Biriken Sözler

99 11 12
                                    

Multimedia: Defne ;)

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Hayır ben alarm falan da kurmadım ki. Bir güzel söverek yatakta telefonu aramaya başladım. Bulamayınca en sonunda kalkıp ne var ne yoksa hepsini yere attım. Annem görse bütün nevresimleri bana yıkattırır.

Yatağın en köşesindeki telefonu görmemle hemen elime alıp alarmı kapattım. Kapıya bakıp kimsenin gelmediğinden emin olup nevresimi düzgünce yatağa serdim. Yorganı da kafama kadar çekip uykumaya devam etmeyi hedefledim. Ama bilin bakalım planlarımı kim bozuyor?

"Abi bir git ya." diye mırıldandım uyku mahmuru sesimle. Tabii Çağan Demir durur mu? Çekti yorganı üstümden.

"Kalk kız okula." Güneş başına geçti herhalde bunun, yaz tatilindeyiz.

"Abiciğim bak canım. Tamam seni de anlıyorum kafa bir gidip bir geliyor ama lütfen bana şöyle abuk sabuk şeylerle gelme. Gözünü seveyim yapma."

"Of kes dırdırı da kalk." deyip kolumdan çekiştirdi. En sonunda yataktan düştüğümde umursamayıp yorganın ucundan tuttuğum gibi kafama çektim. Abim cık cıklarken yastığı da başımın altına koydum. Sabah sabah geliyorlar.

"Yav bak ben diyorum da inanmıyorlar işte. Olmamışsın sen. Ya babam yaparken yanlış yaptı ya da annem doğururken yanlış doğurdu seni. Bunun başka açıklaması yok."

O konuşmaya daha doğrusu yakınmaya devam ederken ben çoktan rüya görmeye başlamıştım bile.

İnekler de uçmaya başladı...

Abim olduğunu düşündüğüm insancık beni kucağına alıp bir şişeymişim çalkalamaya başladı. Organlarım da su oluyor sanırım.

"İmdat! Midemle beynim yer değiştirdi!" diye bağırdım hala gözlerim kapalıyken. E napayım geceler çok düşünmekle geçiyor. "Kız açsana gözlerini." Abimin cırlamasıyla yüzümü buruşturdum.

"Abi bak sayfalarca küfredeceğim şimdi yeminle ha."

Sırtımın soğuk çarşafla buluştuğunu hissettim. Hemen yayılmaktan geri durmadım tabii. Tam uyandırmaktan vazgeçti, diye düşünürken göz kapağıma değen parmaklarla çığlık attım. Oyacak sanki.

"Açmazsan eğer şimdi burada gözlerini oyarım abiciğim, uğraştırma."

"Ne okulundan bahsediyorsun ya?" Hani diyorum yaz tatilindeyiz. 3 ay oluyor. En önemlisi bütün gün yatıyorsun.

"Lan ne okulu olacak? Bir düşün bakayım beyni olmayan ama akıllı olabilecek kadar kıvrıma sahip olan kardeşim. Yaz tatilindeysek ne okulu olur?"

"Yaz Okulu olur. Allah da belasını verir." dedim ciddiyetle. Sonra aklıma gelen şeyle duraksadım. Lan yoksa siz beni benden habersiz okula mı yazdırdınız? Vallahi arar polisi intihara teşebbüs ettirtiyorlar, derim. Yaparım.

"Abi bana yapmadık, de. Seni seviyoruz yapmayız öyle şey, de. Seni ölüme itemeyiz daha çok gençsin, de."
"Geç kalıyorsun şu an."

Allah'ım duy sesimi. Al çek beni şu durumun içinden...

"Yaz okuluymuş. Bak bak bak. Milli Eğitim Bakanı çok düşünüyor bizi herhalde. Öldürmek anlamında diyorum bu arada. Diyor 'Acaba şu öğrencilerin üzerinde nasıl öldürme planları uydursam?'."

Abim sesli bir şekilde oflayıp "Anne!" diye seslendi. Annem ayağında terliklerle odama dalarken dikkatimi sadece terlikleri çekti. Her an bana doğru yönelebilirler bak, emin olamıyorum.

Hemen yattığım yerden dolabımın önüne ışınlandım. Elime bir elbise alıp anneme döndüm. "Diyorum ki, şunu mu giysem?"

Annem ne yapmaya çalıştığımı anlayıp terliğe yöneldi. Cık cıklayıp dolabın kapağının arkasına saklandım. "Güneş Başkan elin çok yanlış yerlere gidiyor bak."

Sonuç; Kendimi yaz okulunun kapısının önünde dikilirken bulmam oldu. Hadi bismillah, deyip bir adım atmıştım ki telefonum titredi. Pardon ya telefon değil. Gizemli Çocuk.

Attığı mesajlara dünden beri cevap vermeyip sadece görüldü yapıyordum. Belki de korkuyordum. Ama sanırım böylesi daha iyiydi.

Gizemli Çocuk: Dikilmesene orada.

İşte şimdi dikkatimi çektin çocuk. Bir dakika. Biz aynı okulda mıyız?

Gizemli Çocuk: Bak Kayra biliyorum korkuyorsun ama... Ben yanındayım. Her ne kadar görmesen de, duymasan da ben buradayım. Yanındayım. Ve söz veriyorum ne olursa olsun gitmeyeceğim.

Yine söz veriyordu. Hep söz veriyordu.

Kayra: Boşver şimdi bunu da... Biz aynı okulda mıyız?

Gizemli Çocuk: Eğer sen orada dikilmeye devam edip okuldan atılmazsan evet. Aynı okuldayız.

Mesajından sonra hemen içeri girdim. Abimin evdeyken sınıfımı unutmayayım diye attığı mesaja baktım.

Abicik: S-7

Sınıflara isim koymuşlardı çünkü üniversiteye hazırlıktı. Yani bir sınıf yoktu. İki saat kafamı harflerle sayılarla falan karıştırmak yerine koridorda gezinen bir kızı durdurdum.

"Merhaba." dedim zorla gülümsemeye çalışarak. Çabalarımı sonlandırıp konuşmaya başladım. "S-7 nerede?"

Kız önce beni süzüp elini uzattı. "Ben Defne." Ha tanışalım gülüm. Uzattığı eli sıkıp "Kayra." dedim. "Şimdi beni sınıfıma götürür müsün?"

"Peki o zaman götürelim bakalım seni sınıfımıza." dedi son kelimeye baskı yaparak. Aynı sınıfta mıydık yani? Aslında sevinmiştim. İnsanlarla iç içe olmayı pek sevmiyordum ama bu kıza ısınmıştım.

Kaç koridor geçtik sayamamıştım fakat sonunda kara görünmüştü. Bu kadar yürüdüğüme mi üzüleyim, sonunda sınıfı bulduğumuza mı sevineyim bilemedim.

Cam kenarında olan en arka sıraya geçip oturduk. Defne telefonuyla ilgilenmeye başladığında ben de dışarıyı izlemeye başladım.

Telefonum titrediğinde çantamdan çıkarıp ekran kilidini açtım.

Gizemli Çocuk: Hangi sınıftasın?

Kayra: S-7.

Gizemli Çocuk: Söz veriyorum.

Kayra: Ne için?

Gizemli Çocuk: Bir gün o sırada beraber oturacağız...

Sözler birikiyor Gizemli Çocuk. Peki söyle bana. Karşıma çıkmaya da söz verir misin?

###

Bölüm Sonu' ♥

Gizemli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin