Sabah gözlerimi açtığımda hareket ediyordum ve boynum tutulmuştu. Oturur pozisyonda kendimi buldum. Ama nasıl? Gece sıcak güvenli rahat yatacağımda uyuyakaldığıma adım gibi emindim. İyice kalkıp gerinmeye başladım ve birde ne göreyim. Bir uçakta uçuyordum.Ben miydim bu uçakta uçan? Emin olmak için hemen camdan dışarıya baktım ve evet gerçekten havada süzülüyordum. Aman Allah'ım! Bu nasıl olabilirdi ki? Nasıl olabilirdi bu?
Hemen yanımda duran hostese akıcı ve kusursuz ingilizcemle nerede olduğumu sordum, bana uçakta olduğumu söyledi. Aniden gözlerimi devirdim.Teşekkür ederim sanki ben anlayamamıştım. Ona ne uçağında olduğumu sordum. Hostes sakince etrafına baktı bende onunla beraber baktım. Çoğu kişi çekik gözlü insanlardı anlayamadım. Hostes tekrar bana döndü ve sonunda ağzını açtı.
"Hanım efendi Güney Kore uçağında yolculuk ediyorsunuz şuanda. Kendinizi iyi hissetmiyor musunuz?" dedi.(aslında buraları ingilizce diyor ama ben sizde anlayabilesiniz diye türkçeye çevirerek yazıyorum :*) Şoka girmiştim. Şuan suratımın çok komik olduğuna yemin edebilirim ama bu nasıl olabilirdi.Güney korede benim ne işim olabilirdi ki? Bu bir şaka olmalıydı. Arkadaşlarımın bana hazırladığı komik olmayan bir eşşek şakası.
Daha fazla dayanamıyordum hemen ayağıya kalktım ve pilot odasına doğru savrula savrula gitmeye başladım. Hostes kadın kolumdan destek olarak beni tutmaya başladı. Pilotun kapısına gelince durduk ve ben hemen kapıyı açtım. İçerde bir adam kulaklıklar kulağında uçarı sürüyordu. Hemen yanına giderek kolunu tuttum.Başını bana çevirdi. Soru soran gözlerle bana bakıyordu. Kulaklığının tekini çıkararak iyicene bana döndü.
"Konuşmamız gerekiyor. Hemeenn!" diyerek ona biraz bağırdım. Sinirlerim bozulmuştu ve ağlamak üzereydim. Zaten daha yeni regl olmuştum kötü hissediyordum. Panikten türkçe konuştuğumu bile o an fark edemedim.
Oturduğu yerden bile uzun boylu ve yapılı belli olan orta yaşlı pilot hemen vitesi boşa attı ve uçağın havada rahatça süzülmesine izin verdi. Kulaklığını çıkarıp kenara koydu ve yanındaki sandalyeyi bana doğru çekti. Elim ayağım titriyordu ve bunun farkındaydı.
"Kızım burada ne arıyorsun.Sen türkçeyi nerden biliyorsun? Türk müsün yoksa?" dedim kalın hafif aksanlı sesiyle. Sanırım o da türkdü. Ufak bir şok yaşamıştım.
"Evet benim adım Gizem . Türküm. Bu uçakta aniden uyandım ve buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. Bu bir şaka mı?" diye sordu titreyen çatlak sesimle. Torpidodan bir su şişesi çıkardı ve hemen bana uzattı. Elinden kaptığım gibi suyu içmeye başladım,o sırada o da konuştu.
"Benim adım da Abdullah. Ne şakasından bahsettiğini anlamadım. Burada şaka maka yok burada uçuş var.Koreye uçuş." diyerek beni biraz azarladı. Sanırım benim onunla dalga geçtiğimi sandı. Hemen olayı toparlamak adına lafa atladım.
"Hayır Abdullah Abi sen beni yanlış anladın. Ben bir uyandım bu uçaktayım ama ben gece kendi evimde ve yatağımda yattığıma çok eminim.Hem ayrıca ben kore falanda bilmem ne kültürlerini ne de dillerini.Telefonum yok cüzdanım yok ne kimlik ne pasaport hiç birşeyim yok.Sanırım bavulum bile yok. Ne yapacağım anlamadım Abdullah abi bir şeyler söyle bana." diyerek ağlamaya başladım.
Abdullah abi elini omzuma koyarak beni sakinleştirmeye çalıştı. Sırtımı sıvazladı ve derince bir iç çekti.
"Hay allah bak Gizem kızım sen canını sıkma. Ortada bir yanlışlık ya da dediğin gibi bir şaka olabilir. Ama her ihtimale karşı ben sana yardımcı olucam. Şimdi uçaktan indiğimizde sen beni bekle ben senin yanına gelicem ve bir çaresine bakıcaz. En kötü ben koreden dönüşte zaten Mardine uçacağım sende benimle gelirsin ordanda bir yolunu bulur memleketine dönersin. Nerelisin sen bakıyım?" Hemen elllerimi yüzümden çekerek Abdullah abiye baktım.Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerken içli içli içimi çektim.
"Aslen İzmirliyim ama İstanbulda yaşıyorum ailemle Abdullah abi sen?"
"Bende mardinliyim eve dönücektim bu uçuşdan sonra kızım ve artık bana Apo abi de lütfen." dedi içten ve samimi ses tonuyla. Yurdum insanını bulmak bir nebze içimi rahatlatmıştı. Sırtıma hafifçe vurarak bana yerime geçmemi söylüyordu. Ayağıya kalktım ve kapıya doğru gittim. Son kez arkamı dönüp Apo abiye bakarak gülümsedim ve oda bana gülümsedi. Bir den kulaklığı aldı ve kafasına geçirdi, elini vitese attı tam ileri doğru hareket ettirirken "GÖREV BEKLEMEZ!" diyerek bağırdı ve vitesi sona taktı. Uçak aniden yükselerek ivme kazanmıştı. İşte böyle iyi mesleğine gönülden bağlı insanların arasında emin ellerdeydik. Teşşkürler THY diyerek kapıyı açıp yerime doğru yürüdüm. Yüzümde anlamsız bir sırıtma vardı. Yerime oturarak hostesten sakinleşebilmek için su bisküvi ve meyve suyu istedim camdan dışarıya bakarak beklemeye başladım. Bakalım neler olacaktı...
*******
"Pilotunuz konuşuyor. 2 dk içerisinde uçuşunuz tamamlanacak ve piste inişimiz gerçekleşecektir. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. İyi günler!" Apo abinin gür sesini duymamla mıyıştığım yerimde aniden sıçradım. Omuzlarımı silkerek kendime gelmeye çalıştım.Abimin sesini duymak beni bir nebze rahatlatmıştı. İşte bu çirkin şaka bitiyordu.
Uçağın kapısının açılmasıyla herkes sıraya girdi.Bu yabancı insanlar ne kadar da medeniydi. Bizim ülkemizde böyle bir anda izdiham yaşanıyor olurdu eminim.Bende sıraya gidererek kapıya yaklaştım. Merdicenlerden indiğimde benim alacak bir bavulumun olmadığı aklıma gelerek çıkışa doğru ilerledim. Burada Abdullah abiyi bekleyecektim. O sırada da etrafı izlemeye başladım.
Etrafra insanların bir kısmı koşuşturup bir yerlere yetişmeye çalışıyordu kimisi ise sevdikleriyle kucaklaşıp hasret gideriyordu. Bu tatlı manzaralar içimi ısıtmıştı.Bir anda pamuk şeker gibi olmuştum. Ne güzel şeydi sevgi...
Sanırım 10dkdır falan bekliyordum abdullah abi hala gelmemişti. Belkiişi çıkmıştır diye ona bakmaya gitmek için arkamı döndüğüm an birden gözüm hiçbirşey görmemeye başladı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Vücudumda bir kaç tane el hissediyordum ve beni bir şeye çekmeye çalışıyorlardı. Nefes almam aşırı güç duruma gelmişti.Gözlerim kapalıydı sanırım kafama siyah bir şey geçirmişlerdi. Çığlık atmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu.Ses yalıtımı olan özel bir aparat ile yüzümü örtüyorlardı sanırım ama nasıl olur böyle bir şey mğmkünmüydü ki?
Biraz daha çırpındıktan sonra nefes almam iyice zorlandı ve bu sefer bilinçsiz bir körlüğe doğru kendimi saldım...
HELLLLOOOO YENİ HİKAYEMLE KARŞINZIDAYIM BİLİYORUM ARAYI BİRAZ AÇTIM AMA BOMBA GİBİ GERİ DÖNDÜM BU YENİ HİKAYE BİRAZ AŞK VE İHTİRAS AYRICA BİRAZ DA AĞIR OLAYLAR İÇERİYOR EĞER RAHATSIZ OLACAĞINIZ BİR ŞEYLE KARŞILAŞIRSANIZ LÜTFEN OKUMAYINIZ AMA SİZE SÜPRİZLERİM OLACAK ACABA KIZIMIZA NELER OLUYOR? ÇOK EMRAK EDİYORUM BENDE HİHİHİHHİ SİZİ SEVİYORUM:* :*<3<3<3<3<
İnstagram:Chanbaekindugundavetiyesi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KORE
FanfictionYeni bir güne gözlerinizi açtığınızda hiç benim kadar şaşırabileceğinizi düşündünüz mü? Ya da bir anda hayatınızın kökten değişeceğini ve eskisi gibi asla olamayacağını? İşte benim hayatımda hepsi aynı anda olmuştu sanki bir gecede tamamen cahi...