Asker Aşkı"Yavhaz"

2.Bölüm

3.bölüm daha uzun olacakGeç gönderdiğim için özür dilerim yaz kursuna başladığım için biraz yoğunum seneye Lgs'ye gireceğim için 7/24 çalışıyorum  ama size de vakit ayıracağım hiç şüpheniz olmasın bu arada Su'yu(yağmur ün) kadroya alacağım  sizi seviyorum💙❤💙❤

Hazal'dan
X:Bunların böyle olduğundan emin misin?
Mücahit:Sen burda mıydın?
Eylem:Evet en başından beri her şeyi duydum. Ajandım oğlum ben önceden siz beni fark etmezsiniz ama ben sizi fark ederim bunu unutmayın
Avcı:Aman aman havalarını yesinler senin
Yavuz:Bu kızın çok değişik bir hayatı var teröristler ile bir bağlantısı falanda o bakılır ya da gizli bir ajan
Mücahit:Böyle bir olması imkansız ben onu kaç yıl tanıyorum ancak birisi onun ailesini tehdit ederse böyle bir şey para o da çok mümkün bir şey değil
Yavuz:Sen yıllar önce o mahalleden gitmedin mi?Böyle bir şey olabilir
Mücahit:Siz şimdi böyle diyince ben de şüphelendim.
Karabatak:Hele şükür anladın
Aşık:Sonunda
Keşanlı:Tamam abi amma uzattınız ya
Eylem:Şimdi ne yapıyor?
Avcı: oturuyordu en son bahçede
Eylem:Gidip bakalım mı?
Keşanlı:Yok artık
Yav-aş-kar-av-ey:Keşanlııı!!!
Keşanlı: Of tamam tamam hadi
Timin hepsi bahçeye çıkar Hazal'ın ne konuştuğunu duyacak kadar yakınlarda
Eylem:Çok güzel bir kızmış çok yaa
Yavuz öksürürken Eylem irkilir ve
Eylem:Niye böyle hıçkıra hıçkıra gökyüzüne bakarak ağlıyor ki şimdi
Karabatak:Bir susarsan duyacağız bir şeyler söylüyor
Hazal:Annecim bak asker oldum senin intikamını alacağım hem vatanım için gözümü bile kırpmadan şehit olurum ve kardeşimi bulacağım şimdi belki bana kızıyorsun hayatını yaşa boşver böyle işleri diye ama ben o bize babalık sana da kocalık yapamayan o adımı bulacağım anne hem kaç tane insan öldürdüyse onu yakalayacağım ve adalet önünde hesap verecek bu dünyaya bir sıfır yenik başladım biliyorum ama ben onu 1-1 eşit yapmasında biliyorum bu hayat inatçıysa ben çok çok daha inatçıyım ve kardeşimi bulacağım nasıl olacak bende bilmiyorum onun hakkında tek hatırladığım şey kumral saçları ve yeşil gözleri vardı bizi nasıl ayırdılar biliyor musun anne? Yetimhaneye bir şekilde gitmiştik onu çok zengin bir aile aldı çok mutlu gözüküyordu ayrıldığımız da sadece ben ağlamıştım bende ilk başta çok mutlu olmuştum beni aldıkları için ama üvey babam ölünce üvey annem beni hep dövdü biliyor musun anne?Hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağlamıştım anne beni çok kötü dövüyordu hâlâ kemer izleri var sırtımda anne eskiden kısa kollu tişörtler giyemezdim yara izleri var diye.Fiziksel olarak geçti ama benim içim kan ağlıyor anne sensiz olmak kardeşimin olmaması beni seven bir babamın olmaması ne kadar zor biliyor musun! Ama sana hiç kızmadım anne kızamam ki zaten sen beni isteyerek terk etmedin neyse ben artık askerim her an bir operasyon olabilir ne de olsa şu yur düşman uyumaz babam gibi neyse unutma sen benim için gökyüzündeki en parlak yıldızsın seni kendim çok sevdiğim kişi iyi uykular.
Eylem:Bu kız bu kadar çok dertli miydi?
Yavuz:Bu bir ajan olmadığı gerçeğini değiştirmez.
Eylem:Bu bir gerçekse tabii

Ankara'ya yolladığım rapora nihayet cevap gelmişti. Zira 2 aydır gönderdiğim rapora cevap bekliyordum. Zarfı açtım içinde yazılanları sindire sindire okudum. Görev büyüktü, zaman alacaktı ve hiç olmadığı kadar tehlikeliydi.Yaklaşık 3 aydır, Çolak ve Agah gibi teröristleri kimin yönettiğini bulmak için çabalıyorduk. Lakin çalışmalarımızın sonucu Teröristin İstanbul'da yaşadığını bilmekten öteye gitmedi. Bu iş için en iyi istihbaratçılardan biri olan Eylem yakından ilgilenmişti. Ama terörist yer yarılmışta içine girmişti. Ben de Ankara'ya gizli bir görev için rapor yazmıştım. Ve isteğim yerine getirilmişti.
E: Asker diye seslendim. Kapıdan askerlerden biri girdi içeri. Selama durdu Selamla karşılık verdim.
E: Tim'e söyle derhal toplantı odasına geçsinler! dedim
Asker: Emredersiniz komutanım! diyerek çıktı odadan. Bende masamın üzerini düzenledim. Ve toplantı odasına doğru hareket ettim. Gittiğimde tim yerini almıştı. İçeriye girdiğimi görür görmez de hepsi ayağa kalktu, selama durdu. Bende onları selamladım. Oturmalarını işaret ettim.
E: Eylem var mı bi haber? diye sordum.
Eylem üzgün bir şekilde söze girdi
A: Yok komutanım. 3 aydır yoğun bir şekilde araştırıyorum. Ama terörist yer yarılmışta içine girmiş diye cevapladı. Tim merakla Eylem'i dinledi. Keşanlı'nın yüzünden sinirlendiği okunuyordu. Er: Bulunmamasının nedenini biliyor musun peki?
A: Aslına bakarsanız, evet komutanım! Bir takım eski yöntemleri kullanıyor olabilir. Sonra da yok ediyor olabilir. Ya da işi hep başkalarna yaptırıp tek bir kişi dışında başka kimse ile konuşmuyor olabilir dedi ve sustu.