Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım. 10 dakika sonra mesaim bitiyordu. Eve gitmek için sabırsızlanıyorum. Sınava çalışmam gerekiyordu. Kirayı da yatıracaktım, markete gidecektim, yemek yapacaktım, uyumaya vaktim bile yoktu. Zeynep bütün işleri bana bırakıyordu. Tamam, kiranın yarısını ödüyor ama temizliği, yemeği, alışverişi ben yapıyorum. O sırada telefondan bildirim sesi geldi. Mesaj gelmişti. " Aslı! Çabuk okulun karşısındaki parka gel! ACİL! ~Zeynep~ "Ne olduğunu anlamadım. Kafeden çıkmama 7 dakika kaldığını yazdım ve müşterilerle ilgilenmeye gittim. " Pardon, bakar mısınız?" Gülümsedim ve " Ne alırdınız efenedim?" dedim. Sert kahve istediğini söyledi. Bu adamı bir yerden hatırlıyorum ama neyse. Kahvesini götürdüm ve soyunma odasına gittim. Önlüğümü çıkarım dolaptan hırkamı giydim. Çantamı da alıp iş arkadaşıma veda ettim. İş yerinden çıkıp okulun karşısındaki parka doğru yürümeye başladım. Kısa süre içinde Zeynep'i bana sarılmış ağlarken buldum kendimi. Konuşmuyordu, sadece ağlıyordu. Onu üzen kişiyi bir anlığına öldürmeyi istedim. Çünkü saatlerce konuşmadan, durmadan, sadece ama sadece hıçkıra hıçkıra ağladı. Onu zar zor sakinleştirdim. Bölümden ortak bir arkadaşımız olan Merve'yi çağırdım. Onunla birlikte Zeynep'i eve götürdük. Artık ağlamıyordu, konuşmuyordu, yalnızca susuyordu. Gözyaşları yanaklarında kurumuştu. Yemeğini verdim ve mutfağı toparlamaya gittim. Döndüğümde çorbasının yarısını içmişti. Yanına oturdum. Merve bana göz kırpıp konuşmaya başladı," Ne olduğunu anlatmayacak mısın? Bak senin için sınava bile çalışmadık!". Zeynep biraz durdu, nefes aldı ve saatler sonra ilk defa konuştu. " Bir kavanoz mutluluk istedim... Sadece- durdu gözleri doldu, nefes alıp yeniden konuşmaya başladı- bir kavanoz mutluluk istedim..." yeniden sustu. Ne olduğunu yeniden sordum. " Kuzum ne oldu da bu kadar çok ağlıyorsun? " Ağlamaya başladı ve hıçkırıklar arasında zar zor " Berk beni aldattı!?! " Merve ve ben ilk anın şokundan sonra küplere bindik. Ondan sonrası klasik teselli hikayeleri... O gece Merve bizde kaldı. Hep beraber alışverişe çıktık. Üst baş aldık, kirayı ödedik ve tatlıcıya gittik. Berk'e hakaretler ve küfürler savurduk. Eve döndüğümüzde Zeynep uyudu. Biz de Merve'yle sabaha kadar sınava çalıştık.
~(sonraki gün)~Uyandığımda okula 3 saat vardı. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. 1 ay sonra yüksek lisansım bitecekti. Aklıma geldilçe gülümsüyordum. İnanılmazdı. En fazla 2 ay sonra iç mimar olarak mesleğime başlayacaktım.
Kahvaltıyı 15 dakikada hazırladım. Kızları uyandırdım. Yemek sessiz geçti. Kahvaltıyı bitirdiğimizde sofrayı toparladık. Giyinmek için odama gittik.
Zeynep, pembe bir elbise giyindi ve boynuna beyaz fular taktı. Beyaz asmalı çanta aldı ve eklem yüzükleri taktı. İki tane mısır örgüsü yaptı ve beyaz, üstünde pembe taşlar olan babet ayakkabı giyindi. Pembe ve beyaz tonlarının olduğu hafif bir makyaj yaptı.
Merve daha gösterişli giyinmeyi seviyordu. Beyaz bir gömleğin üstüne kırmızı, yırtmacı olan ve diz kapaklarını biraz geçen kalem etek giyindi. Çanta almadı. Saçlarını düzleştirdi ve Eiffel Kulesi olan bir küpe taktı. Kırmızı tonların ağırlıklı olduğu bir makyaj yaptı. Beyaz ama üstünde kırmızı desenler olan bir topuklu giyindi.
Ben ise beyaz bir gömleğin üstüne bileklerimi gösteren siyah etek giyindim. Çorap olmadan beyaz üstünde siyah taşlar olan spor ayakkabı giydim. Beyaz pırlanta gibi duran küçük küpeler ve aynı pırlantanın kolyesini taktım. Saçımın üst yarısını düzleştirdim ve alt yarısın dalgalı bıraktım. Uçlarını da hafif bukleleştirdim. Siyah bir fular aldım ve saçıma taktım. Dudağıma çilekli parlatıcı sürdüm. Gözüme kalem çektim ve pembe far, pembe allık sürdüm.
Üçümüz de aynaya son kez baktık ve dışarı çıktık. Merve ve ben sınav için heyecanlıydık ama bunu fazla belli etmemeye çalıştık. Asansöre binip 0' ı tuşladık " Berk'i kafana takma. O seni kaybetti bebeğim. " dedi Merve. Asansörden çıktık ve çıkışa yöneldik. Kapıyı açarken Zeynep Berk' e bir sürü küfürler savurdu. Yolda ilerlerken Zeynep'i Berk'le aldatan kızı konuştuk. Busey'miş. Zeynep' in sınıf arkadaşı... Ondan hiç haz almıyorum.
Daha önce de, birileri onun tam bir yılan olduğunu söylemişti. " O sarı çiyanın sosyal medyadaki hesabını versene. " dedim. " Vereyim de ne yapacaksın ki?" " Pisliklerin arasını bozucam. Sonra onları ayırıcam. Sonra da Berk' in pişman olmasını sağlayıp sana geri döndürücem. Ama sen tabiki de onu süründürüceksin." Dedim ve pislik, kötülük ve mutluluk karışımı bir bakış attım. İkisi de planımı onayladı ve birkaç değişiklik yaptık. Bir sürü hesapaçıp kıza mesaj atmaya karar verdik. Sonra da geleceğimiz hakkında sohbet etmeye başladık. Konudan konuya geçtik. Ve en sonunda okulun bahçesine vardık. Derslerin başlamasına 1 saat vardı. Bankların birisine oturduk. Hemen telefonlarımızı elimize alıp sahte hesaplara giriş yaptık. Buse'nin profiline girdik ve mesajlar yazmaya başladık. Daha doğrusu başladım. Hemen ortaya geçtim. Kızlar yazdıklarıma odaklandı. " Güzelliğiniz beni benden aldı. Acaba tanışma imkanımız var mı?~Mete~" " Mesajı atmadan önce kısa bir konuşma yapmayı istiyorum. Öncelikle bu yolda bana deste-" " Aslı şu mesajı yollamazsan destek alıcaksın ama dövülme desteğini!" diye sitem etti Merve. Mesajı dualarla yolladık. Birkaç dakika sonra sarı çiyandan yanıt geldi.
" Tabi ki, ben Buse.~Buse~"
" Ben de Mete. Tanıştığıma memnun oldum.~Mete~"
"Peki sevgilin var mı?~Buse~"
"Var ama bu aralar fazla gitmiyo. Ayrılmayı düşünüyorum. Peki senin sevgilin var mı?~Mete~"
"Hayır yok.~Buse~"
"Olmasını ister miydin???~Mete~"
"Neden olmasın?~Buse~"
O sırada arkdaki kızlardan birinin 'Ohaaa! Berk'le Buse sevgili mi olmuşlar!?! Vallahi o kızdan korkulur!' dediğini duydum. İşte şimdi elime düştün Berk Bey! Yazışmaya devam ettim.
"5 dakika bekle, bişey yapmam gerekiyo.~Mete~"
"Neden?~Buse~"
Cevap yazmadım ve Zeynep'in açtığı sahte kız hesaplarından birisine ;
" Artık yürümüyo Lara, eskisi gibi değiliz artık...~Mete~"
Yazdım. Zeynep de o hesaptan bana birşeyler yazdı ve ayrılmış gibi yaptık. Mesajların ss' ini aldm ve Buse'yle yazışmaya devam ettim.
Ona sevgilimden ayrıldığımı söyledim ve konuşmaların ss' ini attım. Yarım saat daha konuştuk. Buse'le nasıl oldu bilmiyorum ama sevgili gibi birşey olduk. Mesajların ss' ini alıp Berk'in hesabına girdim ve ss' leri attım. Kendi hesabıma giriş yaptım ve telefonu kapattım.
Zaferin verdiği mutlulukla elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. " Oldu bu iş. Kesin ayrılıcaklar birazdan. Neyse, o değilde Aslı sınava 15 dakika var. Ne yapacağız biz? Çok az çalıştık." dedi Merve. " Ben zaten sınıfın en iyisiyim. Sıkıntı yok. Sen kendini düşün." "Allah' tan benim sınavlarım bitti, rahatım." dedi Zeynep. " Zeynep'in sınavları bitti, Aslı zaten zeki, ben, çalışsam olacak ama..." Zeynep ve ben aynı anda" Oyyy, yazık sanaa!" dedik ve ona sarıldık. Onunla dalga geçtiğimiz sırada arkadan Buse' nin sesi geldi, " Berk ben birşey yapmadım diyorum, neden inanmıyorsun bana?!" "Kızlar biri farketmeden sınıflarımıza gidelim." dedim ve sırıttım. Sınıflarımıza dağıldık.
Sınava 10 dakika kalmıştı ve sınıfta kimse yoktu. " Kızım düşünsene, 1 ay sonra mezun olucaz. Ben mezun olunca bir şirkette işe giricem. Sonr-" o şırada sınıfa birisi girdi. Kapıya döndüm, sınıftandı. Biraz daha dikkatli baktım, Berk salağının en yakın arkadaşıydı. Bana, daha doğrusu bize düşmanca bir bakış attı. Tırsmadım değil, ama belli etmedim. Merve ve ben ortalarda biyerde oturuyorduk. Salak Emre de tam arkamıza geçti. Neyse, şu anda düşünmem gereken tek şey sınavımdı. Birkaç dakika sonra sınıf tamamoyle doluydu. Hoca içeri girdi ve sınav başladı.Umarım beğenmişsinizdir. Tanıtım, önsöz gibi şeylerin sıkıcı olduğunu düşündüğümden dolayı direkt kitaba girdim. Sorunuz varsa, bölümlerin kaç günde bir gelmesini istiyorsanız veya kitabın nasıl gitmesini istiyorsanız yorumlara yazabilirsiniz. Kitabın okunmasını istediğim için bölüm gelmesi için biraz bekleyceğim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
♥♥♥♥♥♥★♥♡•●•●◆◆◆◆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Mutlu Olunur?
ChickLitNasıl mutlu olunur? İşte bu hikayede akıllardaki sorunun cevabını bulacaksınız...