Şişesinin içindeki suyun son yudumunu da içtikten sonra sağ tarafa doğru fırlattı ve derin bir nefes aldı. Alnından damla damla dökülen terleri elinin tersiyle silip yürümeye devam etti. Aşırı sıcaklar onu bunalttığı gibi daha çabuk yorulmasına neden oluyordu. Bundan nefret ediyordu fakat hiç düşünmeden sıcak havayı soğuk olanına tercih ederdi. Hava sıcak olduğu zaman evi ısıtmak gibi bir derdi olmuyordu. Bu da hem cebini rahatlatıyor hem de kızının üşümediğinden emin olmasını sağlıyordu.
Boxerını giydikten sonra içeriye girip onu bekleyen kızını öptü. Biraz beklemesini söyledikten sonra üzerine tişörtünü ve dizinin biraz üzerine denk gelen şortunu giyip aynada saçlarını düzeltti.
"-İstediğin dondurma vardı ya bugün sana onu alabilirim."
Kızını kucağına alırken kurdu bu cümleyi. Bugün aldığı bahşişler hem akşam yemeğine hem de dondurmaya yetecek gibi gözüküyordu. Maaşıyla ancak kirayı karşılayabiliyordu. Kızının duyduğu cümle nedeniyle gülücükler saçtığını fark edince o da gülümsedi. Yaşadığı bütün zorluklar bu gülücük sayesinde daha kolay bir hâl alıyordu. Arka kapıya doğru ilerlemeye başladı aynı onun gibi gülümserken. İçerideki ortama şahit olmasını istemiyordu. Oradan çıktıklarında kucağından indirip elini tuttu ve yürümeye devam etti. En yakın markete girip bir an önce kızının istediği dondurmayı almak istiyordu.
"-Qiang, sadece dondurma alacağız tamam mı bebeğim? Onun haricinde güzel bir akşam yemeği hazırlayacağım. Bugün baban çok kazandı."
Gururlanırcasına söyleyip marketin içerisine girdi. Akşam yemeği için birkaç şey aldıktan sonra kızının istediği dondurmayı da aldı ve kasaya doğru ilerledi. Kasiyer tutan miktarı söylediğinde cebinden buruşmuş paraları çıkarıp kasiyere uzattı ve oradan çıktı. Biri yaptığı işi anlayacak diye çok korkuyordu ama bir çocukla beraber yapabileceği en rahat iş buydu. Daha önce görüştüğü başka yerler kızı nedeniyle onu kabul etmemişti.
"-Bugün evimize birisi gelecek mi?"
Başını yukarı doğru kaldırıp babasının gözlerine bakarak sordu küçük kız. Evlerine belli aralıklarla birilerinin gelmesinden hoşlanmıyordu çünkü babası onu uyuması için tembihliyor, odasından çıkmasına izin vermiyordu.
"-Hayır, bugün kimse gelmeyecek ama yarın için söz veremem bebeğim. Bugün baba kız günü yapacağız tamam mı?"
Onun büyümesini hiç istemiyordu. Şu an bile durumu az çok idrak edebildiğinin farkındaydı ve kızından aldığı tepkiler olumluydu. Öyle ki dünyanın en iyi mesleğini yapıyormuş gibi tepki gösteriyordu.
"-Tamam ama sonradan Qiang odana git lütfen kızım gibi şeyler söyleme küserim!"
Gülümsemeye çalışıp başını olumlu anlamda salladı. O da istemiyordu böyle olsun. Kim çocuğunun yaşadığı evin içerisinde yabancı insanlarla para karşılığında seks yapmak isterdi ki?
"-Öyle bir şey olmayacak dedim sana. Endişe etme artık tamam mı? Hem dondurmanı ye erimeden."
Poşetin içerisinden dondurmayı çıkarıp ona uzattı. Ardından tekrar elini tutup yürümeye devam etti. Eve iyice yaklaştıklarında çevreye bakındı. Mahalledeki kişilerin nerdeyse hepsi durumu biliyordu. Birkaç ay önce evine dayanan adam sayesinde ne iş yaptığını öğrenmiş olmuşlardı. Yavaş yavaş bütün mahallenin diline dolanmıştı. O dönemler çok ağlasa da şu an pek bir şey hissetmiyordu. Sadece biri bir şey söylecek diye korkuyordu. Kızının bunları işitmesini istemiyordu. Babasının böyle biri olduğunu başka insanlardan duymasını istemiyordu. Yavaş yavaş kendi idrak etsin istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turn The Page
Fanfictionİlk aşklar, ilk sevişmeler, ilk öpüşmeler özel miydi yoksa bu eylemleri özel kılan ilk olması değil, hissettirdikleri miydi? İnsan bunu gerçekten öğrenmek ister miydi, yoksa her zaman ilki olan kişiye ait olmak için yanıp tutuşur muydu? Her insan fa...