03 | "Büyücü Qalw"

780 97 54
                                    

Soranlar oluyor bilmeyenler için tekrar yazıyorum. 💜 Bu hikaye normalde devam etmeyen bir hikayem. Öncelik 3 hikayemde.

Emerald Queen
Melinda
Black's Sister

Bunlar dışındaki hikayelere bazen çok soran ve isteyen olunca bölüm atıyorum. Yukardaki üçlüden biri bitmeden diğer hikayelerime, bu da dahil, odaklanmayacağım. Görmeyenler için açıklamış olayım. 🌸

Ayrıca Qalw için oyuncu önerisine açığım kddkdk

•••

Koşar adımlarla yanımda yürüyen adama bakmadan ilerliyordum. Bizi izleyen gözler umurumda değildi çünkü sinirim hala geçmemişti. Ukala buz devi!

Padre, sendelediğim için kolumu sıkıca tuttuğunda yutkundum. Kendime gelmeliydim. "Sakin olun prenses. Gücünüzün boyutlarını hala bilmiyoruz ve öfkeniz büyük hatalara sebep olabilir." Gözlerim omzumun üzerinden arkamdaki harabeye kaysa da hemen gözlerimi kaçırdım. O koca masayı nasıl fırlattığımı bilmiyordum. Masanın parçalarını toplayan devler bana biraz öncekinin aksine daha temkinli gözlerle bakıyorlardı.

"Nereye gidiyoruz?" Başını bana çevirip anlayışla gülümsediğinde biraz da olsa rahatlamıştım. Dünyalı gibi gözüken biri olması beni rahatlatıyordu. "Büyücü Qalw'ın yanına. Bazı temel şeyleri hemen öğrenmeniz daha iyi olacak. O muhteşem yeteneklere sahiptir." Yurgo'nun tok ve sert sesi Padre'nin konuşmasını engellemişti. Onun arkamda olduğunu unutmuştum bile. Elini uzatıp Padre'yi yavaşça benden uzaklaştırdı ve onun yerine sırtıma elini koyup hızlanmamı sağladı. "Dediklerimizi unutmayın prenses. Sadece Jaetre ve ben..." Yurgo'yu bilmiyordum ama o ahmak dev adama bir daha zor güvenirdim!

Yaklaşık yarım saatin sonunda, geminin diğer ucuna vardığımızda, Yurgo beklemeden büyük kapıyı iterek açtı ve ikimiz içeri girdikten sonra diğerlerinin girmesini engelleyerek kapattı. O kapatır kapatmaz sarı bir ışıltı kapıyı kapladı. Ağzım şaşkınlıkla açılırken merakla elimi bu sarı ışıltıya doğru uzattım. "Dokunmadan önce iyi düşün derim! Bir tavuk gibi kızarmak istersen sen bilirsin tabii." Delice bir kahkaha kulaklarımda yankılanırken dönüp arkama baktım. Burası... Bir ormandı? Ormanın ortasındaki gölde ise sırtı bana dönük biri vardı. Sadece siyah kıvırcık saçları gözüktüğünden yaşı hakkında bir tahminim yoktu ama gölün içindeki kızlara bakılırsa pek küçük gibi değildi. Doğru yerde olduğumuzdan emin olmak istercesine Yurgo'ya döndüğümde yüzünde oldukça hoşnutsuz bir ifadeyle göldeki adamı izlediğini gördüm. "Kes şunu Qalw. Durumun acil olduğunu söylemiştim."

Kafasını gölün içine sinirle sokan adamla birlikte tüm orman yok oldu. Şimdi sadece gri, demirden bir odanın içindeydik. Minik bir koltuk, tek kişilik masayla sandalye, mini bir televizyon ve hala içinde oturduğu küçük bir küvetten ibaretti oda. Kızlar da yoktu...

Yurgo sinirle küvete tekme attığında suyun içine gömülmüş olan adam dışarı çıktı. Beni şok eden iki şey vardı. Birincisi bu bir... Adam değildi. Benden bile küçük duruyordu! İkincisi ise çıplaktı! Hızla çığlık atarak arkamı döndüğümde aynı deli gülüşü tekrar duydum. "Ne o? Ahlak Tanrıçası falan mısın yoksa?" Dişlerimi sıkarak tekrar sinirle ona döndüğümde çoktan beline kirli bir kumaşı sarmış sırıtarak bana bakıyordu. Siyah saçları ıslanmış olmasına rağmen kabarık duruyordu. Vücudu kaslı falan değildi. Hatta fazlasıyla zayıftı. Ya benle yaşıt ya da gerçekten benden küçüktü. Bakışları da gülüşü gibi 'Deliyim!' diye bağırıyordu. Cidden Yurgo'nun övdüğü büyücü bu muydu? Bakışlarım ona kaydığında ne düşündüğümü anlamış olacak ki elini kaldırdı. "Sadece büyücülüğünü övdüm. Zekasını değil."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FRIGGA | The Daughter of LokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin