Turn The Page

Tanıtım

İlk aşklar, ilk sevişmeler, ilk öpüşmeler özel miydi yoksa bu eylemleri özel kılan ilk olması değil, hissettirdikleri miydi? İnsan bunu gerçekten öğrenmek ister miydi, yoksa her zaman ilki olan kişiye ait olmak için yanıp tutuşur muydu? Her insan farklı mıydı yoksa aynı özden oluşup yaşadıkları ile farklılaşma mı gösterirdi? Aşk konusunda birçok kafa karıştırıcı soru varken herkesin yaşadığı aşk başka değil miydi? Bu durumda herkesin yaşadığı acı ona göre en büyüğü değil miydi? Tanrı insanı kaldıramayacağı bir acıyla cezalandırır mıydı? O cezanın sonucunda bekleyen bir ödül var mıydı? Merak ediyor ve cevabını düşünüyordu bunların karnını okşarken. Terk edilmişliğin verdiği ilk ayrılık acısını çekerken üzerine açıklamasını nasıl yapacağını bilmediği bebeğini düşünüyordu. Ağlamaktan şişen gözleri canını acıtsa dâhi umrunda değildi... O bebeği ne olursa olsun doğuracaktı. Aradan zaman geçti, güçlendi. Anne ve babasına durumu izah edemeyeceğini anladığında karnı büyüyene kadar çalışıp para biriktirdi ve o parayla beraber evden kaçtı. Parası yalnızca doğum yaklaşana kadar yetti. Gururunu kırıp ailesinin yanına şiş karnıyla gittiğinde reddedildi. Son çareyi eski sevgilisinin yanına gitmekte buldu. Para istedi ondan birkaç ay yetecek kadar... İstediği bir şartla kabul edildi, bir daha onun karşısına çıkmayacaktı, kabul etti. Evine geri döndüğünde ev sahibine kirayı ödedi. Bir ay içinde dünyaya güzeller güzeli bir kız çocuğu getirdi. Aşk artık onun için bu güzel bebekti. Kısa sürede iyileşmeye çalıştı bebeğine bakabilmek için... Yalnızdı, kimsesi yoktu. Aylar geçtikçe parası tükeniyordu. İş bulması gerekiyordu fakat kızını bırakabileceği kimse olmadığı gibi bakıcı tutacak parası da yoktu. Günlerden bir gün ahlâksız bir teklif aldı ve büyük bir öfke ile geri çevirdi lâkin bebeğinin sütüne karıştırdığı su miktarı arttıkça bu teklifi tekrardan gözden geçirdi. Bedenini sunarak para kazanması kolaydı ve bebeğini yanından ayırmayabilirdi. Teklifi kabul etti. Tanımadığı insanların önünde yarı çıplak dans etti, yatağına aldı. Kızı büyüdü yedi yaşına geldi. Yavaş yavaş her şeyin farkına varsa da asla utanmadı babasından. Olabildiğince saklamaya çalıştı geçilen dalgaları... Ve sonunda karşılarına ikinci bir şans çıktı. İkinci bir aşk ikinci bir baba....