Frazey Ford-One More Cup of
Coffee (Bob Dylan cover)23.06.2019
*Buraya tarih ve saat bırakırsanız sevinirim*
Bölüm 1
*Bir insanın hayatta en son gördüğü şeyin bir trafik kazası olması ne kadar da acınası?*
Gidişler uçsuz bucaksız sonu olmayan bir tutsaktı.Ben yıllar önce bu tutsaklığa mahkum olmuştum.Ve hâlâ da o tutsaklığa mecburdum.Yatakta rahatsızca kımıldandım.Bu gün benim doğum ve ölüm günümdü.Yıllar önce doğmuş ve yıllar önce 9.yaş günümde annem,babam ve ikizim hayata gözlerini yummuştu.19. yaş günümdü bu yıl.On yıl önceki halimden tek farkım büyümem değildi.Hayatın bütün renklerini kaybetmiştim ben.O kazadan sonra onlar ölürken ben kör olmuştum.Kefenlerinin içinde nasıl durduklarını bile göremedim, onlara son kez bakamadım bile.Ölen kimdi gerçekten?Bir insanın hayatta en son gördüğü şeyin bir trafik kazası olması ne kadar da acınasıydı.
Bu gün,her sene olduğu gibi saat 9 da yengemin seslenmesiyle kaldırıldım.Hızlıca yataktan kalkıp banyoya girdim.Odamda körlüğüm beni etkilemiyordu.Her şeyin yerini ezbere biliyor ve rahatça hareket edebiliyordum.Yüzümü yıkadım daha sonra bir kaç birşey geçirip evden çıktım.İşte şimdi tedbirli olmam gerekiyordu.Bastonumla ortalığı kolaçan ederken amcamın sesini duymamla o tarafa yöneldim.Arabaya bindikten bir süre sonra kabristan da durduk.Kalbim üzerinde taşıdığı o ağır yükü bir kere daha ruhumda hisset-tirdi.Amcamın yardımıyla ikizim
Zeynep'in mezarına gittim.Hemen annemin ve babamın mezarının yanında yer alıyordu.Onu çok özlüyordum.Birbirimizi öyle sever öyle iyi anlaşırdıkki.Aynı dış görünüşe sahiptik.Tek yumurta ikizleriydik biz.Ben Zeynepten sadece on beş dakika önce doğmuştum.Gözlerimden süzülen yaşlarla bütün birikmişliğimi serdim ortaya."Seni çok özlüyorum.Bak Zeynep kardeşin hiçbir şey görmüyor.Dünya ne halde haberim yok.Çünkü benim dünyam karardı,anlıyor musun?Bu gerçekten yaşamak mı Zeynep?Ben nefes alamıyorum.On yıl boyunca sadece karanlıktan ibaret hayatım.Artık Nermin Teyze'nin portakal ağaçlarını görmüyorum.Ben en son seninle sizinle baktım bu hayata artık baksam da göremiyorum Zeynep." ağzımdan kaçan hıçkırığı umursamadan gözyaşlarımı sildim.Hayat böyleydi işte bir gün bir trafik kazasıydı,bir gün bir kalp kriziydi ya da bir gün bir intihardı sizi sevdiklerinizden ayıran.Bize verdiği güzel anıların bedeliydi bu belkide. Sanki hayatımızdaki kahkahalarımız, hıçkırıklarımızın önüne geçtiğinde artık yaşam bizim için sonlanırdı.Sanki fazla mutlu olmak suçtu ve bizler birer mahkumduk bu gezegende.Derin bir iç çekip oturduğum yerden kalktım.Bastonumu düşürmemeye çalışarak üzerimi silkeledim.Kabristandan yarım saat sonra ayrıldık.Amcamla eve gelmiştik.Amcamlarda kalıyor-dum.Yengem beni çok sever-di.Hiçbir zaman çocuklarından ayrı tutmadı ama ben kendimi hep kötü hissettim.Bazen bana "Rüya yine karamsarlığın tuttu birazcıkta hayata olumlu tarafından bakmayı dene be kızım" deyip tatlı tatlı isyan ederdi.Ben ise sadece gülüp geçerdim.Küçükken bize ne olmak istiyorsunuz diye sorduklarında.Zeynep ellerini kocaman açıp"Büyük olmak istiyorum" ben ise hep "Küçük olmak istiyorum" derdim.Herkes benim bu cevabıma gülerdi.Mahallemizde ki komşu teyzeler "E sen zaten küçücüksün be yavrum"derlerdi.Ben ömrüm boyunca bu soruya hep aynı cevabı verecektim sanırım.Keşke 8.yaş günümde kalsaydım.9.,10.,11. yaş günlerim olmasaydı.Ben hep küçük olsaydım da bunları hiç yaşamasaydım.Görme engelli olduktan sonra bir çok kaza ve ameliyat geçirdim.Karşıdan karşıya geçerken araba mı çarpmadı,birden yere kapaklanıp kafamı mı kırmadım daha bir çok şey...İki yıldır da kanser çıkmıştı başıma kemoterapiler donör arayışları derken saçlarımda gitmişti.Nasıl göründüğümü çok merak ediyordum.Eskiden uzun kirpiklerim küt saçlarım vardı.Şimdi ise hiçbiri yok.Nedensizce bunlara üzülmüyordum.Nasıl olsa benim için bir şey farketmiyordu.
Bu gün 5 saatlik bir kemoterapim vardı.Kanser ilerlediği için bazı hastalar gibi bir saat görüp çıkamıyordum malesef.Bir şeyler atıştırıp evden ayrıl-dık.Hastaneye yengemle gittim.
