Midoriya~
Sevildiğimi bilmek güzel bir duyguydu ...
■○■○■○■○■○■○■○■○■○■
Sırtımda çantam aşağıya indim. Kaminari bana bakıp sırıttı,
-Nereye dostum?
-Okula?
Arkamdan İida çıktı,
-Bugün Cumartesi, okul yok Midoriya-kun!
Gerçeği algılamam biraz zaman aldı. Anlamamla beraber gülmeye başladım. Ağlamak istiyordum. Boş yere hazırlanmıştım. Odama çıkıp günlük bir kıyafet giydim.
Giyindikten sonra odamın kapısını kitledim ve salona indim. Kızlar alışverişe gitmişti, erkeklerin bir kısmı da ailelerinin yanına, oyun salonuna ya da başka şeyler yapmaya gitmişti. Kendimi koltuğa atıp kafamı yastığa gömdüm. Uykum gelmişti,
-Uyumak yok
Kafamı kaldırıp Todoroki ile göz göze geldim. Şefkatli bir şekilde bana bakıyordu.
-Ama uykum var
-Tüm akşam uyumamışsın normal, fakat haftasonunu da uyuyarak geçiremezsin
Annemi görmeye gidecektim, haklıydı. Hafta sonunu uyuyarak geçiremezdim.
-Haklısın
Kalkıp yüzümü yıkadım. Telefonumu cebime attıktan sonra kapıya yöneldim. Tabi bir el beni durdurdu. Neden bugün hep durduruluyorum?
- Şey Midoriya
-Efendim?
-Beraber dışarı çıkalım mı?
-Çok isterim, ama annemi görmeye gideceğim.
Peki anlamında kafasını salladı,
- Zaten ben de annemi görmeye gidecektim.
Aklıma bir fikir geldi, tabi onaylar mı bilemem, sormadan öğrenemem sonuçta.
- Ş-şey aslında, beraber çıkabiliriz. Sen benimle annemi görmeye gelirsin, bende seninle gelirim. Zaten anneni merak ediyordum.
Bana gülümsedi ve,
-Olur.
Kısa ve öz. Kapıya yönelip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
Todoroki~
Midoriya'nın düşüncesi hoşuma gitmişti. Başka insanlar görmek anneme de iyi gelirdi. Ayakkabılarımı giydikten sonra kapının biraz ilerisinde bekleyen Midoriya'nın yanına gittim.
Yürümeye başladık. O bana bir şeyler anlatıyordu, bense onu izliyordum. Metroya bindik. Yer olmadığından ayakta beklemek zorunda kaldık. Midoriya konuşmayı bırakmıştı, kulağına kulaklık takmıştı. Müzik dinlemeyi seviyordu. Bunu rahatlıkla anlayabilirdiniz. Ben onu izlerken arkadan gelen seslere kulak astım.