Takvim yaprakları bir bir yırtılıp atılırken ve geçen her sürede ölüme birazcık daha yaklaşırken,benim gözüme yalnızca geçmişim takılıyor.Geçmişte yaşadığım aşk.Her anısı aklımın bir köşeşindeydi.Bu kadar zaman geçmişken hâlâ gözümün önüne gelip,o anı tekrardan yaşıyormuşum gibi hissediyorsam bu bana güçlülük veriyordu.Bazılarına göre zayıflıktır bu durum ama ben tam aksini düşünüyordum.
Sabah erkenden okula gelmiştim.Boş boş duvarlara bakınıp kafamdaki sorularla boğuşuyordum.İçeri Alya'nın gelmesiyle boş duvarlardan dikkatimi alıp Alya'ya verdim.
"Günaydınnn.Bugün nasıl hissediyorsun kendini."
Sorduğu soruya gülümseyerek"İyi sayılır."ki iyi olduğum söylenemezdi.
"Güzel,kahvaltı yaptın mı? yapmadıysan simit getirdim bi çay alıp yiyelim."
Daha dersin başlamasına 25 dakika olduğu için ve dışarı çıkıp hava almak iyi geleceğini düşündüğüm için tamam dedim.Dışarı çıkıp bir banka oturduk.
"Anlatmak istersen dinlerim."dedi dünkü olayı kastederek.
"Aslında çok önemli bir şey değil."
Alya"Çok önemli bir şey değilse neden ağlıyordun."
"Ş-şey eski çocukluk aşkım'ı gördüm."
Alya gözlerini kocaman açarak "Oha,kızım sen ciddi misin.Kim peki bu kişi."
"P-poyraz"ismini demem bile gözlerimin dolmasına neden oluyordu.
"Çüşş,bu kadarı da fazla Şu bildiğimiz kızların biricik aşkı,her görenin dönüp tekrar tekrar yüzüne baktığı Poyraz yılmaz mı."
"Evet"diyerek çayımdan bir yudum aldım.
"Kızım o magazin programlarının gözdesi ya.Her gün bir kızla yakalanıyor."
"Biliyorum."dedim sessizce.Her gün takip ediyordum magazinleri ve cidden her gün başka kızla yakalanıyordu ve canımı o kadar yakıyordu ki tercüme bile edemiyorum.
"Çok seviyorsun galiba."diyip soran gözlerle bana baktı."
"Nasıl sevmiyim ki,ben hayata onla merhaba dedim.Bizimkisi çocukluk aşkıydı.Ben ona güvendim,beni hiç bırakmıyacak sandım."gözlerimden gene yaşlar süzülüyordu.
Alya"peki geri gelse affeder misin."
"Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım ona.Ben o gittiğinden beridir aşka inanmıyorum ama eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek."
Alya beni kendine çekerek sarıldı."Tamam bu konuyu kapatalım,sende artık ağlama."
Şuan içimdeki acıyı kelimelere dökemiyorum.Hane kızgın bir bıçağı kalbime saplıyorlarmış gibi bir acı veriyordu.Sınıfa girdiğimizde o da oradaydı.Etrafı bir grup kızlarla sarılı.Etrafında kızların durması bile sinirlerimi bozmaya yetiyordu.
Tam sırama oturacakken poyraz'ın bana bakmasıyla kala kaldım.Sadece bakıyordu,yüzünde bir mimik bile oynatmıyordu.Bakışlarımı ondan çekip sırama oturdum.
Ders çok sıkıcı ilerliyordu.Hocanın bana seslenmesiyle kendime geldim.
"Defne kim."
"Benim hocam." Hoca gözlerini bana çevirerek "sen poyrazla bir grupsun ödevi birlikte yapacaksınız."diyip başka birine seslendi.
Alya'yı dürtüp "olay ne,ne grubundan bahsediyor bu hoca."
Alya"beraber bir sunum hazırlıcaksınız.Verdiği konu ile ilgili.Neyse onu bunu geç kızım bildiğin onla yapacaksın ödevi."
"Hayır,şaçmalama ben onla yapmak falan istemiyorum.Hocaya söylicem"
Alya bana gülerek"Kızım sence bu hoca'da grubunu değiştircek bir tip var mı."
Alya doğru diyordu.İki gündür tanıdığıma göre huysuz bir hocaydı.Ders bitince çantamızı alıp sınıftan çıktık.Tam ilerken poyrazın önümde durmasıyla öylece kala kaldım.
"Önümden çekilir misin." Dedim yüzüne bakmadan.
"Benimle gel,sunumu hazırlayalım bitsin hemen"dedi umursamaz tavırla.
"Bugün yapmak zorunda değiliz,başka bir zaman yapalım."diyip yürümeye çalıştım.
Kolumdan tutup çekmesiyle burnum burnuna sürttü.İçimdeki kelebekler birden hareketlenmişti.
Sinirle"Bende bu ödevi yapmaya çok meraklı değilim.Ayrıca sana bugün mu yapalım mı diye sormadım."
Kolumu çekip sinirle bağıra bağıra konuştum.
"Bugün yapmak istemiyorum,çok istiyorsan tek başına yapabilirsin."
Poyraz alayla gülüp beni sırtına alıp yürümeye başladı.
Elimle sırtına vurup "Napıyorsun,bırak beni herkes bize bakıyor"diyip bağırdım.
Hiç oralı bile olmadı,arabanın içine koyup sürücü koltuğuna geçti.Yol boyunca konuşmadı bile.Ben ise hasret kaldığım yüze çaktırmadan bakmaya çalışıyordum.Çok özlemiştim şuan ihtiyacım olan kişi yanımdayken seni çok özledim diyip boynuna atlayıp sarılamamak ne acı.
Bir cafeye geldiğimizde arabadan indi.Ben arkasından gidiyordum.
Cafeye girince "hoşgeldiniz Poyraz bey her zaman ki yeriniz hazır."diyip masayı eliyle gösterdi.
Geçip masaya oturunca direk şipariş verip masaya oturduk.
Öylece etrafa bakıyordum ki.
"Buraya erkek kesmeye gelmedin,ödev yapmaya geldin"
"Birincisi erkek kesmiyorum,ikincisi bilgisayarını çıkarırsan yapmaya başlarız bence."
Poyraz"yapmaya başlarız değil,yapmaya başlarsın."
Anlamayan gözlerle ona bakıp"anlamadım,hoca bu ödevi ikimize verdi tek bana değil."
"Umurumda mı sence."
"Umurunda değilse yapmayalım."diyip çantamı alıp masadan kalktım.
Poyraz arkamdan gelip beni durdurdu."Ödevi yapmadan hiçbir yere gidemezsin."
"Sana gidip gitmememi sormadım.Çok yapmak istiyorsan kendin yapabilirsin."
"Sen yapacaksın."dedi emir veren sesiyle.
"Ordan bakınca babanın uşağına falan mı benziyorum."
"Yok burdan bakınca başka bir şeye benziyorsun da neyse"diyip sırıttı.O gamzelerini görmemle tüm sinirlerim geçmişti.
Cevap vermeyince poyraz"Neyse bugün yapmayalım.Burdan düz gidince 200 metre ilerde durak var yürürsün diyip arabaya doğru yürüdü.
Öküz işte ne olacak diyip peşinden yürüyordum.Aslında şu an tam zamanıydı,neden beni bırakıp gittiğinin sorup sormamak arasında kalmıştım.Tam arabaya binecekken "Neden gittin."diye sordum o güzel gözlerin içine bakarak."
Söylediğim şeyle arkasına dönüp bana baktı.Ne dediğimi anlamaya çalışıyor gibiydi.
"Bana ağır geldi,babamın tayin şeyini bahane edip gittim."
"Ağır gelen ne benim sevgim mi."diyip alayla gülümsedim.
"Evet ."dedi umursamazca
"Eğer sevseydin bırakıp gitmezdin.Ben seni hiç usanmadan bekledim.Her gece yatmadan önce sizin arabayı bekledim bi umut gelirsin diye.Bir araba sesi duyunca bile cama çıkıp bakıyordum belki sen gelmişsindir diye.Hiç mi merak etmedin ya bu kıza nolmuştur diye.Sen benim içimdeki çocuğu öldürdün be.Sen beni yaktın,beni öldürdün."diyip akan göz yaşlarımı elimle sildim.Öylece yüzüme baktı.
Poyraz"Her şeyi dağıttığım için üzgünüm.Sen toparla,yeni bir hayat kurarsın.Ama benden bir başkasıyla,ben yokum artık." diyip arabasına binip gazı kökledi.
Kim bilir kaç dakikadır buz gibi soğuk yerde oturuyordum.O en son dediği cümleyle öylece kala kalmıştım.
Zar zor ayağa kalkıp otobüs durağına doğru yürüdüm.Eve geldiğimde anahtarla kapıyı açıp direk odama geçtim.Annem evde yoktu.
Kendimi yatağa atıp gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Ben artık istiyorum ki birinin gözlerime bakınca yorulduğumu anlasın.Hiçbir şey sormadan sadece sımsıkı sarılsın.
Şu sol yanımda bir ev kurdum,o evin kapılarını artık kapatma vakti gelmedi mi.Zaten kapatsam da anahtarın yerini biliyorsun.NasıI unuttuysan çocukIuğunu ve kırıIan oyuncakIarını, kırıIan kaIbini de öyIe unutacaksın Defne.
Evet yeni bölüm geldi.Çok uzun olmadı ama inşAllah beğenirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUK AŞKIM
Teen FictionTebeşir kokan bir aşktı bizimki. Masum bir kır çiçeği, çocuksu bir sevdaydı...