Mavi kelebeklerden Zeliha Teyze geldiğimi görmüş olmalı ki kapıdan içeri girer girmez sesini işittim.Bir kaç saniye sonra da elimi koluna yerleştiren kişinin Zeliha Teyze olduğunu yanımda duyduğum sesinden anlamıştım.
"Rüya kuzum hoşgeldin."dedi her zamanki neşesiyle."Hoşbulduk Zeliş nasılsın görüşmeyeli?"ben konuşurken adımlamaya başladık."Ben iyiyim de sen nasılsın yavrum saatini arttırmışlar diye duydum"dedi sonlara doğru bozulan sesiyle."Öyle,beş saat oldu.Yaa sen üzme kendini hem sen üzülürsen bende üzülürüm"bana hüzünle baktığını hissedebiliyor-dum."Üzülmemi ister misin Zeliş?"dememle elime yavaşça vurdu."O nasıl söz öyle vallahi acımam.Sinirlendirme beni bak tansiyonum var.Çıktı mı ne!"bir de rol yapıyordu.Zeliş bu dünya da sahip olduğum en iyi insanlardan biriydi."Aman Zelişim sen lazımsın bize.Hadi uzandır artık beni bir an önce başlasın ve bitsin istiyor-um"dedim sabırsızlıkla.Daha sonra uzandım.Zeliş kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdikten sonra Tedx konuşmalarından birini açtı.Benim sevdiğimi bildiği için artık Tedx konuşmasını ima ederek"Kulaklık?"diye sormuyordu bile.Gerekli şeyleri kollarıma ve vücuduma takmış olmalılarki on dakika sonra etrafımdaki hareketlilik sessizliğe dönüştü.Zaman inatla kaplumbağa gibi yol alırken gözlerim tam kapanmak üzereydi ki kafama bir şeyin değmesiyle irkildim."Rüya çok sıkıldım biraz sohbet etsek,bırak şunu dinlemeyi zaten yarım saatin kalmış."bu Ahu'nun sesiydi.Kafama her zamanki gibi kağıttan top yapıp atmış olmalıydı.Ahu ile altı ay önce tanışmıştık.Benden bir yaş küçüktü bahsettiğine göre upuzun ve simsiyah saçları vardı.Saçları ne kadar dökülmeye başlasada hastalığına inat kestirmiyordu ve bu onun mücadele ediş biçimiydi.Orta boylu ve zayıf bir kızdı.Tabi o ben kiloluyum diye bazen diretse de onun zayıf olduğunu herkes biliyordu özellikle de Zeliş bazen zorla bir şeyler yediriyordu.Sadece 45 kiloydu.Ben bile 50 kiloydum.Herneyse!"Ne zamandan beri burdasın sen gelir gelmez haber verseydin keşke"aslında bir ara sesler duymuştum ama onun Ahu olduğu aklıma gelmemişti."Yarım saat önce geldim daha bir buçuk saatim var.Sende gidersin birazdan."dedi bütün masumluğuyla.Onu yalnız bırakmak istemiyor-dum."İstersen yanında kalabilirim hem eve gidip ne yapacağım ki,ne dersin?Sonra da bir yerlere gider bir şeyler içeriz."içinden kal dediğini duyar gibiydim."Yok canım sen git zaten kaç saattir burdasın yorulmuşsundur.İlaçlar felan..."Doğruydu saatim arttırıldığı için kendimi halsiz hissediyordum.O yüzden çok üstelememeyi tercih ettim bir yerde bayılıp günü mahvet-mektense eve gitmeyi tercih etmeliydim."Peki bu seferlik ısrar etmiyorum ama bir ara beraber bir şeyler yapalım olur mu ?"dedim onaylamasını imalar bir şekilde."Tamamdır.Yeterki sen iste canım."dedi şirin ses tonunu takınarak.Hemşireler gelip kollarımdaki serumları çıkardı.Zeliş"Çok şükür bitti yavrum"diyerek kalkmama yardımcı oldu.Biraz başım döndü.Fakat hemen toparlandım.Zeliş yengemle konuşmaya başladı"Feyza canım dikkat et bu gün Rüyama, kalkarken biraz sendeledi aman yavaş bindir arabaya.Rüya bu gün senin doğum günmüş yavrum.Kusura bakma hatırlamadım ilk geldiğinde yaşlılık işte."ellerimi tutup bir kutuyu tutmamı sağladı."Bu Zeliş teyzenden sana küçük bir armağan eminim çok yakışır kuzuma,bir dahaki terapine takıpta gel mutlaka."dedi,böyle söylediğine göre küpe almıştı bana,Zeliş küpeleri çok severdi."Ne gerek vardı Zelişim çok teşekkür ederim iyi ki varsın merak etme eve gider gitmez yengeme taktıracağım."deyip sıkıca sarıldım.
Yengemle arabaya binip eve doğru yol aldık.O kadar yorulmuştum ki hemen gidip uyumak istiyordum.Fakat yengem inatla bir şeyler yemem konusunda ısrar edeceği için ilk yemek yemem lazımdı.Nihayet eve gelmiştik odama çıkıp dolabımın alt kısmında bulunan ikili çekmecenin birinci olan kısmında eşofmanlardan birini alıp giydim.Ve ikinci kısmından da bir tişört geçirdim.Yengemden yemeği odama getirmesini rica etmiştim.Odaya girip tepsiyi bırakıp çıktı.Karışık tost yapmıştı.Tostumu yeyip yatağa uzandım ve uzanır uzanmaz da bedenim uykuya teslim oldu...
Başladık bakalım hayırlısı olsun.Bölümün başındaki şarkıyı mutlaka dinleyin.Şimdilik görüşürüz...
thispetrichor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya
Short StoryBir dakikalığına gözlerinizi kapatın... Bir genç kızın bir dakikalığına hissettiklerinizin ömrüne yayılışının hikayesi...