♥
Gizemli'den...
Kağıdı bırakıp birden ayağa kalktığında saklandığım ağaca daha sıkı bir yumruk attım. O buraya gelip kağıdı aldığı andan beri tedirgindim. Hafıza kaybı yaşayan birinin gerçekleri bir anda hatırlaması kötü sonuçlanabilirdi. Ama ben bencillik etmiş, sırf beni hatırlasın diye onun hayatına yeniden girmiştim...
Gözlerim kanayan elimden ayrılıp tekrar onu bulduğunda hıçkırıkları şiddetlenmişti. Titriyordu ve bu görüntü görmek isteyeceğim son şey bile değildi. Kim sevdiğini bu halde görmek ister ki? Kendime olan kızgınlığım giderek artarken Kayra bir anda koşmaya başladı. Kaşlarım çatılırken ayaklarım benden habersiz onun peşinden ilerledi. Kendinde değildi. Yalpayarak yürüyor, arada adımları hızlanıyor ve koşuyordu. Arkasına baksa beni görecekti ama o sanki önündekini bile görmüyor gibiydi.
Korkuyordum.
Onu böyle görmek beni korkutuyordu.
Tıpkı o günkü gibi, diyen içsesime küfrettim. O günkü gibi olmasını istemiyordum. O bakışları yeniden görmek benim intiharım olurdu.
Caddeye çıktığında artık onu tutmam gerektiğini biliyordum. Adımları tekrar hızlanmaya başladığında tam onu tutmak için atılmıştım ki Atakan sırıtarak Kayra'yı belinden tuttu. Güzelim zaten kendinde değildi, Atakan'ın kollarına bıraktı kendini. Dişlerimi sıkarken "Bırak lan onu." dedim.
Cıkladı. "Bırakmam."
Yumruk yaptığım elimi daha da sıkarken Kayra'nın sesini duydum. "Atakan?" diyordu. Güzelimin ağzından o hainin adı dökülürken geriledim. Atakan zafer gülümsemesiyle beni izlerken çoktan binanın arkasına saklanmıştım. Kayra hafifçe doğruldu. Birkaç bir şey konuştular ve sonra... sonra Atakan'ın koluna girdi ve evinin olduğu caddeye doğru yürümeye başladılar.
Bu görüntüyle kendimi yere bıraktım. Ellerim çaresizce iki yanıma düştü. Ve tıpkı o günkü gibi ağlamaya başladım. 8 yaşındaki o küçük çocuk, ağlıyordu. Pişman mıydım? Fazlasıyla. Atakan'ın böyle bir şeye kalkışacağını zaten biliyordum ama o görüntü beni mahvetmişti. Aklımda o küçük 8 yaşındaki çocuk canlanırken sırtımı binaya yasladım.
Küçük kız sakinleşmeye başladığında tekrar karşısına oturdum. "Cidden. Özür dilerim." dedim. Bana gülümseyerek baktı yine. Çok güzel gülümsüyordu. Sarı saçlarını geriye atıp "Özür dilemene gerek yok. Ben hep böyleyim. Çok çabuk korkarım." dedi. Sonra heyecanlı bir ses tonuyla "Adın ne?" diye sordu. Tam "G-" demiştim ki "Atakan." diyen bir sesle duraksadım. Bu çocuğa sinir oluyordum. Her seferinde oyunumu bozuyordu. Şimdi de yeni arkadaşımı benden alacaktı. Ama... izin vermeyecektim.
İzin vermeyecektim...
***
Kayra'dan...
"Teşekkür ederim." deyip gülümsedim Atakan'a. İyi biri olduğunu bugün görmüştüm. Eğer o olmasaydı kim bilir başıma neler gelirdi... Küçük çaplı bir tramva geçirmiştim. Elimdeki buruşmuş kağıda bakıp iç çektiğimde gözleri kağıda kaydı. Kaşları çatılırken "Ben gideyim artık. Numaramı da biliyorsun. Daha iyi olduğunda yaz bana. Olur mu?" diye sordu. Yutkundum. "Olur."
Gece yine bir türlü uyku tutmamıştı. Gizemli'den de ses yoktu. Oflayıp Whatsapp'a girdim. Defne çevrimiçiydi.
Kayra: Şşşt!
Defne: Efendim balım?
Kayra: Seni de mi uyku tutmadı?
Defne: Uyku tutmuyor, ben uykuyu tutuyorum. Sinan Hoca'nın verdiği projeyi yapmayı unuttum. Yarınaymış. Bu gece uyku yok bana.
Kayra: Yazık lan. Vallah yazık.
Defne: Sen niye uyumadın?
Kayra: Azcık fotosentez yapayım dedim. Bitkiler gece fotosentez yapmayı bırakıp solunum yaparlar. Madem fotosentez yapan yok, dedim ben yapayım.
Defne: Oha. Sen cidden iyi değilsin. Bilgi içerikli cümle kurmak ve sen? Yok canım!
Kayra: Bismillah.
Defne: Amin.
Kayra: Tövbe...
Defne: Tamam yeter bu kadar boş yapma. Ben proje ödevine dönüyorum. Görüşürüz :)
Kayra: Görüşürüz :)
Tam telefonu kapatacağım sırada ekrandaki 'Gizemli Çocuk kişisinden 2 yeni mesaj' yazısıyla gülümsedim.
Gizemli Çocuk: Bugün seni çok yordum.
Gizemli Çocuk: Uyu.
Kayra: Hatırlıyorum. Çok küçük de olsa hatırlıyorum. O... sen misin?
Gizemli Çocuk: Henüz erken.
Kayra: Daha ne kadar devam edecek böyle?
Gizemli Çocuk: Önümüze çıkan engeller ortadan kalktığında.
Kayra: Anlamıyorum.
Gizemli Çocuk: Anlayacaksın güzelim. Anlayacaksın.
Odaya birden dalan babamla çığlık attım. Ailecek deliyiz lan.
"Kızım?"
"Baba?"
"Kayra?"
"Metin Başkan?"
"Uyumadın mı sen?"
"Babam benim. Güzel babam. Az mantıklı ol. Uyumuş olsam şu an seninle konuşuyor olur muydum?"
"Olmazdın." dedi bilmiş bir edayla. E adam zeki şimdi yani. Az gururlansın... Oflayıp "Babam sen niye geldin ya?" dediğimde cıkladı. "Neye cık?"
"Olmadın sen." deyip kapıya döndü. "Güneş!" Bağırmasıyla annem yalpayarak odaya girdi. Lan gece gece ne oluyoruz? Annem bıkkınlıkla "Ne var gece gece be?!" diye cırladığında bir kez daha neden böyle olduğumu anladım. Genlerde fazla manyaklık var.
Babam beni işaret etti. "Bu kız olmamış. Gel biz yeni bir kız yapalım."
Annem sıkıntıyla ofladı. "Lan gece gece eşekler mi tepti seni Metin? Geç odaya, yürü. Yat zıbar ya." dediğinde ikisi de odadan çıktı. Bakın doğru söylüyorum Hakim Bey. Benim salaklık aileden. Yoksa ben normalim...
Telefonum titrediğinde tekrar yatağıma uzanıp mesajı açtım.
Gizemli Çocuk: Uyudun mu?
Kayra: Hayır.
Gizemli Çocuk: Ciddiyim. Uyu.
Kayra: Peki Gizemli :)
Gizemli Çocuk: İyi geceler güzelim :)
Kayra: İyi geceler...
###
Bölüm Sonu' ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Çocuk
Teen FictionBir mesajla oldu hepsi! Hayat, diyerek geçirdi içinden kız tüm bu olanları. Sevgi, diye haykırdı çocuk tüm dünyaya. Ve ayrıca gülümsüyordu ikisi de mutlulukla... Anonimle gireceğim hayatına, dedi Gizemli Çocuk. Öyle de yaptı. Çocuk güldürdü, kız gü...