1. Bölüm

723 36 16
                                    

Dizi ile paralel gideceği için ilk üç bölümün özetini geçerek hikayeye giriş yapmak istedim.Dizi senaryosunda mantığıma yatmayan yerlerde değişikliklere gideceğim şimdiden herkese keyifli okumalar..

Abilerinin baskıları doğrultusunda istemediği bir evlilik yapmaya hazırlanan Ayşe, ne yapıp edip bu işten kurtulmayı kafasına koymuştu. Isteme gecesi evden kaçarak en yakın arkadaşı olan Gonca'da soluğu bulan zavallı kız karşılaşacağı görüntüden habersizdi. Kendisi ile evlenmeye cesareti olmadığını söyleyen sevgilisini, can yoldaşı ile birlikte basmanın üzüntüsüyle rotasını çalıştığı konfeksiyon atölyesine çevirmişti. Kalbinin kırıklarını toparlayamayan Ayşe teselliyi patronun ukala ve çapkın oğlunda bulmuştu. Belki de Kerem Yiğiter, göründüğü gibi biri değildi. Gittiğinde orada karşılaşıp bolca dertleşmişlerdi. O gece ondan duyduğu "sen hep iyi kız olmuşsun ve başına gelenlerde bu yüzden." Cümlesiyle hayatını değiştirmeye karar vermişti. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık Ayşe Özkayalı devri başlıyordu. Gecenin sonunda Ayşe'nin sorunlu abileri ve Kerem'in babası atölyenin önüne gelerek birlikte ne yaptıklarını büyük bir kargaşa ile sorguluyorlardı. Ayşe ne yaptıysa orada yaptı ve bombayı patlattı. Içinde bulunduğu bu ezik dünyadan kurtulmaya yemin etmişti ve konuştu: "biz Kerem'le birlikte olduk, birbirimizi seviyoruz, işte o kadar!" Bu cümle herkesin hayatını çok çok değiştirecekti.
....
Başta bu fikri yalanlayan fakat kimseye kendini inandıramayan Kerem, babasının "6 ay gözlemleyeceğim, düzgün bir evlilik yürütürsen şirketi sana devreteceğim" sözlerinden sonra Ayşe ile anlaşarak bu yolda beraber olduklarını onayladılar. Artık ikisininde bir çıkarı vardı, biri şirketin derdindeyken diğeri kendi bağımsız özgürlüğünü ilan etmeye hazırlanıyordu. 1 Hafta geçti geçmedi çok uzatmadan hazırlıklar yapıldı aile içinde ufak bir nişan gerçekleştikten sonra Kerem'lerin evinde de sade bir düğün organize edildi ve bu aşk oyununa başlandı. Bu süreçte, Ayşe'nin abilerinin baskılarından sıkılan Kerem ve Kerem'in annesinin sitemlerinden büyük rahatsızlık duyan Ayşe bir araya geldiklerinde sık sık  tartışmayı ihmal etmiyorlardı. Onları bekleyen zorlu süreçten haberleri olmadan oyunlarına devam ediyorlardı.
...

Ayşe:
Olaylı düğün gecesinin sonlanmasıyla derin bir nefes aldım. Hayallerime giden yolda özgür olduğumu zannettiğim şu zamanlarda yeni hayatımın ilk gününe uyanmak için yatmaya hazırlanıyordum. Çok sevgili kocam ise bu evlilik oyununu kutlamaya gitmişti. Ne hoştur ki Kerem evlilik oyunu lafını yanlış anlamış daha çok oyun oynuyor gibi davranıyordu. Onun bu vurdum duymaz halleri içinde bulunduğumuz bu karışıklığı, içinden çıkılmaz bir hale getirecekti. Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerimi yumdum o sırada hızlaca kapı açıldı. "Ayşe kalk kalk hadi" Kerem'in aceleci sesiyle doğruldum. "Ne oldu ya, ne bağırıyorsun? Hem hani sen eğlenmeye gidiyordun?" diye sordum. Gardırobun kapaklarını açıp askılardaki kıyafetleri kurcalarken "soru sorma Ayşe hadi gel bak şurdan bir şeyler giyin gidiyoruz" yataktan kalkıp yanına ilerledim. "Ne saçmalıyorsun sen ya ne gitmesi, nereye?" Bana döndü ve cevapladı. "Evden çıkarken Volkan'la konuşuyordum nerden çıktıysa babam da salondaymış fena yakalandım, neyse ki toparladım, Ayşe'yle çıkıyoruz dedim. O yüzden çok konuşma ve hazırlan."  Gözlerimi devirdikten sonra "Ben sana ilk geceden gitme dikkat çeker demiştim hiçbir yere gelmiyorum, başının çaresine bak Kerem efendi" ayaklarımı sürüye sürüye yatağa ilerlerken kolumdan tutarak beni hızlıca kendine çevirdi. Ne yapıyordu bu böyle? "Ayşe bu sefer haklıydın kabul ediyorum ama babam salonda muhtemelen birlikte çıktığımızı görene kadar ikna olmayacak hadi lütfen" gözlerimi gözlerinden ayırdım.Kolumu elinden kurtararak hızlıca elime geçen ilk elbiseyi alıp giyinmek üzere yanından ayrıldım.
Odadan çıkarken daha ilk geceden nelerle uğraştığımı sorgulmama izin vermeyen Kerem'in koridorun sonunda elleriyle gel işareti yapmasıydı. Oflayarak yanına ilerledim elini uzattığında "sen iyice yılışmaya başladın, hayırdır noluyoruz?" Kaşlarını çatarak "ne saçmalıyorsun Ayşe babamın yanından geçeceğiz ben de senin elini tutmaya meraklı değilim heralde" dediğinde durumu hatırladım. Parmaklarımı onunkilere geçirdikten sonra ilerledik gerçekten de Muhsin amca salonda gazetesiyle oturuyordu. Kerem haklıydı kaç dakikadır burda kontrol etmek için bekliyordu. Kafasını kaldırıp "iyi eğlenceler çocukar" dedikten sonra gazetesine geri döndü kafamızla selamlayıp evden ayrıldık.

Bakışlarda Saklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin