yanağına sürttü taş parladı ve büyük bir ışık huzmesi duru'yu kapladı bir anlagina duru'nun gözleri parlak mavi oldu ama gözünü kırpınca eski haline döndü. Duru bu olaya anlam verememişti bi anda gözleri karardı ve yatağına yüz üstü çakıldı.
o olaydan yaklaşık 15 dakika sonra banyodan çıktım yerdeki taşı gördüm thor'un güç taşı olduğunu hemen anladım ve resmen taşla öpüşme gibi birşey yaptım taşı baş ucuma koyup yattım.
-ertesi sabah-
mucizevi bir şekilde erken kalktım ve sahile yürüyüşe çıktım normalden çok daha enerjiktim ve daha hızlı koşuyordum ama aniden gözüme çok güzel yeşil iki taş takıldı eğilip onları aldım tam da loki'nin gözlerinin rengiydi bir anda neden yaptım bilmiyorum iki taştan küçük olanı yuttum kalbime dayanılmaz bir ağrı saplandı yere düştüm ve kalbimin olduğu yeri tutarak debelenmeye başladım acı bir sure sonra yok oldu nefes nefese kalmıştım, üstümde tozu ve kumu silip eve doğru yola koyuldum fakat fark etmedigim şey ise loki olanları gördü ve bana gerçekten sinirliydi. Sonunda eve varmıştım ve duru uyanıktı
"oha erken kalkmasın dünyanın sonu geliyor!"-duru
"ha-ha aminagoyim çok komik"-ben
"hm,elindeki ne lan çok güzel göründü gözüme "-duru
"bir tane daha vardı ama onu yedim"-ben
"aç oruspu jojugu"-duru
"efendim deve"-ben
duru bana öyle bir bakış attı ki sustum,hem onunla kavga etmenin bana ona çok büyük zararı olurdu çünkü ikimizde ölümüne kavgaya girebilirdik,loki'yi görmeden ölmek istemiyorum o yüzden elindekini ona uzattım. Duru'nun resmen gözleri parladı
"b-bu LOKI'NIN GÜÇ TAŞI!!-yani onlardan biri"-duru
"ne yani loki gerçekten gercek mi:?"-ben
"EVET- ama şu varki sen onun güç taşlarından birini yedin a-"-duru
Duru'nun lafı yarıda kesilmişti aniden odada yeşil bir ışık kümesi oluştu ve loki belirdi,adam daha geldiği anda irkildi çünkü duru çok yüksek bir çığlık atmıştı ve koşup ona sarıldı
"LOKIII!!"-duru
loki ona baktı ve hafifçe kenara ittirdi bana doğru yürüdü bende onun gözlerinin içine bakıyordum korkmam gerekirdi ama onu çok fazla seviyordum
"sen,benim güç taşlarımdan birini ne cüretle yersin aç domuz!"-loki
loki'nin bana vuracağı belliydi elini kaldırdı ki duru'nun çığlığı duyuldu. duru çığlık atmaya başladığında tokası patladı saçları açık sarı parlamaya ve havada dalgalanmaya başladı,etrafı beyaz bir aurayla kaplandı ve bir şimşek loki'ye çarpıp onu açık camdan dışarı fırlattı. Duru bu hamleyi yaptıktan sonra bayıldı ben ne olduğunu anlamaya çalışırken loki duru'nun önünde belirmişti
"loki?, ona ne oluyor?!-ben
loki bana baktığında ne kadar şaşkın olduğu suratindan belli oluyordu. Bir süre öylece durdu sonra dur'yu kucağına alıp bana baktı
"siz benimle azgard'a geliyorsunuz"
----------------------------------------------------------------------------------------------
tamam bu bölümlük bu kadar yeter 746 kelime.kanka umarım sevdin bu hikayeyi çünkü devamı epeyi uzun şekilde gelecek iyi günler! ~diablo-chan~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZGARD'IN TÜRKLERİ
Fanfiction(biz kankayiz loki faniyiz ve bu bizim onla hikayemizdir..umarım seversiniz) ya loki'nin kalbinin buzları eriyecek sevgimle yada yanacak öfkemin ateşiyle
