CAT GİRL *2*

6.3K 255 139
                                    


Yoongi hyung ve Taehyung beni kedi insanların yaşadığı yere götürmüştü. Etrafta koşuşturan bıcır bıcır kedi çocuklar vardı. 

- Hyuuung~

- Hayır dedim. Alacağız. 

Taehyung kesin ses tonuyla beni reddetmişti. Kafamı öne eğerek peşlerinden gidiyordum. 
Bacağıma bir şey çarptı ve düştü. Kafasını kaldırarak konuştu.

- Yha~ çimin, biy daha bunu oynamayalım. Kayçam aayıdı. 

Gözleri gözlerime ulaştığında, ne kadar tatlı olduğunu fark ettim. Kirpiklerini kırpıştırarak baktı.

- Demiy adam derçek miymiş ? 

Şaşkınca cevap verdim.

- Ne ?

- Aaa, üştelik konuşuyoy. Şuyatım acıdı ya, niye bu kaday şeyt bu demiy adam ? 

Küçük kızın yanına tıpkı onun gibi küçük bir kedi çocuk geldi. Elinden tutarak kaldırdı. Önümden ayrılarak şişme yastıkların yanına gittiler. 

- Hyung ? 

Yoongi hyung bir adamla konuşuyordu. Hızlıca yanına gittim. 

- Hyung, ben bir playboy um. Böyle şirin şeyler bana göre değil.

- Biz de seni sütçü şakir zannediyorduk.

Hyung a kötü bakış attıktan sonra devam ettim.

- Ya hyung dalga geçme.

Küçük bir kahkaha attı. Taehyung araya girdi. 

- Uzatma. Alacağız dediysem alacağız. 

Bakamayacağımı bilmeleri gerekirdi, hala ısrar ediyorlardı. 

- İyi peki.

Bacağıma çarpan kıza döndüm ve 

- Onu istiyorum.

Dedim. Şaşırarak baktılar ve onların yanına gittiler. Adamla birkaç şey konuştular ve tamam diyerek uzaklaştılar. Küçük kız bana bakıp güldü.

- Demiy adam yine deldi.

Hyung birkaç dakika sonra geri geldi. 

- Tamamdır. Jungkook, şu şirin küçük kız artık senin. 

Yanındaki çocuk ağlayacak gibi oldu. 

- Oymaz. Benim tek aykadaşım o. 

Taehyung koşarak geldi yanımıza. " Neredeydin ? " dercesine kafamı salladım. 

- Küçük çocuk, arkadaşın ben olsam ?

Hepimiz anlamayarak baktık ona. 

- Seni de ben aldım çünkü.

İkisi de aynı anda sevinerek koştular. Küçük kız bacağıma sarıldı. Eğilerek kucağıma aldım. Çok küçük bedeni vardı. Kapıya doğru yürürken konuştum.

- Adın ne senin ? 

- Eun mi.

- Evet. Bundan sonra adını  Baş belası Eun mi diye değiştirdim. 

- Hayıy ya şenşin baş belaşı. 

- Tamam. Ben de yakışıklı baş belası Jungkook olayım.

- Hayıy. Şen baş belaşı demiy adam ol.

- Banane be ! 

Daha şimdiden tartışmaya başlamıştık. Arabaya binerken ve eve girerken bile tartışmıştık. Onu koltuğa oturtarak ceketimi giyindim. Aynı zamanda kendi kendime konuşuyordum.

- Sana bakamayacağımı öğrenmeleri lazım.

Ona döndüm ve çıkmadan önce konuştum.

- Gidiyorum. Çok geç dönerim, sen istediğini yap bu evde. Dağıt falan. O iki abi gelirse de canlarına oku, tamam mı ?

Kapıyı açarak karşımda tam zile basmak üzere olan kişiyle karşılaştım.

- Merhaba tatlım. 

Tam anlamıyla, işim bitmişti... 



Bölümleri çok uzun yapmayacağım. Sıkıcı oluyor.

Umarım güzel yazabilmişimdir.

CAT GİRL / JEON JUNGKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin