Ateş Ve Su - AZDEN [gxg]

- Bölüm 6 -

Uyarı: Bu bölüm +18 unsurlar içerebilir. Rahatsız olacak ya da yorumlara ,umrumda olmayacak, saçma sapan yorumlar yazacaklar bu bölümü okumasın!

Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi? Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer.

Yonca'nın ölüm haberinin üstünden 1 gün geçmiştir. Zerrin Deniz'in 1 gün içinde devam eden krizlerinden dolayı ilaçlarını almasına izin vermiştir ama Yonca'nın yarın ki cenazesi için izin vermiyordur. Kimse konuşmuyordur, herkes sessizdir. Burada herkes bir umuttur. Ama şimdi bir umut daha eksilmiştir yanlarından. Kimsenin yanıp yakınacak takati bile yoktur. Hepsi bir yandan bir kardeşlerini daha kaybetmenin hüznünde bir yandan cenaze iznini düşünüyorlardır bir yandan da bunu Öyküye açıklama faslını hayal edip tekrardan dolduruyorlardır gözlerini.

O sırada Deniz odadan çıkar. Azra başını yana doğru eğip Deniz'e bakar. Sonra yanına gider.

Azra: Güzelim, noldu, niye kalktın?

Deniz: Sıkıldım yatmaktan.

Azra: Peki o zaman, oturmak ister misin? der eliyle boş yeri göstererek. O da usulca kafasını olumlu anlamda sallayarak yanıt verir.

Herkes üzgündür tâbi ki ama Dudu'nun hüznü bir başkadır. Sonuçta o hem Yoncayı hem de Öyküyü evladı bilmiştir hep. Şimdi bir evladını daha kaybetmiştir.

Dudu: Bizim yine bi şe etmemiz girek. Cenaze için izin vimez se a bu hapishaneyi o garının başına yıharım.

Azra: Olmaz.

Dudu: Ni dimek omaz?

Azra: Eğer kızdırırsak Deniz'e ilaç verilmesini yine kesebilir. Melisle konuşuruz o halleder.

Dudu: Du, ne sacmalıyon sen indi. Yonca öldü habarin vamı senin! Şimdi sırası mı senin Deniz aşkının meşkinin he?!

Azra: Ne diyorsun sen be?! Ne meselesinden bahsediyorsun! Yonca senin kardeşinse bizim de öyle. Ne olup bittiğinden haberim var merak etme! Boşu boşuna olaya gerek yok! Melisle konuşurum dedim, bitti.

Dudu: Boşu boşuna ha? İndi boşu boşuna mı oldu? Sonradan gelme biri için gardeşini boşluğa mı attın?!

Azra: Dudu! Ağzından çıkan lafı kulağın duysun!

Yürü Deniz, der ve elinden tutup odasına götürür. (Aha başlıyoruz eheheh halvetçiler sıkı durun :d)

Yatakta suskun bir şekilde otururlar.

Deniz: Ben dedim sana. 

Azra neyi der gibi bakar.

Deniz: O gün o ilaçları içmeme izin derseydin burdan gitmiş olacaktım. Bak benim yüzümden kavga ettiniz.

Azra: Ne diyorsun sen güzelim. Olur mu öyle şey. Sen gidersen, benden ne kalır? Bir şey diyeyim mi?

Deniz olumlu anlamda kafasını sallar.

Azra: Çok güzelsin. Hep yeniliyorum sana.

Deniz: Düşersen değil, düştüğüm yerden kalkamazsan yenilirsin.

Azra: Sana düştükten sonra kalkabildiğimi nereden biliyorsun. 

Parmaklarını Deniz'in çenesine doğru götürür ve kafasını kendine doğru çekerek Deniz'in dudaklarını kendininki ile buluşturur. Dudaklarını birbirlerininki ile dans ettirir. Azra Deniz'in alt dudağını kemirir ki tam o sırada odaya Heves ve Derya önde, Hasret arkada olmak üzere girerler. Derya ve Heves onları görür ve Hasreti, görmeden dışarı iterler. Heves odadan çıkarken ellerini dudak yapıp birbirine sürter. Azra, Deniz'e çaktırmadan arkasındaki yastığı Hevese fırlatır. Heves, sen bu işi biliyorsun dercesine işaret parmağını sallar.  Sonra Heves odanın kapısını kapatır ve çıkar.

Hasret: Noluyo ya?

Heves: Uyumuşlar Hasret, rahatsız etmeyelim.

Derya bıyık altından güler ve

Derya: Evet evet, uyuyorlar. Biz Heves'in odasına geçelim.

Hasret: Hee, iyi tamam.

Azra'nın odası

Azra yavaşça dudağıyla son bir hamle yapıp kendini geri çeker. Deniz'in dudaklarındadır hala gözleri.

Azra: Sen bana tanrının bir lütfusun sanırım. Ben ne sevap işledim de seni gönderdi, bunu çok merak ediyorum. Gözlerine bakmayı durduramıyorum. Tenindeki çizgileri saymayı durduramıyorum. Seni sevmemi durduramıyorum. Gerçi, zaten durdurmak isteyen kim, değil mi¿

Ssselamm goçlar. Ne derseniz deyin, ben bu bölümü sevdim. Şimdi nasihat köşemize geçelim. Ne olursa olsun, gerçekten sevdiğiniz kişinin peşini bırakmayın. Önünüzde birileri engel duruyorsa bile ,bu ister aileniz olsun ister arkadaşlarınız ya da başka biri, he diyelim ki çok uğraştınız, bekleyin, zamanı gelecektir. Çünkü sevdiğini kaybetmek, ve onun aklından acaba geçiyor musunuz diye geceleri düşünmek, pek de güzel bir aktivite değil. Hele ki bir de bir başkasını buldu ise. O duyguyu bilmenizi istemem. Mutlu kalın♥