1.1

95 10 2
                                    

Wonho yanındaki sürekli gülümseyen oğlana bakıyordu. Fena değildi gideri vardı kesinlikle.. elinde tuttuğu enerji içeceğini kendisine doğru uzatmasına şaşırmıştı. "Her zaman..." dedi uzaklara doğru bakarken sanki onu derinden de olsa görebiliyormuş gibi. "Her zaman çok zayıftın bu yüzden enerjin cabuk düşüyor.."

Bir şey demeden önüne bakmaya devam etti wonho evet onunla her zaman dalga geçiyordu onu kucumsuyordu belki ama kendini şu an bok çukurunun ortasindaymis gibi hissediyordu. Tenini yakan güneşe aldırmadan ilerlemeye devam etti. Birkac küçük geçmişe dayalı konuşma sonrasında okula varmışlardı.

    Herkesin onu kinarcasina suratına baktiklarina yemin edebilirdi. Basını eğmek ve yaptıkları için pişmanlık duymak istiyordu evet yaptıkları için pişmandı ama kimsenin önünde basını eğmemişti wonho. Kapıda ellerini arkadan bağlamış olan müdüre baktı sert bir tavırla sanki kapıda onu bekliyordu.

   Evet genelde okul karıştıran bir insan olarak müdür görmek alışılageldiği bir durumdu tabiki. Kapıya yaklaştıklarında ona iğrenç bir şeymiş gibi bakıyordu müdür yanından geçmek istediği sırada wonhoya doğru eğildi. "Küçük hanım umarım bugün kavga çıkarmazsınız." Wonho yuzune yalandan bir tebessüm kondurdu.

    "Merak etmeyin müdür bey ben kavga başlatmam " adam alay edercesine bakıyordu. "Dünden sonra bu söylediklerine pek inancim kalmadı dikkat et." Wonho gözlerini devirdi ve adamın yanından geçerek sınıfa gitti. Burasi iğrençti karşısında cae hyunu gördüğünde ona gülümseyip elini kaldırmıştı ama cae hyun ona sırtını dönmüştü.

  Aynı şekilde so hyunda onu gormezden gelerek geçip gitmişti. Sıkıntı ile nefes vererek sırasına oturmak istediğinde sırasında yazan şeylerle nutku tutulmustu wonhonun.. bu insanlar neden böyleydi? Neden bunları yapıyorlardı? Evet çünkü bir kızı ezmek bir erkeği ezmekten daha kolaydı değil mi? Köşede durup ona kikirtilarla gulen kızlara baktı wonho.

    Aralarinda elebaşı olduğunu düşündüğü kıza doğru yaklaştı. "Burada yoona olsaydı sinesine çekilip burayı silerdi ama hayır şu an burada ben varsam burayı sileceksin." Kızın saçından tutarak küfürlerin yazılı olduğu sıraya getirdi wonho havada uçuşan çığlıklar eşliğinde kızın dudaklarını masaya değdirdi "yala!! Yaptığın gibi yala şu sırayı.."

   Havada oluşan kasvetin kokusu herkesin ciğerini yakıyordu adeta. Birisi arkasından sıkıca sarılıp onu çektiğinde gelen kişinin jaeyong olduğunu görmüştü. "Sakın ol güzelim tamam mı? Sakın ol" yoonaya dokunan bu ellerini kırmak istiyordu şu an nedensizdir ne zaman bu bedene yaklaşsa sanki bir şey onu uyarıyordu. Jaeyongun ellerini hızla ittirdi ve acı ile can cekişen kıza döndü.

     "Yüreğin varsa yarın da bu sırayı yazılı göreyim." Kapının eşiğinde gördüğü beden ile şu an gerçekten de hissettiginden farklı olarak bok çukuruna girmişti. Müdür gözlüklerini geriye ittirdi ve sinirle yumruklarını sıktı.

    --------

    Daeyon sımsıkı tuttuğu yoonanin kolunu bırakmıyor hatta imkanı oldukça daha da yaklaşmaya çalışıyordu. Wonhonun bu kızı sevdiğine inanması olağanüstü saçmaydı. Kız dekoltesini açmaya devam etti (daha ne kadar açabilirse) o sırada gözleri kızın gogsune kaymıştı. Bir anda şaşkınlıkla "tanrım" diye bağırmıştı. Kız ise sanki hedefine ulaşmış gibi kahkaha atıyordu.

    Kızın göğüsleri kendininkilerin 5 katıydı resmen evet wonho yerinde olsa o da kesinlikle kendine bakmazdı. Zaten wonhonun yerinde değil miydi? Bu söylediği şeylerle kendinden igrenerek ortama geri döndü. Wonho gerçekten de ona bakmazdı heleki yanında böyle bir kız varken.. acaba ne yapıyordu yine ortalığı karıştırmış miydi?

    Araç okulun önünde durduğunda kızın kolundan bir saniyede olsa kurtulduğu için rahatlamıştı yoona. Dayeon tekrar ona yaklaşmıştı "oppa.. şu kızı hallettim.. inek olanı.." anlamsız gözlerle ona bakıyordu yoona. "Hani istemiştin yaa." Pot kırmamak için gülümsedi. "Haa evet şey teşekkür ederim.."

     Arkadan duydukları büyük bir sesle tüm tayfa arkaya dönmüştü "sizi haylaz it herifler.." okulun müdürü olduğunu düşündüğü adam kıpkırmızı kesilmiş onlara doğru geliyordu. "Nedir sizden bu çektiğim yine kiminle kavga ettiniz haa? Bıkmadınız okulun adını kötüye çıkarmaktan." Wonho istemsizce ellerini yaklaşan adama doğru kaldırdı "b..biz bir şey yapmadık müdür beey.." sesimi titremişti? Lanet olsun herkesin gözü wonhoya dönmüştü.

    Yanındaki pembe saçlı çocuk wonhoya yaklaşarak fısıldadi "ne zamandan beri bu kadar saygilisin.. adamın odasını yakmıştın." Gözlerini fal taşına dönerken yaptığı hareketle afallayan adama baktı. "Oda mı yaktın wonho? Diye fısıldadi. Adam lanetler okuyarak faydayı yararak geçti kendi kendine söyleniyordu.

     "Wonho beysii bu ne saygı?" Jooheon bunları dediğinde gülmesine hakim olamadı yoona "şey bir yerden başlamak lazımdı değil mi?" Herkes anlamsizca basını sallayarak önden yürümeye başladı yoona ilerlemeye çalıştığı sırada shownu kolundan tuttu ve tedirgin gözlerle ona bakmaya devam etti. "Sen wonho değilsin.. kimsin sen?"

   Duyduğu şeyi anlamak için bir iki dakika bekledi yoona "ben wonhoyum kim olmamı isterdin?" Gülmeye çalıştı. " Sana o zaman en sevdiğin karakteri sorayim hızlı koşma konusunda Quick silver mi? Flash mi?" Yoona marveli severdi marveli kim sevmezdiki lanet olsun "tabiki Quick silver" diye cevapladı gülümseyerek ve ilerlemeye devam etti.

    "Wonho.. Sen fantastik şeylerden nefret edersin..  Ya da wonho bedenindeki kişi mo demeliyim?" Yoona arkası dönük bir şekilde dona kalmıştı.

Shownu anlamış yaw nasılsınız güzeller.. okul bitti dedim işler bitmiyor özür dilerim geç atıyorum bölümü affedin güzeller 😙😗

OTHER WORLD // WONHOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin